6

12.6K 1.7K 540
                                    

|Çıkmaz yolda terk edilmek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Çıkmaz yolda terk edilmek.

Başını yumuşak, yeni yıkandığı her hâlinden belli olan siyah yastığa koyarak sıcacık battaniyeyi üzerine çekip gözlerini kapattı. Çok sevdiği fakat fazlasıyla yakın temasta olduğu için çoğu zaman rahatsız olduğu kar taneleri ayak uçlarına dökülüp uzandığı kartonu ıslatmıyordu, Hoseok'un verdiği yemeğe muhtaç olmamıştı ve her şeyden önemlisi güvendeydi.

Bu hayat... Bu gördüğü hayat hiçbirine benzemiyordu. Hâyâl ettiğinden çok daha fazlasıydı. Birkaç saatte iliklerine işleyen bu sıcaklık soğuktan sızlayan kemiklerini sarıp sarmalamış ve yeniden ısıtmaya başlamıştı. Dudakları eskisi gibi acımıyordu. Zamanı durdurmak istedi Jeongguk. Dursun ve akmasın, bir daha sokaklara dönmemesini diledi.

Sonra utandı bu düşüncesinden, onun evi sokaktı. Nasıl yüz çevirirdi ki? Yarın orada olacaktı, birkaç saatte yüz çevirdiği evine geri dönecekti. Üstelik onca düşüncesine rağmen yine sokaklar kabul edecekti kendisini.

O soğukluk Jeongguk'un gerçeğiydi.

Sahi onu soğuğun bir zemheriden farksız olduğu zamanda annesi çöpe atmamış mıydı minik bedenini?

-

Taehyung sabah erkenden uyanmıştı. Hayli uykusuz, uykusuzluğun verdiği kederle Jeongguk'u düşünmüştü. Henüz üç gündür hayatına giren bir çocuğa neden bu kadar güveniyordu? Kimsenin yanına bile oturmak istemediği, çekindiği bir çocukla tüm gece aynı evde kalmıştı. Üstelik tek bir an dahi kötü bir şey düşünmeden geçirmişti geceyi.

Ön yargıdan nefret ederdi Taehyung. İnsan keşfedilmeye muhtaç bir varlıktı elbet, yine de bu biraz fazla değil miydi? Bir evsize kapı açmak, hiç korkmadan bir çekincesi olmadan bunu yapmak akıl kârı bir işmiydi?

Yine mutlu hissediyordu.

Kolay kolay ilk konuşmada ya da ilk buluşmada birinin nasıl bir karaktere sahip olduğunu tam anlamıyla anlayamazdı.
Zira insanlar yeni tanıştıkları kişilere her zaman olmak istediği insanı yansıtırdı ve Taehyung pek yabancısı olduğu insanlık hakkında pek de tecrübeli bir adam değildi.

Düşüncelerle ağırlaşmış kafasını sıcak suya bıraktığında gözlerini kapatarak alnını soğuk fayansa yasladı. Kısa bir süreliğine dışarıda uyuyan Jeongguk'u düşündüğünde eli istemsizce soğuk tarafa çevrilmiş ve bedenini titreten soğuk suyun altında sessizce gözyaşlarını akıtmaya başlamıştı. Böyle hissettiriyordu, belki de daha fazlası.

Çok daha fazlası.

Jeongguk'un dayandığı o soğukluğa daha fazla direnemedi ve hızla çıktı duştan. Güzel bir kahvaltı hazırlamak ardından da dinlenmesi için bolca zaman vermek istiyordu. O güzel kahve gözleriyle kendisine bir şeyler anlatır, elindeki sıcak kahveyle saatlerce dinlerdi onu. Neden bunu istediğini düşünmedi Taehyung, daha fazla aç kalmaması için kaynamış suya yumurtaları bırakarak dünden kalan neredeyse dokunulmamış yemekleri çıkarıp ocağa koyduğunda etraftaki sessizlikle birkaç saniye etrafı taradı iri gözleri.

the pianist 'tk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin