PATRON-4

376 25 0
                                    

Ayla'nın kıyafeti

İşe başlayalı 1 hafta olmuştu her şey tıkırın da gidiyordu fazla iyiydi her şey 'Allah'ım sen bozma' deyip kaldığım yerden dosyaları incelemeye devam ettim.

Kapı çalındığında içeri zümrüt abla girmişti elinde bir fincan çay vardı çayı ne kadar sevdiğimi anlamış olmalıydı molalarda ve çalışırken çay içmem dikkatini çekmişti demek ki.

"Teşekkürler Zümrüt abla" hanım sözcüğünü zümrüt ablada kullanamıyordum daha yakın hissettiğim için çok güler yüzlü bir ablaydı.

"Ne demek güzel kızım afiyet olsun" deyip odadan çıkmıştı.

Sabahtan beri ortada bir koşuşturma vardı sanırım Cenk beyin gelecek olmasındandı. Cenk Bey Keremin abisiydi, bu arada kerem beye artık kerem diyorum çok sıkı arkadaş olacağımızı düşündüğü için kerem dememi istemişti ben de sadece arkadaşça sohbetlerimizde kerem diyordu.

Çayımdan bir yudum aldığımda içeri kerem girdi elinde bir dosya vardı, bana sallayarak;

"Hazır ol yeni işin şuan ellerimin içinde duruyor!" çok heyecanlı duruyordu bende endişeli....

"Kerem bey ben bunu yapa bileceğime emin değilim hem bir hafta oldu nasıl yapacağım?"

"Ayla bir nefes al kızım ya, bak bunda öğrenecek bir şey yok çizeceksin sadece hem dosya düzenlemede yardımcı olacağım ben sana hem sen staj gördün eminim stajda gördüğün şeyler sana yardımcı olacaktır."

Adam haklıydı sadece çizecektim...

"Tamam o zaman dosyayı alabilir miyim?"

Yüzünde koca bir gülümsemeyle dosyayı bana uzattı bende ona en samimi gülümsememi sunup dosyayı aldım.

"Hadi gel seni bizim gıcık patronla tanıştırayım"

Tam cevap verecektim ki odadan çıkmıştı bir sürü işim vardı ama kerem bey diyemedim tabi.

Bende ardından odadan çıkmıştım bugün giydiğim elbise oldukça sıkmıştı beni bir daha bu tarz elbise giymeyecektim yürüdükçe dizimin üstüne çıkıyordu bu düşüncelerimi sonra düşünmek için rafa kaldırdım.

"Kerem bey! bekler misiniz?" resmen peşinden koşturmuştu adam.

"Tabi ki Ayla Hanım Buyurun" bu adam çok gülüyordu gülen insanların acıları derindir derler acaba Keremin de derin acıları var mıdır? Öyle olsa şuan benim ağzımın kulaklarıma gelmesi gerekirdi dimi...

Derin düşüncelerimden sıyrılıp Keremin yanında yürümeye devam ettim büyük.

Duvarı olmayan tamamen camdan olan odanın önüne geldiğimizde camların içeriyi göstermediğini fark ettim o zaman o içeriden bizi görüyordu bir an izleniyormuş hissine kapıldım o sırada kerem kapıyı çalıp içeri girmişti bende daha fazla kapıda beklemek için içeri girdim

Bizim içeriye girdiğimizi fark etmeyen Cenk bey pencerenin kenarında telefonla konuşuyordu. Kerem beyin masaya iki kere vurmasıyla Kereme doğru döndü. Bu Adam bir yerden tanıdık geliyordu veya ben benzetiyordum insan insana benzerdi sonuçta

Kerem doğru yürürken beni hala fark etmemişti. İki kardeşin kucaklaşmasını çok içten ve samimi gelmişti, biz abimle hiç böyle olamamıştık ne yazık ki.

Sarılmaları bittiğinde Cenk beyin keskin yüz hatlarına harelerim takılı kaldı Cenk bey Ankara'dan kaçtığım gece tanıştığım adamdı dünya gerçekten küçüktü.

Beni fark ettiğinde kaşlarını çatmış bir şekilde beni süzüyordu sanırım Cenk bey beni tanımıştı.

