Önceki bölümde ufak bir yanlış anlaşılma olmuş sanırım.
Günce'ye kapıyı açan kişi Melis değil.
Melis Efe'nin hoşlandığı kız ve Günce'yle de tanıştı. Ama Doruk ve Melis'in hiç bir alakası yok.Kapıyı açan kişi ise tamamen başka biri.
Birazdan okuyup öğreneceksiniz zaten.
Neyse fazla konuşmayayım.Keyifli okumalar.
Sinirimden dolayı sağ ayağımla ritim tutarken aynı zamanda da tırnaklarımla oynuyordum.
Derin bir nefes aldım sakinleşmek için ama hiçbir işe yaramadı.
Aksine, her geçen saniye biraz daha sinirleniyordum.
Karşımda oturan, ve mavi gözlerini bana dikmiş olan Doruk'a baktım.
Ardından da hala sadece tişörtle oturan esmer kıza.
"Su getirmemi ister mis-"
"Hayır!"
Su mu? Evet su içeyim ben. Zaten bu görüntünün üstüne bir bardak soğuk su iyi gider.
"Arkadaş?"
diye sordum burnumdan soluyarak.
"Evet." diye onayladı Doruk bir kez daha.
"Ya gerçekten kusura bakma." dedi esmer kız.
Ona 'seninle sonra görüşeceğız kızım' bakışımı attım.
"Hep böyle mi takılırsın?" diye sordum altında bir şey olmadığını hatırlatarak.
Bakışlarını bacaklarına kaydırdı ve "Ah, haklısın. Üstüme bir şeyler giyip geliyorum." diyerek yanımızdan ayrıldı.
Kız odadan çıkar çıkmaz ayağa kalktım ve "Arkadaşlık anlayışın bu mu?" diye bağırdım.
"Ne?" dedi kaşlarını çatarken.
"Sana süpriz yapmak için evine geliyorum ve kapıyı yarı çıplak bir kız açıyor."
"Bak, Çağla benim çocukluk arkadaşım tamam mı? Üniversiteyi burda okuyor, yurtta kalıyordu ama bir sorun çıkmış ve yurttan ayrılmak zorunda kalmış. Dün akşam bana geldi ve yurt işini halledene kadar bende kalıp kalamayacağını sordu. Ne yapsaydım Günce? Kızı sokakta mı bıraksaydım?"
Ellerimi saçıma götürüp hafifçe çekiştirdim.
"Neden senin tişörtünü giyiyor?" diye sordum bağırarak.
Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Ellerimi tutup saçımı çekmemi engelledi.
Neden sinirlenince kendime zarar veriyorum ki? Beni sinir edene zarar vermek daha mantıklı.
Doruk'un beklemediği bir anda tırnaklarımı eline geçirdim.
Birden ellerini çekip "Ne yapıyorsun sen?" dedi sesini yükselterek.
"O kız neden senin tişörtünü giyiyor?" diyerek sorumu tekrarladım.
"Bundan haberim yoktu. Yani ben vermedim. Kendisi almış olmalı. Ayrıca sabah karşılaştığın görüntüyle bir alakam yok. O halde olduğunu bilmiyordum."
Kız yarı çıplaktı resmen.
Doruk'un yanında böyle mi geziyor yani? Kızdaki rahatlığa bak. Çocukluk arkadaşıymış. Külahıma anlat sen onu. Aptal.
Doruk elini belime sarınca onu itekledim ve aklıma gelen ilk soruyu sordum.
"Onunla öpüştün mü?"