*Hunharca dans ederek giriş yapar*
Mörhöbööö yazarınız geldi :D Size birini öldüreceğimi söylemiştim ve ben sözünün çok eriyimdir (herzaman değil) Ama olsun en azından bu sefer tuttum değil mi? Güm güm güm güm (bu benim kalp atış sesi şeysim) Eminim hiç tahmin etmediğiniz biri ölmüştür ü.ü Veya tahmin ettiyseniz size çatal kaşık seti yollayabilirim ^-^ asdhcnc
Neyşe öyle işte iyi okumalar cncnxncc
Burada yağmur yağıyor ama sen,
Şemsiyeni almadan gel yine de.
Özletiyor bu çılgın sağanak seni,
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun?
---
-Bora'nın Gözünden-
"Neden sadece eğlenmeyi denemiyorsun? Fark ettin mi bilmem ama bugün Yılbaşı." diyip elindeki içkiyi kafasına dikti. Hiç eğlenesim yoktu. Tek istediğim eve gitmek ve uyumaktı.
"Ben eve gidiyorum." Ayağa kalkıp kapıya yöneldiğimde beni durdurdu.
"Hala o kız yüzünden üzgünsün değil mi? Seni tekmeledi. Kapının önüne koydu. İstemedi anlıyor musun?" Evet hala üzgünüm çünkü eşeklik ettim ve hala eşeklik ettiğim kızla birlikteyim.
"Sadece uyumak istiyorum." Kapının önüne gidip durdum. "Ayrıca Delal, bunların hiç biri seni ilgilendirmez." Evet, kızın adı Delal'di.
Gerçekten de Celal'e bu kadar yakın bir isim olacağını hiç düşünmemiştim.
Kapıyı açıp dışarı çıktım ve erimiş karları botlarımla ezerek arabama ilerledim. Sürücü koltuğuna oturup bir süre ileri baktım. Belki de şuan o Eren piçiyle birlikteydi.
Hepsi senin suçun. Arkadaşlığınızı mahvetmeseydin onun yanında sen olurdun. Her sene olduğun gibi.
İlk defa iç sesime hak verdim. Her şeyi mahveden bendim. Onu öpen de, sevdiğini söyleyen de, yıllarımızın geçtiği arkadaşlığımızı batıran da bendim.
Beynime sanki iki yüz tonluk bir ağırlık koymuşlar gibi hissediyorum. Taşıyabileceğimden ağır düşüncelerim var. Keşke zamanı geriye almak mümkün olsaydı.
Bazen, pişman olacağınızı bildiğiniz halde yaptığınız şeyler olur ve onlar beklediğinizden daha çok acı verirler.
Motoru çalıştırıp park ettiğim yerden arabayı çıkardım. Eve sürmek yerine sahile sürmeye karar verdim. Biraz temiz hava aldıktan sonra da gidebilirdim. Ev kaçmıyor ya.
Derin nefes alıp yola odaklandım. Ya da denedim. Soğuğun arabaya dolmasını sağlamak için camları açtım. Soğuk hava bedenimi titretirken biraz daha hızlandım. Üşümek umrumda değildi. Tek istediğim biraz hava almaktı çünkü düşüncelerim aldığım nefese karışıp beni boğuyordu.
Sahile yaklaştığımda arabayı durdurdum ve inip yolun devamını yürüdüm. Büyük bir kaya bulup üstüne oturdum ve dalgaların sahile vuruşunun sesini dinlemeye başladım. Çok huzur vericiydi ama hala bir şeyler eksikti. İçki falan. Ve ya eksik olan Açılaydı, emin değilim. Her yeni seneye onunla girmeye alışmıştım ve yokluğu çok belli oluyordu.
Hepsi senin eşekliğin.
Biliyorum, tekrar etmene gerek yok.
Yerden küçük bir taş alıp denize fırlattım. Düşüncelerimi de böyle denize fırlatabilmek için nelerimi vermezdim. Taş birkaç kere denizin üstünde sekti, sonra halkalar bırakarak suyun içine gömüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilek Kesenler
Teen FictionJiletin yakıcı acısını bilekte hissetmektir. Bir süre sonra yumruğunuzu sıkacak kadar bile yaşam gücünüz kalmayacak. Üşümeye başlayacaksınız. Ama merak etmeyin, boşalan kanın sesini duyabilecek kadar bilinçli olacaksınız. Bu da sadece bir müddet ola...