Deniz Feneri (g×g)

Kübra

Ah papatyam neden böyle olmuştuk biz ? Yanlış olan neydi ? Avuç içlerindeki o çizgilerde yolumu arıyorum şimdi. Ama nereye gidersem gideyim sana ait yollardı hepsi. Kalbine çıkan o yolu bir türlü bulamamıştım. Sanırım artık aramaya bile çalışmıyorum. Sana nedense kızamıyorum. Geçmişte kalan güzel bir masalsın. Çünkü gerçek olamayacaktı gökyüzündeki yıldızların her biri. Aynı yerdeler ve senın ellerının arasında beni bekliyorlar. Artık gelemeyeceğim gökyüzüm.
   Şuan hayatımda başka biri var. Mükemmel bir kalbe sahip. Gördüm ki istediğim mükemmel bir kalp değilmiş. 
O gün ne olmuştu;
Papatyaları kapısının kenarına bırakıp ardıma bakmadan ayrılmıştım oradan. Arkamda Selin'in gözyaşlarını duyarak oradan ayrılmıştım.
"Ben bir şey yapmadım. O bizi ayırmak için yaptı." demişti Selin.
"Çünkü ben seni onunla aldatmıştım." demişti eski sevgilim.Oraya kalbimi ve ruhumu teslim edip ayrılmıştım.
Sonra ne olmuştu peki?  sürekli bara giden ve günü birlik ilişkiler yaşayan biri olmuştum.
Beraber yattığım bayanların hepsi güzeldi. Onlar benim onlarla yattığımı sanıyor ama ben Selin'le yatıyordum. Selin'e dokunuyor ve onu öpüyordum alnından. 
Gecenin sonunda sabahladıgım bayanların yatağına bir demet papatya bırakıyordum. Onların evinden çıktıktan sonra mesaj atıyorlardı bana.
"Kimse daha önce bana böyle dokunmadı.  Kimse böyle sevip değer vermedi ...seni yakından tanımak istiyorum.."
Diye mesaj atmıştı aralarından biri adı da Kübra'ydı.
Yattığım kadınlar nedense hep siyah saçlı ve beyaz tenliydi...
Hatta Kübra evimin adresini bir şekilde bulup. Beni kalbimden fethetmeye çalışmıştı.
Elimi tutmuştu yanyana otururken.
Kendi yüzünde elimi gezdirmeye başlamıştı.
"Bana o gün ki gibi dokunur musun?kalbindeki o mutluluğu ve huzuru hissettiğim için arkandan koştum."demişti Kübra.
Ve her evime geldiğinde onunla yatıp ertesi gün beraber geziyorduk.
Ve bir gün yine gelmişti..
"Beraber duşa girelim ." demişti Kübra biraz muhabbet ettikten sonra.
Ellerini tutup banyoya götürmüştüm. Üstündekileri çıkarırken üstündeki parfümün papatya gibi koktuğunu farketmiştim. Nedense uzun zamandır içten gülmeyi unutmuş biri olarak gülümsemiştim o gün.
Boynundan emmeye başlamıştım. Teninin sıcaklığı bana Selin'i hatırlatıyordu.
Küvetteydik ve onun kucağındaydım çırılçıplak. Dakikalarca boynumdan öpmüştü. İki omuzuma da öpücük kondurduktan sonra elini boynumdan aşağıya götürüp ansızın göğsümü yavaş yavaş sıkmaya başlamıştı. Göğsümün uçları hafif şiştikten sonra ona dönmüştüm.
Göğüslerime yavaş ve hissederek dokunuyordu. Bu beni daha çok kendimden geçiriyordu. Bir anda uçlarından emmeye başlamıştı ve o kadar güzel emiyordu ki elimde olsa ruhumu ona verecektim..
Seviştikten sonra gece  balkona çıkıp geceyi izlemeye başlamıştım. Geceyi izledikçe saçlarının siyahlığı aklıma geliyordu Selin'in. Bir de gülüşü vardı tabii..İzlerken hoşuma gidiyordu her hareketi..
Elinde iki bardakla Kübra karşımda bana bakıp gülümseyerek yanıma gelmişti.
"Gel yaslan omzuma." demiştim ve balkondaki koltuğa oturup onu omzuma almıştım. Bir anda sessizlik olmuştu. Yüzüme bakıp ölen annemi hatırlatan bir gülüş takınmıştı.
"Ben de geceyi severim." demişti Kübra.
Gülümseyerek karşılık vermiştim. O da beni izliyordu. Dudağıma yavaş ve güzel bir öpücük kondurmuştu.
"Muhteşemsin farkında mısın?" demişti Kübra ve ben karşılık veremiyordum. Ağzımdan kelimeler çıkmıyordu sanki..
"Benimle sevgili olur musun? Ben de papatyaları seviyorum.." demişti ve onu kucağıma alıp dakikalarca öpmeme sebep olmuştu...
Susuyordu kalbim ve kelimelerim. Bedenimi sana her şekilde sunabilirim Kübra..
İçimdeki kadını rahat bırakmalısın..