Selam, ben Duru. 17 yaşında normal bir lise öğrencisiyim. Taki annem ve babam öldükten sonra hiç bilmediğim bir şehire taşınıp, hiç bilmediğim bir okula gidene kadar. Ben Duru ve bu benim hayatım...
Korkunçlu film başlangıcı gibi oldu lan xlsmsossk...
Oğuz'a ne kadar ısrar etsekte bizim onun yanında gitmemize izin vermedi. Bizde ısrarı bırakıp Duru'yu ve Oğuz'u beklemeye başladık. Duru oradan uzaklaşırken tek söylediği kelime "anne" ydi. Olayı az çok anlamıştık, ama fazla kurcalamak istememiştik.
"Ne olacak şimdi?" diye sordum herkese bakarak. Kimse cevap vermeyecek diye düşünmeye başladığımda Savaş girdi söze;
"Bişey olacağı yok, bırak biraz konuşsunlar. Geldiklerinde biz Oğuz'u alır eve geçeriz. Sizde aynısını yapın. Fazla deşmeyin olayı."
"İyi de abi, ben Duru'ya ne olduğunu çok merak ettim. Annesinden bahsetmişti az çok bize. Ama hiç detaylı anlatmadı. Belki önemli bir durum var nereden biliyor sunuz?"
Azra'nın söylediğine hak vermiştim. En iyisi onları beklemekti. Ortamın yumuşaması için bir soru attım ortaya;
"Helen ve Sıla! O nutellayı nereden buldunuz? Allah aşkına bir günde yemek yemeyin ya!"
Sıla nutellayı kaşıklayarak yediğini yuttu ve söze girdi; "Bak bacım! Benim hayatım üç şeyden oluşuyor, dostlar, aile ve NUTELLA! Gökten bile yağdırırım elimde olsa.. Ama yapamıyorum.."
Göz devirdim söylediğine.. Sonra Helen devreye girerek bir şey daha söyledi.
"Bacılar ve gardaşlar! Burda beklemek olmaz. Hem soğuktan götüm dondu, hem burada beklerken elimize bişey geçmez. Hadi eve geçelim. Savaş sizde gelin istiyorsanız? Sıcak çikolata falan içeriz. Hem Duru ve Oğuz bizi burada bulamayınca eve gelirler büyük ihtimalle. Hadi lan konuşturmayın beni! "
EVDE..
Parti de giydiğimiz kıyafetleri değiştirmiştik. Kaan evden kıyafet getirmişti erkeklere ama bir swet eksikti. Taş kağıt makas oynadılar ve Berkay yenildi. Benim dolabımdan ayıcıklı pijama üstünü giymek zorunda kaldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıla Berkay'la dalga geçiyordu. Bizde diğerleriyle onları izliyorduk. Derken kapı çaldı. Gökhan ben bakarım diyerek kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında herkes şaşkın gözlerle oraya bakıyordu. Duru Oğuz'un kucağında uyumuş, Oğuz'unda gözleri kıpkırmızı olmuştu. Oğlum ne yaşadınız lan siz! Neyse.. Oğuz hiç bir şey söylemeden kapıyı ayağıyla ittirerek içeri girdi. Merdivenlerden üst kata çıktı. Bende peşinden gittim.
"Duru'nun odası neresi?" diye sordu.
"Misafir odası var, bak solda. Orada uyuyabilir."
Gösterdiğim yöne ilerleyip Duru'yu yeni doğmuş bir bebek gibi özenle yatağa yatırdı. Üstünü kalın bir yorganla örttü. Oğuz odadan çıktığı zaman ben de Duru'ya pijamalarını giydirdim. Pijamaları giydirdikten sonra salona indim.
"Ne oldu lan? Anlat çabuk!" Azra arada tek tük konuşmuştu bu gün, ama ilk defa bağırarak konuştu. İşte benim Azra'm be!
"Kızlar sakin olun birşey olmadı ben size her şeyi anlatacağım." derin bir nefes çekip söze girdi.
"Duru takip ediliyor."
OHA LAN DJSJSKSK BU NASIL BÖLÜM OLDU? SİZLERİ SEVİYORUM OKURAŞKLAR! ÖPÜLDÜNÜZ MUAAHH😍😍💜💜
