|Binlerce ağırlığı taşıyan minik omzular.Kabullenmişti. Korkutuğu, kaçtığı bu kabullenmiş omuzlarını incitecek ruhunu incitecekti Taehyung'un. Yine de bildiği tek bir şey vardı, Jeongguk'a karşı hissettiği bu karmaşık duygular basit bir acıma duygusundan çok daha fazlasıydı.
Ona acımıyordu.
Eğer acısaydı ona yeni bir hayat sunar ve sahneden çekilirdi ancak Taehyung, Jeongguk'un hayatı olmak istiyordu.
Onu ilk gördüğü andan beri dizlerinin, ellerinin titremesi, kalbinin ona ihanet ederek hızla çarpmaya başlaması, yanında liseli bir aşık gibi durması basit bir şey olmadığını söylüyordu onu. Küçük bir çocuk değildi, ne hissettiğinden fazlasıyla emindi... Çok garipti. İşlerin bu denli zorlaşacağını düşünmemişti Taehyung. Otuzlarına yaklaşırken ailesinin ondan beklediğinin aksine genç bir adamın peşinden koşmak istiyordu.
Kendi evine, kalbine çok yakışırdı Jeongguk.
Onun sevgilisi, hayatı olmak nasıl bir duyguydu?
Yatağında melekten farksız bir şekilde uyuyan gencin yanına çekingen adımlarla giderek onu kolları arasına aldı. Kendine söz verdi; evi, ailesi, çocukluğu olacaktı Jeongguk'un. Tek isteği onun da bunu kabul etmesiydi.
İnsanların acımasızca elinden aldığı o eşsiz dönemleri birer birer yaşayacaklardı. Çocuk olacaktı onunla, deli gibi koşturacak sokaklarda, buzlu sular içecek yine de mutlu olacaktı. Sonra onunla liseli olacaktı. Her türlü deliliği yapacak, yine de pişman olmayacaktı. Sevecekti, onu öyle bir sevecekti ki her bir zerresine işleyecekti varlığını. Ona hükmedecek, kendisine hükmetmesine izin vereckti. Karanlığını, aydınlığını görecek herkesten saklayacaktı onu. Her görüşünde aynı heyecanla ve bir çocuğun mutluluğuyla, bir sevgilinin arzusuyla bakacaktı ona. Kalbindeki kırıklara ulaşacak, derinlerinde olacaktı bir daha çıkamamak şartıyla. Güneşleri berber doğacaktı, hiç batmayacaktı.
Kim Taehyung Jeon Jeongguk'a olan aşkını kanıtlayacak ve bu tek taraflı olduğunu düşündüğü hislerini ona ulaştıracaktı. İpeksi saçlarına birer birer öpücük kondurdu.
Sonra omzularını öptü.
Binlerce ağırlığı taşıyan minik omuzlarından öptü çekingence.
-
"Daha iyi misin?"
"Evet, daha iyiyim."
Taehyung masanın üzerindeki kremi alarak tekrar küçüğün yanına oturmuş ve paketi açarak birazını eline alıp çenesine sürmüştü.
"Acıtırsam söyle tamam mı?"
"Peki."
Jungkook kendisine nazaran iri olan gözleri, kırmızı dudakları ve özenle yaratılmış yüzüne kırgın gözlerini çıkarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the pianist 'tk ✓
Fanfictionİnsanların kısa süreliğine kullandığı bu sokaklar, Jeon Jeongguk'un eviydi. başlangıç: 04.11.2018 bitiş: 30.11.2020