gangsta 𐤀

12-

"Günaydın bebeğim. İşe gitme vakti."

Jungkook hâlâ yarı uyku halinde olan Taehyung'un saçlarını okşuyor, minik öpücükler konduruyordu.

Taehyung her ne kadar uyanması gerektiğini bilse de, Jungkook'un saçlarını biraz daha okşamasını istiyordu. Jungkook'un yanına biraz daha sokulup, uykusuna devam etmeye çalışmıştı.

Jungkook onun bu çocuksu haline gülüp boynundan ve sırtından tutarak yatakta oturur pozisyona getirmişti.

"Tae gerçekten uyanman lazım, bir saat içinde sette olmamız gerekiyor."

Taehyung gözlerini açıp, "gerçekten mi?" bakışı atmıştı. Jungkook da kafasıyla onaylamıştı.

Taehyung'un uykusu o an aklına gelen fikirle açılmıştı. Bir saat çok kısa bir süreydi.

"Bir saatte hazırlanmamız gerekiyorsa," dedi ve Jungkook'un dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. "O zaman duşa beraber girmemiz daha iyi olur, zamandan tasarruf."

Jungkook duyduklarıyla şok olmuştu, büyük bir kahkaha atmıştı.

"Taehyung duşa beraber girersek bir saat içinde evden çıkabileceğimizi düşünüyor musun gerçekten?" Deyip, aklına gelen 'ayıp' şeyler yüzünden dudaklarını ısırıp kendini tekrar yatağa atmıştı.

Taehyung omuz silkmişti.

"Siz bilirsiniz, Bay Jeon. Ben duşa giriyorum."

Jungkook Taehyung'un onu tahrik etmek için elinden gelen her şeyi yaptığını fark etmişti. Eh, kimse Kim Taehyung'a hayır diyemezdi.

"Sikeyim, Kim Taehyung! Geliyorum."

Jungkook yataktan hışımla kalkıp, duşa giren Taehyung'a yetişmişti.

"Taehyung sadece 20 dakika ayırabiliriz buna, biliyorsun değil mi?" Demişti üzerindeki kıyafetleri hızlıca çıkarırken.

"Ben Kim Taehyung'um, beklesinler." Diyerek Jungkook'a gerekli cevabı vermişti.

İkisi de tamamen çıplak kaldıklarında, ister istemez vücutlarını süzmüşlerdi.

"Jungkook, acaba bugünkü seti iptal mi ettirsek?"

Jungkook gözlerini Taehyung'un vücudundan çekip, "Hayır hayır, Taehyung. İlk sevişmemiz küvette olamaz." Demişti. Ardından da kendini hemen küvetin içine atmıştı.

Taehyung omuz silkip, kendince tamam demişti ve küvete girmişti.

Tamamen çırılçıplakken, köpükle dolu küvette kendini Jungkook'un kucağına atmıştı Taehyung.

Jungkook ne kadar kendini tutsa da ağzından küçük bir inleme kaçırmış, sonra da hiçbir şey olmamış gibi gülümsemişti.

"Tamam, Taehyung. Bugün yaramaz davranıyorsun ama gerçekten yıkanmamız gerek." Demişti ve Taehyung'un saçlarını ıslatıp, şampuan sürmüştü.

Hafifçe Taehyung kafasını ovuyor, saçındaki şampuanı köpürtüyordu, Taehyung da gözlerini kapatmış, sakince duruyordu.

"Aferin güzelim. Yaramazlık yapayım deme, Tamam mı?" Demişti Jungkook, Taehyung'u uyarırcasına.

Taehyung duyduklarıyla beraber gözlerini açıp, Jungkook'un kucağındaki yerini düzeltmişti, tamamen bilerek yapmıştı.

Jungkook dayanamayıp, Taehyung'un saçlarındaki elini boşluğa bırakıp, kafasını geriye atmıştı.

Derince soluyor, göğsü hızlıca inip kalkıyordu. Ve tek diyebildiği "Yapma, seninle şuan burada sevişmeyeceğim." olmuştu.

"Ciddi misin Jungkook? Neden bu kadar sıkıyorsun anlamıyorum. Senin için daha ne yapabilirim? Sence de fazla kasmıyor musun?" Deyip, saçlarını hızlıca durulamıştı Taehyung.