Ben geldiim dbndsns nassınız iyimisiniz?
Bende iyiyim sağolun dbsbs Yeni bölüm geldi hiyaaağ
Bu arada Eren'e parodi hesap açtılar @Erenduranbk diye takip edip yavşayabilirsiniz ben öyle yapıcam mesela xjdjjdjdjdj
Neyse iyi okumalar ^-^
Sanırım beyin donması tam olarak böyle bir şeydi. Ağzım açık kalmış babama bakarken o yanıma doğru geliyordu. Hiç değişmemişti. Yürüyüşü bile hala aynıydı. Göz ucuyla Bora'yla Eren'e baktım. Bora şaşkın duruyordu ama Eren için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hatta çok rahat bir şekilde babamın önümüze gelişini izledi. Babam önüme gelip durunca ağzımın açık kaldığını hatırladım. Hemen dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım.
Bunca yıldır neredeydi? Geri gelmesi için annemin ölmesi mi gerekiyordu?
Ama asıl soru; ona kim haber vermişti?
"Açılay?" Mavi gözlerini üzerimden çekip Bora'ya baktı. "Bora? Hiç değişmemişsin. Hala aynı kıvırcık." diyip gülümsedi.
"Sen nasıl.." devam edemedim. Gözlerini tekrar bana çevirdiğinde yüzünden belli bir hüzün okunuyordu.
"Biliyorum. Özür dilerim. Seni bir daha asla yanlız bırakmayacağım." diyip bana sarılmaya çalıştığında geri çekildim.
"Dokunma bana." Kafamı öne eğip gözlerimi acımasına rağmen kapattım ve bütün bunların bir hayal olmasını, gözlerimi açınca yatağımda uyanmayı diledim. Ama gözlerimi açtığımda hala aynı yerde duruyordum.
"Neden böyle davrandığını anlayabiliyorum. Lütfen yapma." Tekrar bana ulaşmaya çalıştığında sırtımı soğuk duvara yapıştırdım.
"Senden nefret ediyorum." diye bağırdım. "Hayatımı mahvettin! Annemin hayatını mahvettin! Bizi mahvettin anlıyor musun? Yıktın bizi. Ama umrunda mı? Tabii ki değil! Neden olsun ki?" Etraftan birkaç kişi bağırışıma onaylamayarak baksada kimse bir şey demedi. Sırtımı duvardan çekip Eren'in yanına gittim. Yanıma yaklaşmaya çalışırsa Eren onu engellerdi. Ona nedensiz bir şekilde güveniyordum. Beni o adama vermezdi. Eren kolunu belime doladığında garip bir rahatlama hissi içimi kapladı. Babam olacak adam önce bana sonra Eren'e baktı.
"Merhaba Eren." Eren de başıyla selam verdi. Şaşkınlıkla ikisine baktım. Tanışıyorlar mıydı? "Kızımla yalnız konuşabilir miyim?" Hayır. Beni onunla yalnız bırakmazdı değil mi? Elinin biraz gevşediğini ve kolunun belimden çekilişini hissettim. Sanki boşluğa düşmüş gibi endişeyle etrafa bakındım.
Eren beni bırakmıştı.
Ona güvenmiştim.
Gözlerime gözyaşları tekrar hücum etmeye başlamıştı bile. Onunla konuşmak istemiyordum. Kırgınlıkla Eren'e baktığımda bana dudaklarını oynatarak 'özür dilerim' dedi.
Özür dileyince geçmediğini biri insanlara anlatabilir mi?
"Artık yalnız konuşabilir miyiz?" Elini uzatacağı sırada önüme geçen bedenin sırtına bakakaldım. Buradan babamın hiçbir tepkisini göremiyordum ama kızdığını anlamak için görmeye gerek yoktu.
"Açılay konuşmak istemiyor." diye dişlerinin arasından konuşan Bora'nın sırtına bakmaya devam ettim. Çünkü Eren'e bakarsam ağlayacağımı biliyordum. Alnımı önümde duran sırta dayayıp gözlerimi kapattığımda Bora'nın kasıldığını hissettim.
Bana dokunmanı özlemişim, demişti. Her ne kadar ona hala kızgın olsamda şuan ona Eren'den daha çok güveniyordum.
"Ama ben onunla konuşmak istiyorum. Çekil şuradan." diyip kabaca Bora'yı önümden itince gözlerimi daha açamadan bileğimden tutup beni hastanenin dışına çekiştirdi. Kurtulmaya çalışıyordum ama bileğimi kıracak gibi tutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilek Kesenler
Teen FictionJiletin yakıcı acısını bilekte hissetmektir. Bir süre sonra yumruğunuzu sıkacak kadar bile yaşam gücünüz kalmayacak. Üşümeye başlayacaksınız. Ama merak etmeyin, boşalan kanın sesini duyabilecek kadar bilinçli olacaksınız. Bu da sadece bir müddet ola...