.Bölüm 27.

156 5 1
                                    

Multi:Çoksel bir müzük.

DURU'DAN...

Azra aşağıya öyle bir hışınla indi ki gerçekten korkmuştuk. Söylediği şey ile şok olmuştum.

"Fe-Feyza yok!"

Hiç bir şey söylemeden hışınla yukarı çıktım. Feyza'nın olduğu odaya gittiğimde yerde bir tane cam parçası, yere düşmüş bir sandalye, açık bir cam ve çözülmüş bir iple karşılaştım.

"Hassiktir!" Helen içeri girip küfür savurdu önce. Sonra diğerleri de içeri girdi. "Oha! Sana ne dedim Duru? Ben sana ne dedim? Bu kızı hiç almayacaktık buraya! Bittik biz, gidip polise şikayet edecek bizi! Lan ben daha 17 yaşındayım be! Napı-"

"Azra sus!" diye bağırdık aynı anda.
"Bulacağız bir çaresini. Oğuz'u arayalım. Evet, evet! Oğuz'u aramalıyız!" aklıma gelen fikirle telefonumu cebinden çıkaracaktım ki Jinef söze girdi;

"Oğuz'lar ne yapacak? Sharlock Holmes'mu onlar? Zaten bütün herşeyi onlar yaptılar. Şimdilik haber vermeyelim. Bir çare bulamazsak ararız."

"Ne bok yiyeceğiz acaba tek başımıza?! Söyler misin Profösör Jinef?"

"Olayları büyütmeye gerek yok Duru! Kız camdan kaçtığına göre arka bahçeden çıkmış dışarı. Arka bahçe sadece tek bir caddeye bakıyor. Dağılıp caddeyi arıyacağız. Eğer yardıma ihtiyacımız olursa da Oğuz'u ararız."

"Vay Anasını! Ben de diyorum ki bu kızın notları niye hep yüksek? Aferin lan!" dedi Sıla.

Sessiz kalarak izledim onları. Daha sonra aşağıya indik, montlarımızı giyip caddeye çıktık. Ben ve Helen grup olup arıyorduk, dükkanlara girip etrafa bakıyorduk. Azra, Jinef ve Sıla' da caddede ki diğer yerlere bakacaktı.
Biz aramaya devam ederken telefonuma bir mesaj geldi.

"Aramaya devam edin minik Sharlock'lar ama boşuna uğraşmayın. Çoktan gittim bile buralardan. Ha bu arada ablacığım, siyah ojeni aldım. Benim ki bitti de :)"

Bu kız tam bir psikopat! Uğraştığımız şeye bak ya! Bu böyle olmayacaktı. Oğuz'u aradım. Bir kaç saniye sonra telefonu açtı.

"Alo Oğuz?"

"Efendim Duru?"

"Sana bir şey söylemem gerekiyor ve direk bodoslama giriyorum."

"Korkutma beni Duru! Ne oldu?"

"Feyza kaçmış!"

"Kim kaçmış?!"

"Feyza diyorum, kaçmış!"

Biraz nefes alış-veriş seslerini duydum Oğuz'u, sonra söze girdi;

"Neredesiniz şimdi?"

"Anladığımız üzere camdan kaçmış manyak, cam ise arka bahçeye bakıyor. Arka bahçeden görünen caddedeyiz. Onu arıyoruz."

"Neden önceden haber vermediniz?! Bekleyin geliyoruz!"

"Gelmenize gerek yok çünkü çoktan gittiğine dair bir mesaj attı."

"Of Duru...Of Duru!" tam cevap verecektim ki telefonu kapattı. Ben ne yaptım şimdi ya?

Kızları arayıp eve gelmelerini söylemiştik. Eve geldiğimizde anahtar deliğine anahtarı geçirdim. İçeri girdik ve salona geçtik. Herkesin yüzünden düşen bin parçaydı. Özelliklede benim. Tam gerçeği öğrenecekken...2 günde bir kız kardeşim olduğunu öğrendim. Kızı bulup eve getirdiler. Kız yalnız kaldığında ise kaçmış oluyor. Anlamadım ki ipimi fazla sıkmadık? Bu kız, tamamen benim korkunç yüzümü ortaya çıkarttı. Sonrada kaçıp gitti...Ve çok büyük ihtimalle sevdiğim adamla arayı açmamı da sağlayacak...

"Duru?"

"Efendim?"

"Bir B planımız var mı?"

"Yani...Herşey ani geliştiği için A planı dediğiniz de bir plan değildi. Ama dediğim gibi bilmiyorum." Dedim. Yavaşça ayağa kalktım ayakkabılarımı giydim;

"Nereye kanka?"

"Biraz...Yalnız kalmam lazım sanırım." dedim. Evden çıktım ve yürümeye başladom. Etraf fazla tenhaydı. Pek kimse yaşamıyordu burada. Ormanlık olması yüzünden oturanların çoğuda gençlerdi. Evin birkaç kilometre ötesindeki uçurum ve onun altındaki küçük göl, biraz daha tenha yapıyordu burayı. Ve benim orayı yeni öğrenmem daha acı verici bir şeydi. Yürüyerek oraya gittim, bu havada gerçekten uçurum kenarı gidilemeyecek bir yerdi. Ama umurumda bile olduğunu sanmıyorum. Yavaş yavaş uçurumun kenarına yöneldim, ama amacım aşağı atlamak değildi. Oturup ayaklarımı sallandıracaktım. Bundan gram korkmuyordum. Yaklaşıp oturdum;

Neler olmuştu 2 gün içinde... Ben dünyanın en saçma ruh değişimlerini geçirdim...Psikopat mektupların sahibi, ismini bile duymadığım bir kız kardeşim olduğunu öğrendim...Son cümlemi aklımın içinde beş bin kere tekrar ettikten sonra sesli sesli ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra.. Uçurum kenarında olduğum için sesim yankı yapıyordu, ancak bir zaman sonra benim ağlama sesime ismimin geçtiği bir cümle karıştı;

"Duru!"





Uzun bir konuşma yapacağız;

Buralara kadar gelmek, 1K okumaya sahip olmak bizim için gerçekten çok büyük bir mutluluk... Ailemizin büyümesi, kitabımızın daha büyük bir kitleye ulaşması büyük bir onur..

Sizler sayesinde buradayız ve sizler sayesinde büyümeye devam edeceğiz.

Wattped'de yazdığımız ilk kitap,ve bu kadar büyük bir kitleye ulaşması bizim için şaşırtıcı oldu. Sizleri gerçekten çok sevdiğimizi bilmenizi istiyoruz.

Herşey için teşekkürler okuraşklar💜

KİLİT 1K!

。KİLİT。Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin