Thita | Omegaverse¹ ✔

0.2

0.2
"Sen de rüyalar görüyor musun Jimin?"

~

Ucunda azıcık smut var :") Artık ne kadar smut denilirse :"))

Millet yan yatarken sola dönmeyin çünkü böylece kalp ve mideye baskı uygulamış olursunuz~ Dün gece bunu düşünerek uyuyamadım, sürekli pozisyon değiştirdim xbsdbskdbks

Bu bilgiyi de verdikten sonra~

İyi okumalar💜

~

"Jimin, Yoongi! İyisiniz değil mi, yok bir şeyiniz?" (YN/ Yok teyze var ama baya minik yaniii) Yaşlı kadın koşarak çocukların yanına geldi.

"Hayır Kate teyze yok...Ne oldu peki biz yokken?" Kate yutkundu. O daha küçücüktü. Böyle bir şeyi nasıl Yoongi'ye anlatabilirdi bilmiyordu. "Kate teyze? Anlat bana. Ben artık küçük bir çocuk değilim! Öldüler değil mi?" Kate yavaşça başını salladı.

"Üzgünüm Yoongi..." Yoongi gülümsedi ve Jimin'e döndü. Miniğin yanağına bir buse kondurduktan sonra gülümsedi ona.

"Sorun değil, yapacak bir şey yok nasıl olsa...Hem, biz birbirimize yeteriz, değil mi?" Jimin ağlamaya başladı. Hissetmişti Yoongi'nin acısını içinde.

Beyaz olan da daha fazla dayanamayarak hıçkırarak ağlamaya başladı.

Daha 3 yaşındaki bir çocuk için ailesini kaybetmek, hatta onlara veda edememek bile çok fazlaydı.

Kate yere oturarak Yoongi'yi kendine çekti, sıkıca sarıldı.

"O-onlara veda b-bile edemedim! Lanet!" Gözleri yeşilin en açık tonu olmuştu. "Keşke, en a-azından onlara, o-onları s-sevdiğimi söyleyebilseydim." Jimin'in ağlaması daha da artarken Kate küçüğün siyah saçlarını okşadı.

"Üzgünüm Yoongi, çok üzgünüm ikinizden de..."

Jimin yerinden sıçrayarak uyandı. Nefes nefese kalmıştı. (YN/ İnşallah korkudan değil de, başka bir şey için nefes nefese kalırsın...)

"O Delta'ydı...O küçük çocuk Delta'ydı ve adı Yoongi'ydi! Ya o...O Delta mı? Peki ya o bebek, ben miyim o? Ah... lanet olsun!" Jimin bu gece de uyuyamayacağını anlamıştı böylelikle.

~

"Hayır bunu yapmayın!" Jack sabahtan beri dil döksede Kate yine kendi bildiğini okuyordu.

Bu, şuan büyük kapının önünde olmalarını gayet iyi açıklıyordu.

"Jack! Seni gel diye zorlamıyorum zaten. Çocukları görmeliyim."

"Yüce Büyücü...ya çocuklar sizi tanırlarsa?" Kate gülümsedi.

"Aslında bu güzel olurdu Jack, çok güzel olurdu!" Parmaklarını şıklatmasıyla görüntüsü değişmişti. O beyaz saçları yerine simsiyah saçları olan, daha zayıf ve genç birisi vardı artık. "Ben gidiyorum!"

"Ben de geleceğim!" Kate kahkaha attı. "Her ne kadar bu yaptığınızı onaylamasam da gelmek zorundayım!" Onayladı genç kız.

"Pekâlâ, gel bakalım." Jack'te kendi görünüşünü hallettikten sonra Kate'in yanına geldi. "Bizi bekleyin çocuklar."