Lütfen, paragrafları yorumsuz bırakmayınız.💋
Dinlemek isterseniz...
Medya|Anya Marina - Serious Love|🎶
●BÖLÜM 8● "Medeni Hâli"
Aşağı kata indiğimde etraf kalabalık değildi. Gözlerimle etrafı taradığımda annem ve Serap Teyze çoktan hazırlanmış kapının önünde beni bekliyorlardı. Annem 'nerdesin sen?' bakışları atarak, beni gererken, bir yandanda 'acaba nasıl açıklamada bulunucağım?' diye aklımı kurcalıyordum.
Onların yanına gidipte, mâruz kalacağım bir ton soruya ve yapmak durumunda olacağım açıklamalardan önce kabanımı portmantoda yer olmadığından salonda annemin oturduğu koltuğun kenarına koyduğumu hatırladım ve salona doğru ilerledim. Salonda yine onlarca teyze vardı ama çoğunluğu gittiği için yaklaşık yarım saat kadar önceki gibi sıkış tekiş oturmuyorlardı. Birçok teyzeyle bakışırken yüzümde zoraki bir gülümseme imparatorluk kurmuştu. Ve dışarıdan yapmacık biri givi göründüğüme bahse bile girmeme gerek yoktu.
Onları dik dik bakıp aynı zamanda 'chaki bebek' gibi sırıtmaya devam edersem beni yanlış anlarlar diye bakışlarımı koltuğun üzerinde gezdirmeye başladım. Gözlerim Kabanımla bakıştığında, vakit kaybetmeden elime alıp kapının önünde gitmeye hazırlanan annem ve Serap Teyze'nin yanına doğru ilerlemeye başladım. Tam annemin yanlarına varmıştım ki hâlâ gitmemiş misafirler arasında ellili yaşlarının sonlarında olan kadının biri hızla önüme geçip ayağındaki ponçik ev terlikleriyle firen yaptı. Ve selamsız bana şu soruyu sorarak niyetini belli etti.
"Bekar mısın kızım?"
Serap Teyze gerçekten haklı çıkmıştı. Ama bir konuda yanılmıştı. Bana 'kapının önünde çiçek çikolatayla görücü kuyruğu bulursun' demişti. Ben daha eve bile gitmemiştim bu ne hız? Hem kadında da gerçekten göz yokmuş bula bula bunca insanın arasında benim gibi çirkini mi bulmuştu?
"Evet, teyzeciğim bekarım ama ben okuyorum." dedim yine dişlerimi göstererek gülümsüyordum.
"Yok kızım ben de zaten hemen evlilik olsun demiyorum. Kendi aramızda bir yüzük takar adını koyarız. Hem bizim oğlanda üniversite'de muhasebe okuyor. Okulu bitincede babasının işinin başına geçecek. Hem merak etme bizim oğlan kendi gibi senide okutur kızım." dedi teyze sonlara doğru iri olan göğüslerini daha da kabartarak gözüme sokarken.
Teyze ne dediğinin farkında mıydı? Emin değilim. Yoksa benim öyle okkalı bir cevap vererek farkına vardırmamı mı bekliyordu? Ondan da emin değilim. Fakat şu bir gerçek ki ben farkettirirsem kalbi çok kırılacaktı. Bunu yapmak istemezdim ama ben ömrü hayatımda böyle saçma bir cevabı ilk kez bu teyzeden duyuyordum. Okuyorum diyince artık istemediğimi anlaması gerekmez miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HENÜZ ON YEDİ
ActionHenüz on yedi yaşında aşkla tanıştım. Hayır. O beni değil, ben onu bulmuştum. Evet. Ben bir öğrenci, o ise bir öğreticiydi. Fakat, bir sınıfta tanışmamıştık. Doğru. O öğretiyor, ben ise öğreniyordum. Fakat onun öğrettiği ve benim öğrendiğim şey ma...