İyi okumalar diliyorum...
Multimedya Ayla'nın giydikleri.
Günler hızla geçiyor ben hala yerimde sayıklıyordum bir kaç iş başvurusu yapmıştım, deneyimsiz olduğum için kabul olmamıştı. Deneyim kazanmak içinde çalışmam gerekmez miydi zaten.! Gerçekten işverenler çok acımasızdı en iyi yerlerde staj yapmama rağmen beni işe almıyorlardı.
Bu gün son kez şansımı deneyecektim eğer bu işte olmazsa, artık ne iş olursa çalışacaktım. Büyük rezidansın önüne geldiğimde ilk dikkatimi çeken gümüş rengindeki tabela olmuştu 'Şahinoğlu Mimarlık' havalı bir ismi vardı.
Danışmadan bilgi alıp 15. katta çıktım oradaki sekreter beni bekleme odasına aldı. Bekleme odasındaki aynada kendimi süzüyordum beyaz bir takım giymiştim ayağımda ki kırmızı topuklu ayakkabılarımla kırmızı rujum gayet dikkat çekiciydi bir an abarttığımı düşünmüştüm ki bu fikrimi hemen def ettim sonuçta burası bir şirketti, çalışanlar kendilerine dikkat etmeleri gerekiyordu.
Sekreter odaya girip "Ayla Hanım Cenk bey bugün yok sizle Kerem bey ilgilenecek buyurun."
Çantam ve dosyamı alıp sekreteri takip ettim.
Kerem beyin odasının önüne geldiğimizde önden sekreter girip geldiğime haber verdi ve beni içeri aldı.
'Ne patron amaaa!' Kumral saçlı adam masasından kalkıp yanıma kadar gelmişti ellini uzatıp "Ben Kerem ŞAHİNOĞLU" dedi
"Memnun oldum Kerem Bey. Ayla- Ayla TANER"
Bir elini cebine atıp koltuğuna doğru ilerledi bende ayakta dikilmemek adına tekli koltuklardan birine oturdum.
"Ne içersin? çay, kahve veya başka bir şey"
"Teşekkürler su rica etsem"
heyecandan dilim damağım kurumuştu her iş görüşmesinde böyle oluyordum.
"Peki"
telefonu eline alıp bir kaç tuşa bastığında hemen cevaplanmıştı. sanırım telefonun başında bekliyorlardı.
"Kolay gelsin bir orta kahve bir su odama getirir misin"
Anlaşılan kibar bir patronum vardı..
"Dosyanı alabilir miyim"
"A pardon unutmuşum"
Dosyama göz atarken kaşları şekilden şekile girmişti kesin CV mi beğenmemişti.
"Ayla yanlış anlama beni ama bu kadar güzel yerlerde staj yapmana rağmen hiç çalışmam çok garip ayrıca 2 dil biliyormuşsun"
"Aslında çok çalışmak istedim ama olmadı zaten sizden önce başvurduğum yerlerde deneyimsiz olduğum için kabul etmemişti yani kabul etmezseniz de pek problem değil" bunu söylerken gülümsemiştim çünkü artık olmayacağını anlamıştım ne yapalım kısmet değilmiş...
Kapının tıklatıldığını dahi duymamıştım konuşurken orta yaşlı hanım geldiğini yeni fark etmiştim.
"Teşekkürler Zümrüt Hanım"
"Afiyet olsun Kerem Bey"
Bende teşekkür ettiğimde adının zümrüt olduğunu öğrendiğim kadın odadan çıkmıştı.
Kerem Bey Kahvesinden bir yudum alıp bir eliyle de sakalını sıvazlıyordu, sanırım aklından bir şey geçiyordu.
"Şöyle yapalım 1-2 ay işlerin nasıl gittiğini öğren sonrasında kabiliyetine göre devam edersin. Bir nevi deneme süresi gibi senin üstüne iş yüklemeyeceğim. Ben buranın iç mimarlık departmanından sorumluyum benle beraber toplantılara girip işin nasıl gittiğini öğrenirsin."
Bir an ne diyeceğimi bilemedim sanırım benimde şansım dönmüştü!
"Gerçekten mi sizi pişman etmeyeceğim çok teşekkürler" utanmasam sevinçten ağlayacaktım.
"Hayırlı olsun o zaman" deyip kahvesinden bir yudum aldı.
Suyumdan bir yudum içip ayağa kalktım
"Teşekkürler Kerem Bey " deyip elimi kerem beye uzattım
Ayağa kalkıp samimiyetle elimi sıktı.
"Çıkmadan sekretere uğra giriş işlemlerini yapsınlar iyi günler ayla"
"tamam, iyi günler kerem bey"
Ellerimiz ayrıldığında çantamı alıp kapıdan çıktım.
Sekreterin yanına gidip çantamda hazır duran evrakları verip şirketten ayrıldım.
Şansım uzun süre sonra dönmüştü bunu çilekli pastayla kutlamalıydım...!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYANIŞ
Художественная прозаBir bedel ödememişseniz henüz; Özgürlüğü tatmamışsınız demektir. Ayla'nın evden kaçışı yeni bir hayat kurması ve aşkını anlatan sürükleyici bir hikaye..