Çünkü Gerçekti (Final)

20.9K 575 135
                                    

Güneşin ilk ışıkları ile uyandım. Kafamda dayanılmaz bir ağrı vardı. Tüm geceyi yerde geçirmiştim anlaşılan. Her tarafım tutulmuştu.

Tüm bu basit şeyleri düşünürken Arslan gerçeği yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı. Kalktım ve hemen bir duş aldım. Hazırlandıktan sonra eşyalarımı toplamaya başladım. Her şey bittiğine göre burada kalamazdım.

- Bitmesin.

Dedim kendi kendime. Gözyaşlarım akmaya başladı.

Eve son kez baktım ve oradan olabildiğince çabuk uzaklaştım. Bu bildiğim sokaklar,her gün gördüğüm bu sokak lambaları dahi bana onu,bizi hatırlatıyordu. Ve benim bunların üstesinden gelecek kadar gücüm yoktu.

Emre'yi aradım.

- Deniz?

- Evde misin?

- Bu saatte mi? Elbette evdeyim?!

Saatin dokuz civarlarında olması gerekiyordu. Yani tüm gece eğlenen biri için gayet erken bir saatti.

- Sana gelebilir miyim?

- Evet,elbette. Bir şey mi oldu?

- Demek istediğim birkaç günlüğüne sende kalabilir miyim?

- Deli misin? Tabi ki. Hadi ben kahvaltı hazırlamaya başlıyorum,oyalanmadan gel.

- Teşekkür ederim.

- Lafı bile olmaz. Bekliyorum.

Taksiyi aradım. Ve gelene kadar tekrar "evimize" bakmamaya çalıştım.

Arslan ne yapmaya çalışıyordu? Doğru dürüst özür dilememe dahi izin vermemişti.

Onu sinirlendirmiş ve kırmıştım. Ama açıklama yapmama bile izin vermeyerek ve de yaşadığımız onca şeyin bir hiç olduğunu söylerek çekip gitmişti. Ve ben ikinci kez aynı adam tarafından terk edilmiş olarak yine ortada kalakalmıştım. Ve bu kez ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu ki bu yolun sonu gerçekten iyi görünmüyordu.

Taksiye evi tarif ettim. Oraya ulaşana kadar akşam olanlar gözümün önünden geçip duruyordu. Bana bakışı,konuşma tarzı,sesindeki umursamazlık...Her şey kafama kazınmıştı.

Kapıyı çalar çalmaz açtı.

- Deniz! Bu halin ne böyle?!

Nasıl göründüğüme dair en ufak bir fikrim yoktu.

Hemen valizlerimi aldı.

- Hadi gel.

Kapıyı kapattım. Valizleri köşeye bırakmış ve hemen gelip bana sarılmıştı.

- İyi misin?

Sadece başımı 'Hayır' anlamında sallayabildim.

Böyle bir durumda yanımda bir dost olması o kadar iyiydi ki.

Kahvaltı masasını gösterdi.

- Hadi geçelim.

- Ben aç değilim.

- Elbette öylesin.

Kolumdan tutup götürdü. Yaptığı onca şeye baktım.

- Bu kadar şeyi kim yiyebilir?

- Biz?

Gülümsedi.

Çayımı uzattı ve karşıma oturdu.

- Ne olduğundan bahsetmek ister misin?

- Arslan beni terk etti.

- Ne?

Psikopat Sevgilim 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin