.Bölüm 19.

239 7 1
                                    

Multi:Sevdiğim şarkılardan..

Parti başlamıştı, mekan yavaş yavaş doluyordu. Kızlar disko topuna dönmüş, erkekler kızları kesiyordu. Sanırım erkekler disko toplarından hoşlanıyor. Neyse.. Kızlara döndüm.

"Lavaboya gidiyorum, gelen var mı?"

"Geliyorum!"

"Bende!"

Hepsi onayladı. Berkay söze girdi;

"Siz kızlar, neden tuvalete ordu gibi gidiyorsunuz? Napıyosunuz orada?"

"Devlet sırlarını konuşuyoruz! Tövbe tövbe.. Napacağız sıçı-"
Azra Sıla'nın ağzını eliyle kapattı. Önce histerik bir gülüş atıp söze girdi.

"Ne yapacağız canım? Kızsal şeyler anlamazsınız siz. Yürü Sıla! Kızlar gelin hadi."

Hep birlikte lavaboya gittik. Azra saçlarını düzeltip rujunu tazelerken, diğerleri fotoğraf çekiniyordu.

"Helen, sen kiminle geldin? Partnerin yoktu." diye sordum.

"Gökhan'la."

"Ne?!" hep bir ağızdan aynı şeyi söyledik. Gökhan Oğuz'un kuzeni olan  Gökhan'dı.

"Ya canım, var ya Oğuz'un kuzeni. Onunla gelecektim de beyefendi birazcıkın geç kaldı. Biz lavaboya giderken içeri giriyordu."

"Canım ya! Çocuğun yollarını gözlemiş, yerim!" Jinef'in bu dediğine göz devirerek tepki verdi Helen.

"Eee hadi çıkalım lan! Sıçmıyonuz, bişey yapmıyonuz. Sıkıldım aq!"
Sıla'yı dinleyerek lavabodan çıktık.

Salona girdiğimiz de ufak bir şok olduk. O KIZ NEDEN MASAYA ÇIKIP DANS EDİYOR?! daha çok erkendi ve alkolsüz mekandı. Ama sanırım içeri gizlice alkol getirdiler. Masaya doğru ilerledik. Bizimkiler dans eden kızı pürdikkat izliyordu. Öküsrerek geldik yanlarına.

"Kaan'cım, iyi seyirler canım!" dedi Azra.

"Berkay?"
"Sıla?"
"İyi seyirler."
"Teşekkürler."

Sıla göz devirdi ve telefonuyla Subway Surfes oynamaya başladı. Modası geçti lan onun. Azra bana bakıp göz kırptı ve Oğuz'a döndü.

"Oğuz? Kanka maşallah hiç ayırmadın gözünü, kıskanıyorlar bak.."

"Kim kıskanıyor?"

"Bu çocuk gerizekalı! Sence?"

"Duru'mu? Yok daha neler!"

"Evet Azra, yok daha neler! Nesini kıskanacağım onun ya!" diye çıkıştım.

"Kanka rahat bırak ya!" Şuan Jinef'i alnından öpebilirim!

"Beyler, içecek almaya gidiyorum. Gelen var mı?" Savaş'ın sözüne katılan Oğuz, Berkay, Kaan ve Gökhan beraber masadan ayrıldılar.

"Soz kozlor nodon ordo gobo tovoloto godoyosonoz?" Sıla' nın taklidine hepimiz gülmüştük. Ama hayatımda gördüğüm en haklı isyandı.

"Duru, şu çocuk yarım saattir seni kesiyor, haberin olsun. Çaktırmadan bak." dedi Helen.

"HANİ? NEREDE? NERDE O SALAK?!"

"Allah'tan çaktırmadan bak dedik. Mal."

"Bir dakika Oğuz çocuğun yanına gidiyor!... Kavga ediyor!... Yumruk attı!.." Sıla'nın söylediği şeyle birlikte hemen arkamı döndüm.

"Oğuz!" koşarak yanlarına gittim.

