Thita | Omegaverse¹ ✔

1.9~ Final: Part I

"Bundan emin misin Jimin?" Jimin Yoongi'nin elini daha da sıkı kavradı bu cümleyle.

"Evet Yoongi, eminim. Onlar çok kalabalık olacaklar ve biz bu kadar az kişiyle asla kazanamayız. Belki beni sevmiyorlar," Büyük okul kapısından içeri girdiklerinde onları el ele gören herkes aralarında fısıldaşıyordu. "Ancak beni yalnız bırakmayacaklarından eminim."

"Evet arkadaşlar! Herkes bahçeye toplansın lütfen!" Jungkook elindeki mikrofonla konuştu. "Çok önemli bir şey söyleyeceğiz!" Yavaş yavaş bahçe dolduğunda yanına gelen Jimin'e verdi mikrofonu.

"Merhaba...hepiniz beni cinsiyetsiz olarak tanıyorsunuz ancak ben Park Jimin'im. Ve düşündüğünüzün aksine cinsiyetsiz değilim." Ona merakla bakan öğrencilere gülümsedi. "Sigmayım. O efsanelerde, ders kitaplarında geçen Sigmayım ve gördüğünüz gibi tamamen gerçeğim!" Kalabalıktan inanamayan uğultular yükseldiğinde dikkatlerini çekmek adına biraz daha yüksek sesle konuşmaya başladı Jimin. "Şimdi sizden bir şey isteyeceğim...biliyorum beni sevmiyorsunuz. Belki de nefret ediyorsunuz ancak mesele çok önemli. William Johnson denen bir vampir bize saldırmak üzere. Beni ve onu istiyorlar." Boştaki elini karnına koydu. "Lütfen size yalvarıyorum! Bu sadece benim için değil, hepimiz için hayati bir tehlike taşıyor! O ve adamları bütün kurtların soyunu tüketmek istiyor. Şimdi, benimle misiniz?" Konuşmasını bitirdiğinde bir süre etraf oldukça sessizleşmişti.

"Seninleyiz!" Kalabalıktan Kim Jennie adında bir kız yüksek sesle konuştu. "Sonuçta hepimiz kurt insanız ve birbirimize destek olmamız gerekir, değil mi?"

"Evet öyle! Kimse bizim soyumuzu falan tüketemez!" Jackson Wang adında bir oğlan da Jennie'ye hak verdiğinde kalabalıktan yavaş yavaş olumlu yanıtlar yükseliyordu.

Jimin kocaman gülümsedi. "Hepinize çok teşekkür-"

"Voah Jimin-ah! Demek bütün okulu bana karşı örgütledin, ha?" Tüm kalabalıkla beraber Jimin'in de bakışları bahçe kapısına dönmüştü.

"William..."

"Jimin arkama geç!" Yoongi küçük olanı arkasına aldı.

Flascback

"Konuşma mı yapacağım?"

"Evet. William seni kesinlikle izliyor olmalı, yaptığın konuşmayla ortaya çıkacaktır. Öyle olmasa bile en azından sadece denemeliyiz. Hem bu sayıyla onlara karşı asla üstünlük kuramayız."

"Pekâlâ, yapacağım." Kararlı bir ifadeyle konuştu pembe saçlı.

Kate küçüğüne gülümseyerek Gamma'ya döndü. "Hoseok, büyü işleri nasıl gidiyor bu arada?"

"Şuana kadar çıkan bütün büyüleri yapabildim. Bir büyü hariç."

"Hangi büyü?"

"Zamanı durdurma büyüsü."

"Hoseok sakın ama sakın o büyüyü yapmaya kalkma!" Kate sesindeki endişeyle esmer olanı uyardı.

"İyi de neden?"

"O büyüyü yaparsan eğer bu hayatına mal olur. Zamanın dengesini değiştirmek, hele de durdurmak çok tehlikeli."

"Ama Kate sen de dedin, sayımız yeterli değil ve onlara karşı pek şansımız yok diye. Eğer bu büyüyü yaparsam bir şansımız olabilir-"

"Hyung sen ne dediğinin farkında mısın acaba? Kadın sana hayatına mal olabilir dedi! Bu kadar mı çok ölmek istiyorsun?!"

"Elbette hayır Jimin ancak bununla bir şansımız olabilir-" Küçük olanın yüzüne attığı tokatla cümlesi yarıda kesilmişti.