Sakın Bırakma

11.1K 385 28
                                    

-Evet yarın geleceğim,Melike.

- Kalmanız gerekiyorsa bir gün daha idare edebilirim.

- Gerek yok,bu gece yola çıkacağız.

Kapım çalındı.

- Gelebilir miyim?

- Elbette,Yıldız.

Yatağa oturdu ve beni de karşısına aldı.

- Deniz geceye kadar beklemenize gerek yok zaten iki gündür işini ekiyorsun.

İki günlük iznim dört olmuştu.

- Arslan ile de konuştum. Geceyi beklemeyin.

- Olsun bekleriz bizim için sorun yok.Hem onu Uğur'dan ayırmaya gönlüm razı gelmez.

Yutkundu kısa bir süreliğine gözlerini yumdu.

- İşin açığı Mete ile daha fazla görüşmesini istemiyorum.

- Neden?

- O çocuğu pek sevmem.Ancak Arslan için ses çıkarmıyorum.

- Ne oldu ki?

- Meraklı olduğunu biliyorum Deniz.Ama anlatılması gereken bir şey varsa Arslan anlatacaktır.

- Yıldız ben gerçekten sıkıldım bundan.Kimse bir şey anlatmıyor ama bir şeyler olduğunu söylemeyi de ihmal etmiyor. Bense günlerdir kendimi yiyorum:acaba o mu bu mu diye.

- Çok güzel. Bu söylediklerini ona da söyle.

Kendimi yatıştırdım.

- Tamam.

Yıldız gider gitmez eşyalarımı toplama işine geri döndüm.

Uğur'un durumu iyiydi. Dün taburcu olmuştu. Ve eve gelir gelmez Mete Arslan'ı resmen tutsak almıştı ve evet ben onu bir erkekten kıskanıyordum,tamam mı?  Aralarındaki bilmediğim muhabbet beni kötü hissettiriyordu.Onu sadece kendime istemem suç muydu?

Pencereye yaklaşıp önceden okula gittiğim yola baktım. Arslan ile karşılaştığım o gün... Hani elimde pide,gözüm Arslan'da ve o benimle ciddi ciddi konuşuyor... Anımsamamla birlikte yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. O zamanlar düşündüklerim ve şimdikiler... Aşk denen şey kesinlikle bu olmalıydı. Asla dediğin kişiyi sevmeliydin.Nefret etmene rağmen affetmeliydin. Ve ne kadar kırarsa kırsın o aptal kalbin 'ben onu istiyorum' demeliydi.

Onunla yaşadıklarımızı düşündüm. Gerçekten de birbirimize çok zarar vermiştik ama yine de kopamamıştık hem de aradan tam bir yıl geçmesine rağmen. Belki de kopamayan bendim? Ya da en çok bendim? 'Ya ilerisi?' dedi iç sesim.

Bunun cevabını veremiyordum.Onunla hiç o kadar ileri boyutunu düşünmemiştim. Buna hiç gerek duymamıştım. Çünkü hep yanımda olması yeterliydi.Ve bundan daha fazlasını aklımdan geçirmemiştim ki zaten bu bile bizim için zor bir durumdu; doğru düzgün huzurlu bir günü güç bela elde edebildiğimiz düşünülürse. Ama aslında belki de ilişkimizi taze tutan şey de tam olarak buydu.Belki her an yan yana olsak kavga edecek ve sıkılacaktık. 'Bu söylediklerin tam da evlilikte olan şeyler' dedi iç sesim.  Haklıydı. Evlilik tam olarak bu anlama gelmiyor muydu? Yani birbirimizden sıkılan ve hiç durmadan birbirini yiyen o çiftlere mi dönecektik?

Yanıtlaması zor sorulardı bunlar. Tüm bunları kafamdan uzaklaştırdım ve kapıyı açtım. Karşımda Arslan duruyordu.

- İyi misin Deniz?

- Evet?

- Bilemiyorum,sabahtan beri görünmedin?

'Sen beni görmedin' demek geldi içimden ancak bu uygunsuz ve abartılı kaçacağı için çenemi tuttum.

Psikopat Sevgilim 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin