Kulaklıklarımla her zamanki yerimde oturuyordum. Derse girmeme daha çok vardı. Kitabıma kafamı eğdim. Arada gözlerimi kaldırıp ona bakmaktan kendimi alamıyordum. Her zamanki masasında oturuyordu. Oraya ondan başka kimse oturamazdı. Hatta okula yeni gelen öğrencilere ilk olarak bu öğretilirdi. Elini siyah, o güzel saçlarından geçirdi. Onlara bir kez olsun dokunmayı çok isterdim. Dokunmak istediğim daha çok şey vardı. Ama en çok saçlarını istiyordum. O kadar güzeller ki. Hep dağınık bir şekilde yapar saçlarını. İpek gibiydi sanki. Buradan çok yumuşak görünüyordu. Pelin yanına oturdu. Onun yanağına bir öpücük kondurdu. Gülerek konuşmaya başladılar. Pelin onun elini tuttu. Gözlerimi kapadım.
"Hep bunu yapmaktan vazgeçmelisin." dedi. Elini yanağıma koydu. Elimi elinin üzerini koydum.
"Sana ulaşmak için yapabildiğim tek şey bu. Senin yanımda olduğunu hayal etmek."dedim.
"Gerçekten olabilirsin."
"Olamam."
"Gamze!!! Ohoo, kızım yine nereye gittin sen?" Gözlerimi açtım. Onları gördüm. Pınar kulaklığımın tekini çıkarmıştı. Pelin'in yanağını okşadı. Sonra başından öpüp onu kolları arasına aldı. Daha fazla dayanamayarak kafamı eğdim. Ağlamamak için zor durdum. Hep aynı şey oluyordu. Ben bu görüntüyü yılardır görüyordum. Ancak... Nasıl? Nasıl her seferinde ilkmiş gibi geliyor? Her seferinde ilk kez acı çekiyorum sanki. Sonu gelmek bilmeyen bir işkence gibiydi. "Kızım söyle artık şu çocuğa. Ayrıca artık üniversiteye gidecek. Bu ona ulaşmak için son ayların."
"Beni gördüğü yok ki?"
"Yani sende biraz güzelleş. Makyaj falan yap."
"Hayır. Beni sırf güzel olduğum için istesin istemiyorum. Beni ben olduğum için istesin istiyorum."
"Ben gözüne girmek için söylemiştim." Kafamı salladım. Böyle olmazdı. Bu şekilde olmazdı.
"O zaman geriye tek bir seçenek kalıyor."
"Ne?"
"Pelin'le arkadaş olmak."
"ASLA!"diye bağırdım bir anda. Herkes bana baktı. O da dahil. Pelin'den ölesiye nefret ettiğimi biliyordu. Aslında onun her sevgilisinden nefret ettim. Çünkü hepsi benim yaşamam gereken anları, dakikaları çalıyordu. Hepsi suçluydu. Hepsi katildi. Çünkü beni defalarca kez öldürüyorlardı. Şimdi böyle biriyle arkadaş olmak ve sevgilisini çalmaya çalışmak bana göre değildi. Ben böyle bir şeyi yapamazdım ki.
"Eh sanırım artık dikkatini çektin. Çünkü sana bakıyor."dedi. Kafamı kaldırıp ona baktım. Göz göze geldik. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Pınar masadan kalktı. Ben ve kalbim de bu bakışa daha fazla dayanamayarak masadan kalkıp Pınar'ın peşinden koştuk. Zaten en çok çileyi hep ayaklarım ve kalbim çekiyordu. Zavallı kalbim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Nefes Aşk
Teen FictionBirinci Kitap: Bir Nefes Aşk İkinci Kitap: Bir Nefes Karanlık Üçüncü Kitap: Bir Nefes Umut ... Çobanyıldızı'nın ilginç bir hikayesi vardı. Zamanında çok yakışıklı bir çoban varmış. Bu çoban bir gün koyunlarını otlatıp türkü söylerken zamanın nasıl g...