Bora'ya küfürün serbest olduğu bölümden mrb arkadaşlar afvdjdmd Bu bölümü yazarken biraz zorlandım çünkü üç kere aynı şeyi geçirmek zorunda kaldım :"( Ama geçirdim yani adgjbkc Resmen bölümü ezberledim aq ağağağa
Nys çok uzadı iyi okumalar u.u
Her sınıfta en arkada oturup kulaklığıyla müzik dinleyip kendini herkesten soyutlayan biri illaki olurdu.
Benim sınıfımda o kişi bendim.
Konuştuğum kişi sayısı oldukça azdı. Zaten kimse benimle konuşmaya da çalışmıyordu -ki bu hiç umrumda değildi. Kendimi insanlardan uzaklaştırmayı ve yalnız olmayı seviyordum.
Zil çaldığında sınıftaki erkekler birbirinin üstüne çıkarak sınıftan ayrıldı. Hepside kocaman adam olmuştu ama ruhları hala çocuk gibiydi.
Bilirsiniz, erkeklerden biri hergün top getirir ve diğer erkekler onun üstüne çullanırdı. Eğer kimse top getirmezse ya şişe ya da kağıttan top yaparlar, yine de oynarlardı.
Kısaca kızlar, onlar kaç yaşında olursa olsun çocuktular.
Yeliz yanıma oturduğunda kulaklığımı çıkardım.
"Bir haftadır Eren ortalarda yok. Nerede olduğunu biliyor musun?" Evet, genelde ağzını gere gere konuşurdu ama onu sadece erkeklerin yanında yapıyordu. Benim yanımda yapmaması hoşuma gidiyordu.
Eren ve Deniz okula gelmemişlerdi. En azından Deniz'in nedeni belliydi. Bütün okul hamile olduğunu öğrenmişti ve bence utançtan evden bile çıkamıyordu. Eren sikip atan kişi olmasına rağmen kızlar onun bunu daha ateşli ve kötü çocuk havalarında yaptığını düşünüyorlardı.
Bazen kız olduğum halde kızları anlayamıyordum.
"Bende bilmiyorum. Mesaj atarım." Şuana kadar bir kere olsun mesaj atmak aklımın ucundan dahi geçmemişti.
Nerde benim madalyam?
"Tamam cevap verirse haber verirsin." diyip gülümseyerek kalktı ve tiki haline geri dönüp erkeklerin olduğu sıraya oturdu.
Hayır, gerçekten kızları anlamıyorum.
Düşüncelere dalmışken biri omzuma öpücük kondurdu. Tabii ki bu kişi Bora'ydı. O günden beri çıkıyorduk ve şimdiye kadar hiç sorun olmamıştı.
"Ne düşünüyorsun?" diyip gülümsedi.
"Neden yemek yemediğimizi." Elimden tutup ayağa kalktı. Ben de kalkınca sınıftan çıkıp kantine girdik. O yemekleri alırken masaya oturdum ve okul pantolonumun cebinden telefonumu çıkarıp mesaj yazmaya başladım.
Kime: Uyuz
Neden okula gelmiyorsun?
Onu Uyuz diye kaydetmiştim çünkü beni uyuz ediyordu.
Yani bu ad ona gerçekten uymuştu.
Uzun bir süre beklememe rağmen mesaj gelmeyince isteksizce telefonu cebime geri koydum. Bora elinde iki tane tost ve kahveyle geldiğinde ayağa kalkıp kendim için olanları aldım.
"Burada yemiyor muyuz?"
"Hayır benim sınıfım neredeyse boştur. Orada daha rahat yeriz." diyip kantinden çıktığımda o da arkamdan gelip bana yetişti. Az sonra Bora'nın yüksek sesle küfür ettiğini duydum.
"Ne oldu?" O tarafa baktığımda üstünün tamamen kahve olduğunu ve tahminimce dokuzuncu sınıf olan bir kızın onu özür dileyerek silmeye çalıştığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilek Kesenler
Ficção AdolescenteJiletin yakıcı acısını bilekte hissetmektir. Bir süre sonra yumruğunuzu sıkacak kadar bile yaşam gücünüz kalmayacak. Üşümeye başlayacaksınız. Ama merak etmeyin, boşalan kanın sesini duyabilecek kadar bilinçli olacaksınız. Bu da sadece bir müddet ola...