Ellerimden tutuyor ve arabayı sürüyordu bir yandan.Anlaşıldı beni bırakmaya niyeti yoktu sanırım. Ve bu kadar ilgili oluşu kalbime nakış gibi işliyordu. Ellerimi saçlarına doğru götürdü. Saçlarını okşamamı istiyordu.
"Bak dışarda bir sürü kadın var." demiştim.
" Ama seni seçti en iyisini seçti." demişti ve şunu anladım ne dersem diyeyim aklımı almaya her halükarda başarıyordu. Saçlarını okşamaya başladım bir anda sebepsiz yere sevesim gelmişti. Saçlarının her teline bakıyor ve ne kadar mükemmel olduğunu izliyordum.
"Neden öyle bakıyorsun? "Demişti. Yanakları kıpkırmızı olmuştu bir anda.Yanaklarına dokunup okşamaya başladım.Neden böyle yapıyordum? Kendime gelmeliydim yoksa kendimi yine kaybedip depresif hallere düşmeye niyetim yok.
"Sen güvenemiyorsun.Beni sevdiğine eminim."demişti Selin ve ben hiç bir yanıt vermeden dışarıyı izliyordum. Arkadaşım arıyordu.
" Efendim " diye yanıt verdim.
"Nasıl gidiyor? İnşallah bunun bedelini ağır ödemem."demişti arkadaşım.
"Çok ağır ödeyeceksin" demiştim. Ve sesimdeki öfkeyi bastırarak "ben kapatıyorum sonra konuşacağım seninle."deyip telefonu kapattım ve bana bakıyordu Selin.
"Ona kızmana gerek yok. Her şey benim başımın altından çıktı." demişti ve ben sadece susuyordum. Selin'e ne dersem anlamıyor kendi bildiğini okuyordu. Ellerinden ellerimi çektiğim için tekrardan tutmaya çalışmıştı.
" Hayır istemiyorum" demiştim ve onun yüzünü nasıl düşürdüğümü tekrar tekrar izliyordum. Yol boyunca yüzüne bile bakmadım. Bara vardığımızda bana bakıyordu ve ben de ona.
" Son kez sarılsam sana canımın içi olur mu?"demişti ve başımı sallayarak onaylamıştım.Kokusunu içime çekiyordum uzun uzun. Son kez saçlarını okşadıktan sonra saçlarından son kez öptüm.
"Çık hadi çık "demişti Selin gözleri dolmuş başını öne doğru çevirmişti.
Yapabilecek hiçbir şeyim yok.
"Doğrusun yanlış olan benim Selin "demiştim ve "kendine iyi bak "diyerek ekledim. O hiç bir şey sölemeyince de arabadan aşagıya indim.
Arkadaşımı barda aramaya başladım.
Bu kalabalık içerisinde nasıl bulacağım acaba? Neyse mesaj atarsam inşallah yanıt verecek kadar sarhoş olmamıştır. Ve köşede sevgilisiyle onu görmüştüm.
" Çok fena carptı.İçki ona çok dokunuyor." demişti ve beni nereden tanıdı ki anlamadım.
" Siz beni nerede gördünüz? Arkadaşım resmimi mi gösterdi?"diye sordum hafif bir şaşkın bir halde.
"Evet"demişti sevgilisi.
Bir yandan da gözüm arkadaşımdaydı.Dengesiz hal ve hareketleri benim sinirlerimi bozuyordu. Neden bu kadar içmişti ki... sevgilisi iyiki yanındaymış. Her neyse ben içkimi alıp barın ilerisindeki deniz kenarına gitmeyi planlıyorum.
"Ben gidiyorum görüşürüz"demiştim sevgilisine.
" Nereye daha yeni gelmiştin "demişti sevgilisi.
" Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var sonra tanışırız"demiştim ve oradan içkimi alıp çıkmıştım. Yaptığımın hoş bir hareket olmadığını biliyorum ama yapabilecek hiç bir şeyim yok. Kumsala oturup denizin dalgalarının sesini dinliyordum. Bana Selin'in güzelliğini aklıma getirse de ikimize de zarar vermeye hakkım yoktu. Bu güvensizlik ve mutsuzluk beni öldürüyorsa onu da öldürebilirdi. Ama güzel seven sayılı insanlardan biriydi. Her şeye rağmen yanımda kalmıştı. Ellerimin saçlarını okşadığı gibi kumlarda geziyordu elim şimdi. Bir daha belki hiç dokunamayacaktım. Yarım şişe vodka bitirdikten sonra kendimi kaybedip kendi başıma kahkalar atmaya başlamıştım. Neler ağzımda gevezelediğimi hatırlamıyorum.
Uyandığımda kendimi başka birinin evinde ve yatağında buldum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Feneri (g×g)
DragosteBen gökyüzü sen ise papatyamsın.Maviliğime seni dağıttım.Biliyormusun? En sevimsiz yenı uyanmış halimle, gozlerım kapalı seni izliyorum? Nasıl mı? hissederek.