UYANIŞ

BUZ DAĞI-5

Merhabalar sevgili okuyucular lütfen vote atmayı ve yorum bırakmayı ihmal etmeyiniz :) fikirleriniz benim için önemli :)

Bir sonraki bölüm 10 Vote olduğunda gelecek iyi okumalar :)

İyi okumalar <3

************************************

Kerem beyin arabasından inip hızla sitenin içine doğru ilerledim. Cenk beyle aynı arabada olmak beni geriyordu. Çok soğuk bir adamdı hiç kardeşi gibi değildi. Kardeş olduklarını Kerem söylememiş olsa inanmazdım.

Asansöre binip dairemin bulunduğu katın tuşuna bastım eve girip biran önce duş almalıydım.

*******************************************************************************

Alarmın sesiyle yataktan apar topar attım kendimi, bu alarmın sesi beni sinir ediyordu. Alarmı kapatıp yorganı ayağımla teptim ve yataktan hızla kalıp gerildim. Alarmı işe gitmeden 2 saat öncesine kurup rahat hareket etmek istiyordum. Panduflarımı ayağıma giyip mutfağa ilerledim. Kase alıp içine meyveli yulaf doldurdum buzdolabından aldığım sütü de üstüne dökünce mis gibi olmuştu. Öğlene kadar böyle atıştırıyordum tamam yediğim şey pek hoş değildi ama açta gidemezdim şimdi çayı demle masayı kur kaldır çok uzun işti.

Tabağımı sudan geçirip makineye yerleştirdim, hızlı adımlarla odama gidip en çok vakit harcadığım dolabımın önüne geçtim. Her gün aynı dertti 'bu gün ne giyeceğim' oflayarak bir kaç parça kıyafeti yatağın üzerine bıraktım, siyah dar bir pantolon üstüne de tek kol boğazlı bluz seçmiştim saçımı tarayıp salık bırakırken gözümü siyah kalemle ortaya çıkarmıştı dudaklarım da parlatıcı sürmüştüm. Siyah kabanımı ve bilgisayar çantamı alıp evden çıktım. Asansöre bindiğimde bu gün siyahlara büründüğümü fark ettim aman canım bir günde böyle olsun.

Sitenin çıkışına geldiğimde biri taksiden iniyordu inen kişinin hemen yerini doldurup taksiye atladım şirketin adını söyleyip kulaklığımı taktım.

***********************************************************************************

Şirkete koşar adım giriş yaptım geç kalmıştı şansıma yolda kaza olmuş, yol kapanmıştı. Asansöre koşuyordum kapısı kapanmak üzereydi, son anda bir kapıyı tutmuş kendimi içeri atmıştım bu asansör ne kadar kalabalıktı böyle 3 . katta herkes indiğinde yanımda ki kişinin Cenk bey olduğunu anca görmüştüm o da beni görmüş olacak ki laf sokuşturması hiç gecikmeden.

"Ayla Hanım çok erken gelmişsiniz?"

"Kusura bakmayın yolda kaza olmuş yol kapalıydı."

"Nedenini sormadım."

Ofisin bulunduğu kata geldiğimizde Cenk Bey Asansörden benden önce inmişti arkasından göz devirmiştim buz dağı!

Arkasını döndüğünde kaşları çatıktı, arkasını mı görüyordu bu adam?

baş selamı verip oradan kaçtım.

Odama geldiğimde hızlıca işlerimi yapmaya başladım, 1 saat sonra çıkıp iç tasarımını yapacağım hastahaneye gitmem gerekiyordu.

1 saat sonra

"Kerem ben çıkıyorum hastahanede olurum gün boyunca işim erken biterse ofise dönerim"

"Cenkte geliyor senle"

Olduğum yere çakılı kalmıştım bozuntuya vermeden odadan çıkıp Cenk Beyin odasına doğru ilerledim.

Kapıyı çalıp içeri girdiğimde sekreter ağzına düşecek kadar yakın bir şekilde dosyayı gösteriyordu Cenk Bey dikkatlice işiyle ilgileniyordu.