ah bu sen*

3.9K 188 11
                                    

"Uyanmayı düşünüyor musun?"

Kardelen, Kasım'ın omzunu sertçe dürttü. Ancak saatlerce kafasını sıradan kaldırmayan Kasım, bunu zar zor hissetmişti. Gözlerini yavaşça araladı ve karşısına baktı.

"Ders bitti, uyan artık istersen." Kardelen düz bir ifadeyle söylemişti bunu. Kasım yorgun gözlerini genç kızdan çekip etrafta gezdirdi ve ağır ağır kaldırdı kafasını.
Bir yandan gözlerini ovuşturup bir yandan açıklama yapma gereği duydu.
"Kafam ağrıyor, dün geç yattım, pek de uyuyamadım."

"Bir sorun mu oldu?"

"Yo yo, sorun yok." Bi an aklına bir şey gelmiş gibi duraksadı.
"Sadece," dedi gözlerini yere sabitleyip son birkaç gündür yaşadıklarını anımsamaya çalıştı.
"Bir şey var ama pek sorun teşkil etmiyor."

"Neymiş?" Dedi Kardelen, merakla.

"Daha sakin bi zamanda konuşsak olur mu kelebek, şimdi hiç onu konuşasım yok."

"Tabii ne zaman istersen konuşalım." Diyerek içten bir şekilde gülümsedi. Kasım da bu tebessüme eşlik etti.

Kardelen Kasım'ın epeydir tanıdığı arkadaşıydı. Ekin, Mete, Kenan haricinde onunla da sıkı bir bağı vardı aralarında. Kardelen'in pek kız arkadaşı yoktu, sadece uzaktan gördüğünde, tebessüm edebildiği samimiyette birkaç tanıdığı vardı. Genelde kızlar ona çok sakin ve içine kapanık biri olduğu için kendilerince güven sorunu duyuyorlardı. Fakat Kardelen bu durumu umursayacak kadar onları sevmiyordu.

Kasım Kardelen'in dışlanmasını ve yalnız kalmasını istemediği için birkaç kez onunla konuşup, nasıl biri olduğunu bilmek istediğinde pişman olmamıştı. Kasım'ın kendi içinde eksikliğini hissettiği merhamet ve şefkati Kardelen'de görünce aslında o zaman hiç yabancılık çekmedi.

Geçmiş zamanlarda başından geçen olay yüzünden Kasım bazı olaylara kendi elinde olmadan fazladan tepki gösteriyor, öfkelendiği zaman ağzından çıkan lafları hiç duymuyordu ve onu en yıkanı ise, daha sonra pişmanlığını yaşamaması oluyordu. Zamanla bunu törpüledi ve zararı her ne olursa olsun kendisine ödetti. İşe yarıyor muydu? Belki. Ama en azından gerek fiziksel gerek ruhsal başkası yaralanmıyordu.

Bu böyle olmasın diye çok çabaladı Kardelen'le beraber. İnsanlar onu öfkeli, asabi biri olarak tanımasın diye çok duvar yumrukladı Kasım. Kimseyi incitmemek için, kırıp dökmemek için çok defa dilini ıstırdı. Uzak durdu herkesten, bu arkadaşları hariç kimseyle muhabbet etmedi uzun zamandır. Yanına geleni uzaklaştırdı, yanındakini uzak etti kendine çünkü bunun acısını bir kere yaşamış olması yetiyordu.
Birini kendine bağlamış olma ihtimali onu korkuturdu bu yüzden kimseyi kendine alıştırmaz, kimseye alışmazdı.

Kasım, uzaktakilere ne kadar kibirli ve egolu göründüğünü farkındaydı. Asla kendinden ödün vermeyen, kimseye muhtaç olmayan, sürekli sevilen...
Ama sadece yakındakiler görüyordu yüreğinin acısını. İçindeki fedakârlığı sır gibi saklamasını. Her yaraya içi giden, her gözyaşında omuz arayan, bir yanının kaçıp bir yanının saklanmak isteğini sadece bu dört arkadaşı biliyordu. Ve bunu saklamakta öyle ustaydı ki aslında, kendini bile inandırmak zorundaydı.

***

kasım | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin