Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kim Taehyung'un koruması Jeon Jungkook'u gördünüz mü? Bugünkü yazımızda ondan bahsedeceğiz.
Kendisi Kim Taehyung çıkış yaptığından beri aşina olduğumuz biri.
Kim Taehyung'u bir saniye olsun yalnız bırakmıyor. Kim Taehyung da halinden memnun gibi.
Geçtiğimiz günlerde yapılan ödül töreninde Kim Taehyung cinsel yönelimi hakkında gelen soruları yanıtsız bırakmış, Jeon Jungkook da onu oradan uzaklaştırmıştı.
Kim bilir? Belki aralarında bir şey vardır?
Birkaç fotoğraf bırakıp, iki gün önce yaşanan talihsiz kaza için geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*
"Sikeyim!" Jungkook sinirlenip telefonunu yere fırlatmış, ellerini saçlarından geçirmişti.
İnsanlar konuşmayı çok seviyordu.
Taehyung gelen sesle birlikte irkilmiş, Jungkook'un yanına gitmişti.
"Bir sorun mu var, Jungkook?"
Jungkook Taehyung'un sesiyle birlikte kafasını kaldırıp, küçük bir gülümseme sunmuştu.
"Bir şey yok, ne olabilir ki? Sen iyi misin?"
Taehyung Jungkook'un bu halinde onu düşünmesini garipsemişti.
"Ben iyiyim." Dedi ve ekledi "Haberi gördün, değil mi?"
Taehyung Jungkook'un yanına oturdu ve onu biraz rahatlatır diye düşünerek kafasını karşısındaki büyük bedenin omzuna koyup, kollarını beline sardı.
"Seni koruyamıyorum Tae. Seni o lanet insanların düşüncelerinden koruyamıyorum. Benim yüzümden çıkan habere bak, sikeyim."
Jungkook dolan gözlerinden yaşlar akmasın diye kafasını yukarı kaldırmıştı, Taehyung ise içinde bir acı hissetmişti onun bu halini görünce.
"Hiçbiri umrumda değil Jungkook, iyiki varsın."
Son cümle söylenmişti, ikisi de bir daha konuşmamıştı.
"İçmenin iyi bir fikir olduğuna emin misin? Senin bile kim olduğunu hatırlayamayabilirim uyandığımda."
"Jungkook gerçekten kafanı dağıtıp bir şeyleri unutman lazım zaten o yüzden içiyoruz ya?" Taehyung bütün gün evin içinde dört dönen Jungkook'un biraz rahatlaması gerektiğine karar vermişti. Hiçbir zaman yüzüne karşı söylemese de Jungkook'un küçük takıntılarının olduğunun farkındaydı. Mükemmeliyetçi biriydi. Kendisi gibi akışa bırakamıyordu, her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp olabilecek bütün ihtimalleri kafasında sıralıyordu. Taehyung Jungkook'u bu şekilde kabul etmişti. Küçük takıntıları, mükemmeliyetçiliği, inadı ve hırçınlıklarıyla, Jungkook'u kimseye değişmezdi.
Jungkook haklısın dercesine başını sallamıştı.
"Tamam, sen sadece otur. İçki ve atıştırmalıkları ben getireceğim."
Taehyung Jungkook'un onlar için hazırladığı pufların üzerine kendini atmıştı. Bu onun dilinde tamam demekti.
*
"Taehyung uyumuş olamazsın değil mi?"
Jungkook içkileri hazırlayıp gelene kadar gerçekten Taehyung'un yerinden oynamadığını farkedip garipsemişti.
Normalde sözünü bu kadar dinlemezdi.
"Uyumadım, bu güzel geceyi kaçıracak değilim."
Jungkook elindeki viski şişesini gösterip sırıtmıştı. Gerçekten güzel bir gece olacaktı.
*
"Oyun oynayalım Jungkook!" Jungkook Taehyung'un bu çocuksu haline gülmüştü. İkisi de sarhoştu.
"Ne oyunu?"
"Ben hiç... oyunu var ya, onu oynayalım."
Jungkook sadece gülümsemişti.
"Taehyung, 7/24 yanındayım. İnan bana ne yapıp ne yapmadığını senden iyi biliyorum."
"Doğru ya, ne yapmadığımı benden daha iyi bilirsin sen. Her şeyi, her şeyimi benden daha iyi bilirsin. Beni her şeyden korur, kollarsın."
Taehyung sözünü tamamlayıp, kendini Jungkook'un kucağına atmıştı.
Jungkook ne tepki vereceğini şaşırmış, elindeki viski şişesini masaya bırakmıştı. Taehyung'un sırnaşık hallerinden oldukça hoşlanmaya başlamıştı.
"Ancak bilmediğin bişey var, Jungkook. Beni korumaman gereken biri var."
