felekten bir gece

50 5 0
                                    

Derin bir nefes alıp düşüncelerden birazda olsa uzaklaşmak istedim , olan olmuştu artık annem babam gitmişti.

Masanın üzerindeki kahveden son bir yudum alıp ayağa kalktım. Madem istediğimi yapabilirdim eve gitmek istiyordum, felekten bir gece çalmak şart olmuştu bana bugün , aklım annemi düşünmeme yetecek kadar bulanıktı içip biraz netleştirmem lazımdı.

Üstümdeki önlükten kurtulup dolabımdaki yedek kıyafetlerimden dar paça bilekte biten siyah bir pantolan ve haki yeşili bir kazak geçirdim, saçlarımında topuzunu açıp tekrar gevşek bir topuz yaptım.

Arabamın anahtarlarını ve çantamı alarak hastanenin otoparkına çıktım, arabama geçip direksiyonu Salih Abinin yerine sürdüm. Yarım saat sonra sahil kenarında olan meyhaneci deyim arabadan inip tahtalardan olan bahçe kapısı açtım ve bahçeye girdim.

Beni gören Salih Abi gülümseyerek yanıma geldi ve bana sarıldı, bende ona sarıldım.

" Sen nerelerdesin Asude kızım? " benden ayrılıp tezgahın arkasına geçti.

" Biliyorum Abi işler yoğun gelemedim biliyosun hastaneyi "

"Bilmem mi! Mertte gelip gitmiyor "

" O bugün yoğundu ama söylerim müsait olunca sana uğrar " üstümde olan kabanı çıkarıp askılığa astım ve bende tezgahın arkasına geçtim.

" Seher Abla nasıl oldu iyi mi? "

" Senin sayende kızım o yazdığın ilaçtan beri ne nefesi daralıyor ne de öksürüyor. Allah senden razı olsun "

" Allah senden de razı olsun Salih Abi ben işimi yaptım sadece " Muslukta ellerimi yıkayarak kuruladım .

" Ne getirdin bugün denizden bakayım bi akşama çilingir sofrası kurcam kendime "

" Bak bunlar daha sabah geldi çok taze ama ben sana çupra veriyim iki tane yanına da 70 lik bir rakı "
Kasadan iki tane çupra alıp temizlemeye başladı Salih Abi bende dolaptan bir rakı alıp tezgaha koydum.

"Abi roka falan var mı sende? salata için "

" Var kızım diğer odadaki dolapta sebzelikte yeşilik falan var ne ihtiyacın varsa al " Yan odadaki sebzelikten ihtiyacım olan malzemeleri alıp onlarıda rakının yanına bıraktım. Salih Abide bu arada balıkları temizlemişti bile

" Borcum ne kadar abi? "

" Ne parası kızım senin bize o kadar yardım ettin para almadın koy o paranı cebine görmeyim "

" Ama Salih abi "

" Yok Salih Abi mabi bunları alacan ve para vermeyeceksin! "

" Peki abi ama sizde bana bi akşam yemeğe geleceksiniz Seher Abla ile "

" Tamam kızım geliriz senin müsait olduğun bir gün "

Bir kaç saat daha Salih Abiye yardım ettikten sonra malzemeleri de alıp yola çıkmıştım, güneş batmaya yakındı. Evime vardığımda saat 20.00 geçiyordu bu kadar saat yolda nasıl oyalandığımı bilmiyorum, üzerime rahat birşeyler giydikten sonra mutfağa indim ve torbadaki rakıyı dolabın alt gözüne koydum.

Yeşillikleri çıkarıp sirkeli suda bırakıp balığa geçtim , fırında yapmaya karar verdim bir kaba zeytinyağı, tane karabiber ve tuz koyup karıştırdım. Fırından bir tepsi alıp çupraları yerleştirdim hazırladığım sosu iyice balıklara yedirdikten sonra balıkların karın bölgesine bir diş sarımsak ve defne yaprağı koydum kalan sosuda tepsinin altına döküp fırına verdim.

Onlar fırında pişerken bende salatayı hazırlamaya başladım , salatada bittikten sonra dışardaki masayı kurdum salatayı ,balığı, rakıyı, su derken masa hazırdı. Sandalyemi çekip oturdum ...

Umudun Öteki YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin