"Bak yıldız kaydı. Hadi dilek tutalım." dedim ve kolumu havaya kaldırıp yıldızı işaret ettim. Yeni yıla girdikten sonra Eren arabasının bagajından yorgan gibi bir şey getirmişti. Bizde ona yatıp yıldızları izlemeye karar vermiştik.
"Ben öyle şeylere inanmam."
"Ama 'yeni yıla nasıl girersen öyle devam eder' saçmalığına inanıyorsun." Ellerini birleştirip kafasının altına koydu.
"O bir saçmalık değil."
"Dilek tutmak da saçmalık değildir." Omuzlarını silkti.
"O zaman dilek tutalım." Kafamı sallayıp gözlerimi kapattım. Ne dilesem acaba? Olacak bir şeyler dilemem gerekli değil mi? En azından Eren'in iyileşmesini dileyebilirim.
Eren'in iyileşmesini diliyorum.
Gözlerimi açıp yıldızlara bakmaya devam ettim.
"Peki bana niye bu kadar resmi giyindiğimizi söyleyecek misin?"
"Çünkü bu önemli bir olaydı."
"İyi de kimse bizi görmüyor ki. Kim fark edecekti pijamayla gelseydim?"
"Ama öyle de bir önemi kalmazdı." diyip ellerini kafasının altından çekti ve bana doğru döndü. Gözleri karanlık yüzünden siyah renge bürünmüştü. Yoğun bakışları içinde kaybolduğumu hissettim.
"Gözlerin ela olmasına rağmen çok mavi bakıyorsun." Gülümseyip ceketinin cebinden sigara pakedi çıkardı.
"Senden böyle sözler beklemezdim. Özellikle de bana karşı." diyip paketten bir sigara alıp dudaklarının arasına sıkıştırdı.
"Kanser değil misin? Niye sigara içiyorsun? Hem ne zamandır sigara içiyorsun sen?" Dudaklarının arasındaki sigarayı alıp bir köşeye attım. Tekrar paketten bir sigara alıp eski yerine yerleştirdi.
"Önce hangisine cevap vereyim?" Pantolonunun cebinden çakmağını çıkarıp sigarayı yaktı.
"Sırasıyla cevap ver."
"Evet. Canım öyle istiyor. Uzun süredir."
"Eğer içmeye devam edersen isteyecek bir canın olmayacak farkındasındır umarım." Uzunca sigarasını içine çekip bir süre öylece tuttu. Sonra bana yaklaşıp yüzüme doğru üfledi. Ellerimle yüzümü kaplayan ağır dumanı dağıttım.
"Ölmek beni endişelendirmiyor Bayan Kulaklık. Ben en iyi şekilde yaşamaya çalışanlardanım." Bir an bütün hayatım gözlerimin önünden geçti.
Yaşamak adına hiçbir şey yapmamıştım. Tek yaptığım okula gidip gelmek, sınavlar, annemle uğraşmak ve müzik dinlemekti.
Sıkıcı bir hayatım vardı.
"Benim dışımda." dediğim sırada tekrar sigarasını içine çekti.
"Eğer kendi kendini eğlendirmeyi bilirsen zaten en iyi yaşayansındır." Konuşurken ağzının içindeki dumanlar etrafa dağıldı.
"Bu bana biraz saçma geldi."
"Şöyle düşün; herkesin yapamadığı bir şeyi yapıyorsun. Kendini eğlendiriyorsun. Kimseye ihtiyacın yok -ki bence bu en güzel his." Zaten sürekli yalnız bir insandım. Ama hiç böyle düşünmemiştim.
"Bence herkesin birine ihtiyacı vardır. Belki konuşmak için, belki de sevmek. Çünkü tek başına sevmek sıkıcı oluyor."
"Ve ya sevişmek. Biliyorsun o iki kişiyle oluyor." Elimin tersiyle koluna vurdum. "Eğer öyle bir şey olmasaydı fuckbuddy de olmazdı." Aslında haklıydı. Her şey için birine ihtiyacımız vardı ama yalnız olmakta güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilek Kesenler
Teen FictionJiletin yakıcı acısını bilekte hissetmektir. Bir süre sonra yumruğunuzu sıkacak kadar bile yaşam gücünüz kalmayacak. Üşümeye başlayacaksınız. Ama merak etmeyin, boşalan kanın sesini duyabilecek kadar bilinçli olacaksınız. Bu da sadece bir müddet ola...