"Evet..senin en güzel dileğin olmak istiyorum. " demişti Kübra.
" Sen Selin evleniyor demedin mi?"diye sormuştum.
"Selin kim? Sen iyi misin? Benim ağzımdan öyle bir kelime çıkmadı." demişti Kübra. Neler oluyor? Ona farkettirmeden odağını dağıtmam lazım.
" Canım benim iyiki hayatımdasın "demiştim Kübra'ya bir yandan da sıkıca sarılıyordum. İçimde her ne yaşıyorsam huzursuz olmaya başlamıştım.
Güzel bir aşk şarkısı açıp " Benimle dans eder misin? " diye sormuştum Kübra'ya.
"Neden olmasın hayatım. " demişti Kübra.
Dudaklarının rengi Selin'i öpüşümü hatırlatıyordu. Onu unutmam lazım.
Kübra'nın ellerini tutmuştum.
"Çok güzelsin" demiştim.
Nefesi nefesime değiyordu ve onda kaybolmak bir nebze de olsa her şeyi unutturuyordu.
Ansızın bir çığlık sesi kulaklarımda yankılanmıştı.
Kulaklarımı ansızın kapatıp nefes nefese kalmıştım.
Kübra bana delirmişim gibi tuhaf bir halde bakıyordu..
"Sen gerçekten iyi değilsin." demişti.
" Çığlığı duymadın mı sevdiğim? " diye sormuştum.
" Hayır ne çıglığı ? " demişti ve beraber salona doğru geçmiştik.
Bana ne oluyor anlamıyorum. Nedir bu halim?
"Sana sıcak bir çay yapayım aşkım? Papatya çayı?" diye soracakken bir anda sözünü kestim.
"Papatya kelimesini duymak istemiyorum. Normal çay yapsan yeterli." demiştim.
Kübra çayı ısıtırken arkasından sımsıkı sarılmıştım. Ellerimle karnını okşuyordum bir yandan boynuna öpücükler konduruyordum. Nefesinin kesildiğini hissediyordum.
" Çayın hazır"demesiyle ses tonunun değiştiğini anlamıştım.
"Benden çok fena etkileniyorsun."demiştim.
"Neden etkilenmeyeyim? " diye sormuştu utangaç bir halde.
Kapı çalıyor ve kapıyı açmak için koltuktan kalkıyorum. Kimse yoktu karşımda kapıyı açtığımda..
"Birtanem bir şey mi oldu?" diye sormuştu Kübra.
" Ayakkabılarım dışarda bıraktım sanmıştım." dedim ve bana tuhaf bir bakış fırlattı.
Sanki her şeyi hızlı yaşıyordum ve anlık birer fotoğraf gibiydiler. Neler oluyor? Sanki her şeyi kendi haline bırakmış bir halde hayatımı izliyordum. Bir yerlerden garip sesler çıkıyor ve bu sesleri sadece ben duyuyordum. Üstelik sürekli Kübra'nın telefonunu kurcalıyor sırf birisi mesaj atacak korkusuyla bir saniye elimden telefonunu bırakmıyordum..
"Bırak şu telefonumu..bütün gece telefonumda geziyorsun..sana anlam veremiyorum..ve sürekli mesaj kutularıma bakıyorsun. Seni aldatmıyorum Mevsim. " demişti Kübra.
" Canım öyle geziniyorum sadece yanlış anlama beni."demiştim ve sinirli bir halde telefonunu çekiştirmeye başladı.
"Sen iyi değilsin gerçekten." demişti ve telefonunu yatağın yanındaki komidine bırakmıştı.
Sabah uyandığımda elimde Kübra ' nın kıyafeti vardı. Bavulunu dağıtmıştım. Ve karşımda sinirle bana bakıyordu..
Ne diyeceğimi bilemiyordum. Köşeye sıkışmıştım.
"Canım sana yeni kıyafetler alalım. Ne dersin? Bu arada parfüm çok az kalmış.Güzel bir parfüm alalım. " demiştim ve yüzündeki sinir ifadesi gitmiş yerini güzel bir tebessüme bırakmıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Feneri (g×g)
Roman d'amourBen gökyüzü sen ise papatyamsın.Maviliğime seni dağıttım.Biliyormusun? En sevimsiz yenı uyanmış halimle, gozlerım kapalı seni izliyorum? Nasıl mı? hissederek.