Medya|Caner Ermiş|
Dinlemek isterseniz diye...
Medya|Kaan Boşnak - Kendini bırakma|Bölümde geçen bir şarkı olacağı için şimdiden açın, dinleyin derim.
♠️
HENÜZ ON YEDİ
Bölüm •12•
"BELKİ BİR GÜN O DA"Bulanık bir duvarla bakıştığım spontane bir sabah daha. Annem kapımı tıklayıp uyanıp uyanmadığımı kolaçan etmek için başını odamın kapısının eşiğinden uzatıp bana bakındığında ben; çoktan uyanmış, yatağımı toplamış, dolabımdan okul üniformalarımı giyinmiştim bile. Ben bulanık olsada annemi seyrederken, Annem'in yüzünde yine o 'bir günde beni şaşırt' mânâsına gelen gülümsemesi vardı.
"Oğlum, yine erkencisin. Ben de seni kahvaltı için uyandıracaktım."
Okulda, göreceğim her saniye gönlümü ferahlatan biri varken geç kalmam gönlüme ihanet olurdu anne.
"Hazırım anne, sen başla ben de geliyorum."
"Tamam yakışıklım."
Annem odamın kapısını çekip çıktığında. Uzunca bir müddet daha duvarla bakışmaya devam ettim. Gerçi ben bulanık bir duvar görürken, duvar büyük ihtimal; annemin dediği gibi yakışıklı değil, çirkin bir oğlan görmüştür ya da tek işi olan; olduğu gibi öylece durmak olabilir.
Siyah çerçeveli gözlüğümü komedinin üzerinden aldım ve çelimsizlikten kemikli görünen parmaklarımla gözlerime geçirdim. Gözlüğü yüzüme yerleştirince artık her şey benim için HD kalitesindeydi. Duvar bile.
Çantamı dün akşamdan hazırladığım için yalnızca tek omzuma takmam yetti. Odamdan mutfağa geçtim. Annem babam ve sekiz yaşındaki kız kardeşim Ceren'de olmak üzere mâaile herkes yemek masasındaydı.
Kız kardeşimin annemin özenle topladığı kumral saçlarını parmaklarımla karıştırdım. Sonra başına bir buse kondurdum.
"Nasılsın prenses, okul nasıl gidiyor?"
"İyiyim abiciğim. Ama okul hiç iyi gitmiyor." dedi dudak büzerek.
"Niye?" diye sordum söylediğiyle kaşlarım istem dışı çatılmıştı.
"Çünkü Mustafa Ali, yarın yine benimle uğraştı."
"Dün diyecektin herhâlde." dedi babam ağzına bir adet yeşil zeytin atarken.
"Evet dün oldu baba." Yazık, kız kardeşimin bu yaşta yarın, bugün, dün gibi zaman kavramı bile yokken okuldan birileriyle tatışacak sosyalliğe sahip olması ilginçti.
Tartışma derken neyden bahsettiğimi birazdan öğreneceksiniz.
"O ağzına karnabahar tıkıştırdığım çocuğu! Dün benim saçıma sakız yapıştırdı. Az kalsın annem saçımı kesiyordu. Öyle değil mi anne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HENÜZ ON YEDİ
ActionHenüz on yedi yaşında aşkla tanıştım. Hayır. O beni değil, ben onu bulmuştum. Evet. Ben bir öğrenci, o ise bir öğreticiydi. Fakat, bir sınıfta tanışmamıştık. Doğru. O öğretiyor, ben ise öğreniyordum. Fakat onun öğrettiği ve benim öğrendiğim şey ma...