13.bölüm

57.2K 3.2K 265
                                    

Yaklaşık on beş dakikadır müdürün odasının önünde bekliyorum.

Bu kadar uzun sürmesi normal mi? Ne konuşuyor olabilirler ki?

Lanet olsun, her şey benim yüzümden.

Ah size anlatmayı unuttum değil mi? Hemen anlatayım o zaman.

Akın'ın attığı mesajdan sonra sinirli olan Doruk, daha da sinirlenmişti. Mümkün olsa gözlerinden ateş çıkardı, eminim.

Açıklama yapmama bile izin vermeden beni öylece bırakıp Akın'ı bulmaya gitmişti. Tabi bende durmayıp peşinden gitmiştim ama bu sonucu değiştirmedi.

Doruk Akın'ı gördüğü yerde yakasından tutup kafayı gömmüştü. Ben ve bu olayı gören bir kaç kız çığlık atsakta bu Doruk'a engel olmamıştı.

Akın, başına aldığı darbenin sersemliğini yaşarken Doruk bir de yumruk atmıştı.

Tabi bu sırada herkes kavganın etrafında toplanmış, izliyordu. Çok geçmeden hocalar gelip Doruk'un Akın'ın üstünden çekmişti ama Doruk bir yolunu bulup son anda Akın'a tekme atmayı başarabilmişti.

Ne büyük bir başarı ama.(!)

Akın revire giderken Doruk müdürün odasına gelmişti.

İşte olay bu.

Bu sefer Akın'ı dövdüğü için Doruk'u suçlamıyordum.

Onun yerinde ben olsam aynı şeyi yapardım.

Ama itiraf etmek gerekirdi hala şaşkındım. Akın'dan asla böylesine çirkin anlamlar taşıyan bir mesaj beklemiyordum.

Belki de böyle intikam alıyordu bizden. O sessiz sakin, kimseye zarar vermez diye düşündüğümüz Akın'ın içinde fırtınalar kopuyordu.

Yine de onunla konuşup bunun hesabını soracaktım.

Müdürün odasının kapısı açıldığında içimi bir endişe kaplamıştı.

Çok geçmeden Doruk dışarı çıktığında yüzüne baktım. Acaba ceza vermişler midir?

Yanıma geldiğinde bir şeyler söylemesini beklemiştim ama o hiçbir şey söylemeden geçip gitmişti.

Bu sefer hızlı yürümediği için ona kolaylıkla yetişmiştim.

"Ne oldu?" diye sorduğumda cevap vermedi. "Ceza verdiler mi? Uzaklaştırma falan?"

"Babamı aradılar, birazdan gelir." diye yanıtladı.

Bana baktıktan sonra yüzümdeki endişeyi görmüş olacak ki "Endişelenme." dedi. "Bir şey olmayacak."

Sesindeki ton ve yüzündeki rahatlık bir şey olmayacağının garantisini veriyordu.

"Derse girecek misin?" diye sorduğumda "Sen de girme." dedi.

Zaten dersin nerdeyse yarısını kaçırmıştım. Girmesem bir şey değişmezdi heralde.

"Tamam." diyerek onayladım ve onu takip etmeye devam ettim.

Adımları bizi arka bahçeye götürürken bir şey demedim.

Banklardan birine oturduğumuzda cebinden sigarasını çıkardı.

"Neyde o?" diye sorduğunda kimden bahsettiğini anlamamıştım.

"Kim?"

"Sence? Kimi dövdüm ben az önce."

Ve bende jeton daha yeni düşüyordu.

"En son revire götürüyorlardı."

Dudaklı yukarı doğru kıvrıldıktan hemen sonra tekre eski haline döndü.

Seni Unuttuğumu Hatırlamıyorum ϟ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin