Thita | Omegaverse¹ ✔

0.1

0.1
"Kehanet yakın, hemde çok."

İyi okumalar💜

~

Jimin sıkıntıyla oflayarak başını ovuşturdu. Dün gece gördüğü rüyanın etkisinde kalmış, haliyle de 3 saatlik uykuyla duruyordu.

''Günaydın!'' Jungkook'un neşeli sesini duymasıyla irkilerek ona dönmüştü. Uzun olan arkadaşının yanına yerleşerek elindeki çantasını sıranın yanındaki yere asmıştı. Ardından ruh gibi olan en yakın arkadaşına dönerek devam etti konuşmasına. ''Hayırdır, yorgun görünüyorsun Minnie?'' Jimin başını sıraya gömerek uyku pozisyonu aldı.

''Dün gece saçma bir rüya gördüm. Sonra da uyuyamadım işte.'' Diye mırıldandı.

''Nasıl bir rüyaymış o?''

Jimin homurdandı. ''O kadar saçma ki, anlatmaya bile değmez. Hem, izin ver de zil çalana kadar uyuyayım.'' Demesiyle zil çalmıştı. Oflayarak yerinde doğruldu ve Jungkook'un ensesine geçirdi bir tane. ''Gerizekalı! Az sussana ya! Uyuyamadım senin yüzünden!''

Jungkook onun dediğini umursamadan aklına gelen şeyle heyecanla konuşmaya başladı. ''Okula nakil öğrenci gelecekmiş.'' Kısa olan omuz silkti. Açıkçası nakil öğrenci onu pek de ilgilendirmiyordu.

Onun düşündüğü tek düşündüğüm şey, şu lanet sınavlardan nasıl geçeceğiydi...

Jungkook tavana bakarak ellerini birleştirdi. ''Tanrım, lütfen daha gıybetçi bir arkadaş yolla bana. Olmuyor bununla böyle.''

''Jungkook!'' Jimin sinirle arkadaşının omzuna geçirdi bir tane.

Jungkook onu umursamadan devam etmişti duasına. ''Ha birde, mümkünse biraz daha uzun olsun.''

''Zili bekle sen...öldüreceğim seni!'' Jimin bunu derken sınıfın kapısı açılmış, içeri iki beden girmişti.

''Sınıf! Yerinize geçin!'' Sınıfa gelen Bayan Kim ile hepsi ayağa kalkmıştı. Genç kadın yanındaki beyaz tenliyi gösterdi. ''Bu Min Yoongi. Okulumuza yeni gelen nakil öğrenci. Onunla iyi anlaşacağınızı umuyorum.'' Dedikten sonra Yoongi'ye döndü-

Bir dakika...Yoongi mi?!

''İstediğin yere geçebilirsin Yoongi.'' Çocuk sessizce onaylamış, bakışlarını sınıfta gezdirmişti. Jimin'le gözleri kesişince duraksadı.

Şimdi ikisi de birbirine bakıyordu.

Jimin vücudunu ele geçiren ani titreme ile arkadaşına tutunmuştu.

''Hey...sen iyi misin Jimin?'' Bayan Kim, öğrencisinin halini görünce yavaşça yanlarına ilerledi. "Kötü görünüyorsun. İstersen Jungkook seni revire götürebilir?"

"Ah, hayır Bayan Kim, buna gerek yok. Düşünceniz için teşekkürler." Sessizce mırıldanarak bakışlarını ona ilgiyle bakan kadından kaçırdı. "Bir anlık baş dönmesiydi sadece."

Etraftaki fısıldaşmaları duyuyordu.

"Kesin kullandığı ilaçlardandır."

"Zavallı...cidden de yazık."

"Bir Omega ne diye bastırıcı kullanır ki?"

"Cinsiyetsiz işte, ne olacak."

Jimin, minik elleriyle kavradığı Jungkook'un formasını avuçlarının arasına sıkıştırdı. ''Eğer," dedi Jungkook sinirle. "Jimin'e bir kelime daha eden olursa o kişiyi hiç acımadan öldürürüm." Kahve gözlerindeki parıltılar, az önce fısıldaşanların sesini anında kesmişti.