"Duru git!" Çok sinirliydi..

"Oğuz kardeşim, tamam! Bişey yapmadı çocuk!" Savaş ve Kaan Oğuz'u sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Berkay ve Gökhan'da insanları alandan uzaklaştırmaya çalışıyordu.

"Tamam lan dağılın! Olay falan yok!" diye bağırdı Gökhan.

"Bakın kardeşlerim, sizi çok seviyorum. En sevdiğim okul arkadaşlarım, canlarım.. Ağzınıza sıçarım! Dağılın lan!"

Berkay'da bağırmıştı. Ben hâlâ olayı çözmeye çalışırken Oğuz elimden tuttu ve beni terasın olduğu kata çıkarıyordu..

"Napıyorsun be!"

"Sus ve yürü Duru!"

"Sen bana emir veremezsin!"

O sırada terasa çıkmıştık açık konuşayım manzara çok güzeldi.

"Tamam çok özür dilerim. Sana bağırmamalıydım."

"Neden vurdun ona?"

"Çünkü..."

"Çünkü ne?"

"Çünkü sana bakıyordu."

"Bana bakıyor diye insanlara vuramazsın Oğuz!"

"Vururum! Pis pis bakıyordu sana farketmedin mi sen ya? Duru anla artık! Sana bakanların gözlerini yerinden çıkarasım geliyor! Kalbimi kırıp döktün kaç kere! Kaç kere bana, beni sevmediğini söyledin! Ben sana hep duygularımı belli ediyorken, sen duygularımı incittin. Dost ayağına yattın, hatta onu bile yapmadın! Anla artık Duru" elimden tutup kalbine götürdü..

"Şurayı yıkıp dökme artık.."

Şuan da kendimi çok kötü hissediyordum. Ben onun duygularını incittiğin bilmiyordum. Ben.. Sadece onun benden uzaklaşmasını istemiştim. Ama neden böyle oldu.. Bende bilmiyordum...

İki damla yaş aktı gözümden..

"Ağlama, sen ağlayınca kalbim yavaşlıyor.. O gün bana sarıldın ya Duru... Belki iyi gelir diye.. O gün o sarılman bana o kadar iyi gelmişti ki..."

"Oğuz, sana bir şey söyliyebilir miyim? Ben sana hep iyi geleyim, sen de bana hep sarıl olur mu?" gülmüştüm göz yaşlarının arasından, ufacık bir tebessümdü..

Oğuz'da gülümsedi.

"Olur Duru, sen bana sarıl... Bana hep iyi gelsin.."

Bir adım atıp ona sımsıkı sarıldım.. O gün sarıldığımdan daha sıkı sarıldım.
Sanki içimde ki parçalar birleşmişti. Sarılırken bana tek bir şey söyledi.

"Mutlu yıllar Duru.. Sen hep mutlu ol.."

"Sende hep mutlu ol Oğuz.. Hiç bir zaman solmasın ay yüzün.."

"Hadi lan 10 saattir sarılıyonuz!"
Şaşkınlıkla arkamızı döndüğümüz de bizimkilerin orada olduğunu gördük. Gökhan ve Savaş yumruklarını tokuşturdu. Kaan ve Berkay'da beşlik çaktılar. Kızlar da kalp çıkaran gözlerle bizi izliyorlardı adeta.

"Napıyonuz siz burada ya!"

"Biz sana ne dedik Duruaşkım? Bö-"

"Aşk bir sudur iç iç kudur!" dedi Sıla Jinef'in sözünü keserek.

Aşk bir sudur, için için kudurun dnzjsjsj gençler bölüm geç geldi ama bence çoksel oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşk bir sudur, için için kudurun dnzjsjsj gençler bölüm geç geldi ama bence çoksel oldu. Bu kadar erken sevgili olmalarını istemiyordum ama Y1 ile konuşup bu karara vardık. Sizleri seviyorum tekrardan bol mutluluklu yıllaaağğrr!
💜💜

Favori Karakteriniz?

~Y2

。KİLİT。Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin