Bebeklerim önceki bölüm çok hüzünlüydü, biliyorum. Ama Oğuz'u tanımış olduk böylece.Bu arada Y2 hakkın da ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda belirtin bakalım. O zaman ben sizi tutmayayım haydi bölüme! ♥️
"Oğlum, bu çocuk sana yürümüyor. Koşuyor!" dedi Jinef.
"Farkındayım. Ama ben sevmiyorum ki onu."
"Hiç onun içinde sen geçen herhangi bir kelimesi kalbini hızlandırdı mı?"dedi Azra.
"Bazen."
"Peki ya onu düşünürken içinde kelebekler dolaştı mı?"
"Çoğunlukla."
"Tebrikler,Aşıksınız"dedi Helen
"O ne lan öyle,hamilelik haberi verir gibi."dedi Sıla.
"Ben eve gitsem iyi olacak.Kendimi kötü hissediyorum."
"Kaç Duru kaç."
"Görüşürüz."Ben Oğuz'dan nefret ediyordum. Yani kötü bir nefret değil yanlış anlamayın. Gıcık oluyordum. Ama ban karşı hislerini hep anlamıştım. Helen'in söyledikleri olacakmıydı yoksa? Ya da çoktan olmuştu da ben mi farketmemiştim. Sizinle dertleşelim mi? Anlatmak istediklerim var..
Ben hayatım boyunca hiç çok sevilmedim. Annem vardı, gitti.. Babam vardı, gitti... Ben hiç aşık da olmadım. Hayatım hep inişlerle, çıkışlarla doluydu. Hep karanlık tarafı yaşadım. Aydınlığı hiç görmedim. Babama gitti diyorum, çünkü annem öldükten sonra bıraktı beni.. Yapayalnız, tek başıma.. Üzülmedim ama biliyor musunuz? Hayatımın böyle daha iyi olacağını düşündüm. Benim kalbim babamdı, kalbimi söktüler. Duygularım annemdi, hissizleştim.. Aşk nedir bilmedim mesela. Sahi ya aşk nedir?
Çoğu kişi aşkı karşılıksız sevmek,uğruna can bile vermek diye anlatıyor. Bence aşk hiç biri değil, aşk onun için yaşamak... Her şeye rağmen yaşamaktır.. Kaç kere sevdiniz birini karşılıksız? Onun sizi sevdiğini hiç düşündünüz mü? Ben bunları hiç ama hiç yaşamadım. Dostluklarım oldu, ama sevdiğim olmadı. Ben hep yanlışı doğru, doğruyu yanlış bildim. Önceden yaşadığım dostluklarım hep kötülükle sonuçlandı.. Neden ben? Diye sormadım hiç. Diyorum ya, saftım.. Şimdi evime gidiyorum. Hem benim evime hem Oğuz'un, Oğuz'umun anılarılarına... Eve girdiğimde hemen mutfağa gidip bir bardak su içtim. Soğuk su iyi gelmişti.. Odama çıktım. Üstüme ruhum kadar siyah kıyafetlerimi giydim. Annemin mezarına gidecektim.. Onunla konuşmam gereken şeyler vardı..
Mezarlıkta...
Uzun ağaçlı yolun ardından annemin mezarına ulaştım. Yanına gidip taşlardan birine oturdum ve konuşmaya başladım.
"Annem, nasılsın? Ben... Ben nasılım bilmiyorum. Garip şeyler yaşadım 1 haftada. Bir sapığım oldu biliyor musun? Gerçi buna sapık denmez" dedim gülümseyerek. "Bana karşı hislerini belli ediyor ama ben ona ne diyeceğimi bilemiyorum. Saçma duygular içerisindeyim. Anne hani hep sen derdin ya" kalbinin sesini dinlersen kendini dinlemiş olursun" anne ben kalbimin sesini dinlerken bile onun adını duyuyorum. Ne yapacağım?"
"Gidip konuşacaksın."
Bir dakika, ne! Gaipten sesler duymaya başladım. Arkamı döndüğümde onu gördüm.
"Oğuz?!"
Oğuzmuğğ djxıskso bölüm atamıyoruz ne zamandır. Ama geçerli nedenlerimiz var. Sınav haftası başladı ve hayvan gibi ders çalışıyoruz. Arada telefonu elimize alabiliyoruz. Bölümleri hafta sonları yazabiliriz anca. Sizleri çooğk seviyoruz okuraşklar💜💜 bölüm hakkında düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi ve oy vermeyi unutmayın! ÖPÜLDÜNÜZ MUAAHH😍😍
~Y2+Y1
ŞİMDİ OKUDUĞUN
。KİLİT。
Chick-LitSelam, ben Duru. 17 yaşında normal bir lise öğrencisiyim. Taki annem ve babam öldükten sonra hiç bilmediğim bir şehire taşınıp, hiç bilmediğim bir okula gidene kadar. Ben Duru ve bu benim hayatım... Korkunçlu film başlangıcı gibi oldu lan xlsmsossk...