"Cenk, Ayla Hanım iç mimarlık departmanında benimle birlikte çalışıyor sen Londra'da olduğun için iş görüşmesini benle yaptı CV oldukça iyi sana mail olarak bir kopyasını bu sabah gönderdim"

"Anladım. Gönderdiğin CV baktım oldukça başarılıydı stajerlik dışında başka bir iş deneyimi olmamış emin misin yapa bileceğinden"

"Cenk, cenk... sen kardeşini hiç tanımıyorsun ben adamı gözünden anlarım yapacağına inanıyorum, yanımda çalışıyor eksiklerini tamamlıyoruz. Bu gün de ilk işini kaptı göreceğiz marifetlerini dimi Ayla?"

Cenk beye o kadar dalmıştım ki Keremin sadece son kelimesini duymuştum.

"Hiç şüpheniz olmasın, memnun oldum işimin başına dönsem iyi olacak iyi çalışmalar"

Odadan çıkarken bakışlarını sırtımda hissede biliyordum acaba beni tanımış mıydı?

Tanısa kaç yazar dünya küçük bilerek bulmadım ya burayı hayır o gece de çenem hiç durmamıştı bir daha görmeyeceğim nasıl olsa deyip konuşup durmuştum.

Odama girdiğimde masamda duran dosyayı inceleyip hemen çalışmaya başlamam lazımdı.

Dosyayı elime aldığımda ilk son sunum tarihine bakmıştım 20 günüm vardı 20 gün çok azdı.

İlk işim iç tasarımını yapacağım Hastahanenin planını incelemek olacaktı. Hastahanenin sadece iç tasarımı kalmıştı çok görkemli bir yapıydı mutlaka gidip gezerek çizimlerimi yapmalıydım.

***********************************************************************************************

Plan incelerken saatin nasıl geçip gittiğini anlamamıştım saate baktığımda iş çıkış saatini çoktan geçmişti genelde en son ben kalıyordum eve gidip yalnız kalmak istemediğimden kendimi işe vermiştim.

Ceketimi giyerken odaya Kerem girmişti.

"Ayla? sen hala çıkmadın mı?"

"Çalışmaya dalmışım şimdi çıkıyordum."

"Çalışanlar saat sayar sen çıkış saatini unutuyorsun." Gülerek konuşuyordu her zaman ki gibi yüzünde gülümsemesi hiç eksik olmuyordu Keremin insana enerji veriyordu.

"Haklısınız sanırım bir daha ki sefere önce ben çıkacağım" dedim gülümseyerek.

"Hadi gel çıkıyorum senide bırakayım."

Bu kadar samimiyet iyi miydi bilmiyorum, Kereme güveniyordum, saflığına inanıyordum.

"Gerçekten gerek yok taksi 10-15 dakikaya gelir" dediğimde şimşek ve gök gürültüsünün duyulması bir oldu.

"Emin misin?" diyerek dışarıyı gösterdi sanırım haklıydı.

"Değilim" diyerek masumca baktım.

"Ayla, kedi gibi bakıyorsun sokağa atmayacağım seni eve bırakacağım" diyerek koridora ilerledi bende arkasından odadan çıktım gülerek binanın içine doğru ilerledik. Kerem bir şeyler anlatıyor benden gülüyordum komik bir adamdı hatta fazlasıyla komik koridorun sonunda ki Cenk beyi görmemle gülümsemem bir anda duru vermişti. Keremde kafasını çevirip baktığım yöne doğru kafasını çevirip yüzünde ki gülümseme hiç silinmeden;

"Abicim sende bu saate kadar çalışıyorsun senin şuan evde olup Annemle sohbet ediyor olman lazım değil miydi"

Cenk Bey o kadar sert bakmıştı ki oradan yok olmak istedim.

"Kerem." diye uyarı veriyordu sanırım yanımda tartışmak istemiyordu.

"Sana da iyi akşamlar" deyip Cenk beyi orada bırakıp asansöre yöneldi bende arkasından asansöre binmiştim Cenk beyde asansöre binince -3 tuşuna basmıştı Kerem.

Cenk bey ve Keremin arasında buz kesmiştim.

Asansöre den inince derin bir nefes aldım.

Kerem, Cenk Bey ve ben aynı yöne gidiyorduk ikisiyle aynı arabada olmak istemiyordum.

UYANIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin