Bilek Kesenler

Kısaca Boku Yerdim

Gızlar ben size demedim mi cuma veya cumartesi bölüm atmayınca polisi arayın diye nrde yni nrde.s.s Nys bölümü aslında dün yazmıştım ama bugün attım neden? Çünkü malım xjxjx

Yalnız hikaye iyice boka sarıyo fark ettiniz mi xjxjjxjx çünkü ben fark ettim xjjxnx 

Ben bile fark ettiysem yni olmamıştır o :D Ya ben diyorumki final daha mı erken gelse? Hani kasımda değilde ekimin ortalarında mesela? 

Bilmiyom ya valla çok kararsızım şu sıralar ayrıca havalarda soğudu beynimdeki bütün oksijen molekülleri buz tuttu._. 

Neyse öyle yani xjxjxjd 

"Seninle geleceğimi söylediğimi hatırlamıyorum?" dedim ama elimi çekmek adına tek bir hareket bile yapmadım. 

Onu gerçekten özlemiştim fakat bu neden bir buçuk aydır ortada görünmediği konusunun üstünü örtecek kadar baskın değildi.

"Sana fikrini sorduğumu hatırlamıyorum?" Elimi isteksizce bırakıp dolabıma yöneldi. "Kapıyı kapat. Rahatsız edilmek istemiyorum." Gidip kapıyı kapattım. 

"Neden şimdi geldin?" Yatağın üstüne bir kazak ve pantolon fırlattı. 

"Şunları giy hemen, hava soğuk." 

"Hayır önce bana bir cevap ver." Ayrıca üstümdekilerin hiçbir yeri açıkta değildi, bunlarla da üşümezdim. 

"Giy şunları arabada konuşuruz." diyip dolaba doğru eğildi ve botlarımı aramaya başladı. 

Mart ayına yaklaşmamıza rağmen hava ayaklarımı donduracak şekilde soğuktu. 

Gözlerim Eren'in poposuna kaydığında kıkırdamamı saklayamadım. 

"Neden gülüyorsun?" dedi tekrar doğrulurken. 

"Sadece, şimdi neden erkeklerin kızların poposuna baktığını anladım. Çok dikkat çekici." Kaşlarını çatıp bulduğu botları yatağın yanına koydu.

"Giyin." Gitmesi için bir süre suratına dik dik baktım. "Ne?"

"Sen gitmezsen nasıl giyinebilirim?" 

"Daha önce görmemişim gibi davranma." diyip muzipçe sırıttı. 

"Olabilir ama ben o zaman baygındım." Gözlerini devirip arkasını döndü.

"Hadi çabuk ol." Yine de rahatsız edici olsada hemen pantolonumu çıkarıp yatağın üstündekini giydim. Bir yandan bakıyor mu endişesiyle giymek zor oluyordu. Tişörtümü çıkardığımda arkasını döndü. Küçük çaplı bir çığlık atıp tişörtü göğsüme bastırdım. 

"Arkanı dön." Tekrar sırıttı.

"Hadi çabuk ol yoksa baban bizi gerçekten öldürecek. Hatta muhtemelen şuan kapının önünde." Oflayıp tişörtü göğsümden indirmeden yatağın üstündeki kazağa uzandım. Kazağı kafamdan geçirip güvenli seviyeye kadar indirince tişörtümü bıraktım. Kollarımı da geçirdikten sonra kazağın içinde kalan saçlarımı elimle dışarı saldım. Bakışlarımı Eren'e çevirince bana dikkatlice baktığını fark ettim. 

"Neden öyle bakıyorsun?" Doğrusu utanmıştım. 

"Vücudun çok güzel." Evet şimdi yanak kızartabilirim. Tamam belki bu bir iltifattı ama kızarmamı engelleyemiyordum. 

"Artık gidiyor muyuz?" Kafasını salladığında kapıya yönelip açtım. Karşımda sinirli aile fertlerini görünce geri kapatmaya çalıştım ama üç kişiydiler.