PK~1

20.1K 988 168
                                    

•••BALIK•••

Sabah kalkar kalkmaz sırt çantamı kaptım ve okula doğru koşmaya başladım. Çok geç kalmıştım. Sınıfın olduğu koridora geldiğimde derin bi nefes aldım. Ders hâlâ başlamamıştı. Tam o sırada beden eğitimi zümresinden yüzme hocamız Bay Dan çıktı.

"Jessica!" adımı söylemesiyle arkamı döndüm ve Bay Dan'la burun buruna geldim. Konuşmasına devam etti.

"Yüzme konusunda çok başarılısın, diğer takım üyelerine kıyasla koca bir havuzu hiç nefes almadan yüzebiliyorsun ve bence çok yeteneklisin." elime bir kağıt tutuşturdu ve "teklifimi bir düşün diyip uzaklaştı. Şaşkınlıkla kağıda baktım;

Sevgili öğrenci,

Gösterdiğin başarılarını değerlendirdik, ve seni aramızda, yüzme takımımızda görmeyi çok isteriz. Okulun ve öğretmenlerin sana güveniyor. Teklifimizi düşün. Seni aramızda görmeyi dört gözle bekliyoruz...

Ne yani beni takıma mı almak istiyordu? Beni yani beni?

Tamam çok iyi yüzdüğüm su götürmez bir gerçekti ama takıma alınmak... Bilemiyorum, bu teklifi beklemiyordum. Ama cevabım hazırdı. 'Evet'

Su ile aram çok iyiydi. Suya girdiğim zaman iyileşiyor, dinleniyor ve aynı zamanda vücudumu bir güç dalgası kaplıyordu. Bütün gerginliğim suyla birlikte akıp gidiyordu sanki. Hatta denizde konuşan balıkların sesini hissediyordum. Daha doğrusu bana öyle geliyordu. Bunu arkadaşlarıma anlattığımda benimle dalga geçmiş, dışlamışlardı.

Zil çalınca elimdeki kağıdı sıkı sıkı kavrayarak sınıfa girdim. En arka sıraya geçtim ve sınıfa giren hocayı izlemeye başladım.

"Günaydın. Bu kimya dersimizde balıkları inceleyeceğiz. Sizi ben yönlendireceğim, benim sözlerim dışında bir şey yapmayın. Balıklar daha önceden ölmüş o nedenle bunu bir katliam olarak düşünmeyin. Şimdi oturabilirsiniz" dedi ve arkasında bulunan ve içinde balık olduğunu tahmin ettiğim kutuyla ilgilenmeye başladı.

Beş dakika kadar sonra herkesin önüne bir balık ve plastik bıçak koymaya başladı. Her defasında tekrar ediyordu: 'ben söylemeden başlamayın.'

Balıklardan birini benim önüme koyduğunda beynimde sesler yükselmeye başladı. 'Kurtar bizi Poseidon kızı... Biz ölü değiliz, bunu yapmalarına engel ol...'

Hızla kafamı salladım ve sesleri beynimden uzaklaştırmaya çalıştım ama olmadı. Oysa ki sesler her seferinde daha da kısıklaşıyordu. Ve o an anladım, balıklar ölü değildi ama ölmek üzerelerdi, her saniyede ölüyorlardı.

Hızla yerimden fırladım ve kutuyu adını hatırlamadığım hocanın elinden kaptım. Dağıttığı bütün balıkları özenle kutuya koydum ve lavoboya koşmaya başladım. Ama o an aklımda tek bir şey vardı ve beynimde dönüp duruyordu:

Poseidon kızı...

Poseidon KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin