Rose kapıyı arkamdan kapattıktan sonra ağzı şokla açık bir şekilde bana döndü.
"Demin bana el sallayan Jungkook muydu?" Şaşkınlıkla bana bakmasını umursamadan kollarımı ona doladığımda oda sorgulamadan aynısını yapmıştı."Ah Rosie.Çok,çok garip bir geceydi." Sırtımı sıvazlarken birşey sormadı çünkü şuanda neye ihtiyacım olduğunu biliyordu.
Çikolatamın son parçasını yedikten sonra kahvemden bir yudum daha alıp neler olduğunu öğrenmek için sabırsız gözleriyle bana bakan Rose'a baktım. Onu daha fazla bekletirsem patlayacak gibi görünüyordu. Üzerime verdiği battaniyeye iyice sarılıp konuştum.
"Kaçırıldım." Yine balık şeklini alan yüzüyle bana baktı.
"N-ne? Kim! Neden ne zaman!?"
"Jungkook'un borçlu olduğu adamlar kaçırdı." Kahvemden bir yudum daha alırken sinsi bir zevkle yaşadığı karmaşayı seyrettim.
"Anlayamıyorum. Jungkook yüzünden mi kaçırıldın? Ama seni nereden tanıyorlardı ki?" Herşeyi tek tek sormaması için ona birkaç hafta önce olanları anlattım. Bitirdiğimde bana dehşetle bakakalmıştı.
"Vay canına Lisa, hayatın bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti." Ona baygın bir bakış attım.
"Onun benim önümden geçmesi gerekmiyor muydu?" Omuz silkti. Şimdi anlatınca gerçekten bir film sahnesi gibi bir olay yaşadığımı farkettim.
"Demek Taehyung o yüzden beni erkenden eve bıraktı!"Kafam karışmış bir şekilde ona döndüğümde açıkladı.
"Arkadaşlarımızdan erken ayrılıp beraber birşeyler yapacaktık ama Jungkook aradı ve beni bırakıp onun yanına gitti." Jungkook'a para işini ne yaptığını sormadığımı farkettim.Aralarında bir dalaşma olmuştu ama acaba borç kapanmış mıydı? Taehyung'un evine daha önceden parti için gitmiştim, büyük ve lüks bir evi vardı.Durumu iyi olduğu için Jungkook ondan yardım istemiş olabilirdi.
"Her neyse, şimdi herşey sadece bir kabusmuş gibi geliyor. Birazdan uyanacağım ve tüm bunları unutacağım sanki." Yanıma gelip sarıldığında kafamı kafasına yasladım.
"Seni yalnız bırakmamalıydım,hepsi benim suçum."
"Yah, seninle nasıl bir ilgisi olabilir aptal kız.Benim aptallığım yüzünden oldu.Sana ihanet edip tek başıma film gecesi yapmak için dondurma almaya çıkmıştım.Ve evren bunu engelledi." Omuz silkti. Kendine suçlayacak birşey bulmak gerçekten tam Rose'nin yapacağı işti. Aniden kafasını kaldırıp bana baktığında tedirgindi.
"Şey..Eğer kendini iyi hissetmiyorsan sürpriz partini iptal edebilirim?" Rose'ye yine mi dercesine bakarken aslında şaşırmamıştım. Her yıl doğum günüm için özel birşeyler hazırlardı. Beni en çok şaşırtan şey Rose gibi özünde uysal bir kızın partileri bu kadar çok seviyor olmasıydı.
"Yine ne hazırladın Rosie? Her yıl buna gerek olmadığını sana kaç defa söylemem gerekiyor?" Azar yemiş çocuk gibi bana bakarken gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Doğum günüm beş gün sonraydı. Onun hevesini kırmayacaktım.
"Tamam tamam. Oyunbozanlık yapmayacağım ve sürpriz partime tüm şaşkınlığımla katılacağım.İptal etmene gerek yok." Ellerini çırptığında güldüm. Bir süre daha konuştuktan sonra yorgun bir şekilde uykuya daldım.
———
"İyi ki doğdun Lisayah!""Mutlu yıllar!"
Herkesin tek tek kutlamasına teşekkür ederken daha şimdiden bu partiden sıkıldığımı hissediyordum. Okuldan ve başka yerlerden tanıdığım tanımadığım insanlar vardı. Rose bir sürü kişiyi çağırmış ve bir o kadarda hazırlık yapmıştı. Kendi evimde yalnız kalabileceğim bir yer yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
E.G.O
Fanfiction''Jungkook denen adi herif hanginiz?" Hepsi ne oluyor dercesine birbirine bakmaya başladığında tek bir kişi masaya kolunu koydu ve çenesini avucuna yaslayıp umursamazca bana doğru eğildi. "Ne için lazımdı?" ➖➖➖ Belki de birbirimizi ilk gördüğümüzde...