Selam arkadaşlar yine ben ve yeni bir kitap umarım konusunu beğenirsiniz. Şimdilik sadece ufak bir tanıtım fikirlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.
Marinette :
Elimdeki karneyi sıkıca tutarak yanımdaki en yakın arkadaşıma döndüm.
"Sonunda bütün yıl bitti"
Kafamla onu onayladım. Bu yıl gerçekten çok çalışmıştık ama buna demişti.
"Peki ona ne zaman söylemeyi planlıyorsun ?"
Kafamı eğdim ve iki yana salladım.
"Bilmiyorum" diye bir mırıltı çıktı ağzımdan.
Alya sinirle kafasını salladı.
"Kızım artık gerçekten söylemelisin yaz tatiline giriyoruz. Gelecek yıl başka liselere gideceksiniz belki de"
Evet biliyordum. Artık 8. Sınıf bitmişti ve ben hâlâ ona olan hislerimi söyleyememiştim...
Sadece onun yanında normal davranamıyordum.
"Biliyorum ama onun yanında nasıl olduğumu biliyorsun beni tam olarak tanımıyor bile. Bahse varım benim çok tuhaf olduğumu düşünüyordur."
Alya sıkıntılı bir şekilde nefes verdi.
"Ama bugün için bir planın vardır öyle değil mi ?
Gerçekten ona bunu söylemeden okulu bitiremezsin""Aslında aklımda hiçbir şey yok"
Deyip omuz silktim.
"Pekâlâ iş başa düştü bana bırak"
Dedi ve ön sıramızda oturan Nino ve Adrien'ın yanına giderek Nino'yu omzundan dürtükledi.
"Selam çocuklar neden bugün törenden sonra dördümüz André'nin orda dondurma yemiyoruz"
Ne yapmaya çalıştığını anladığımda kalbim heycanla atmaya başladı.
Nino olumlu anlamda başını salladı ve Adrien'a baktı.
Adrien elini ensesine attığında kararsız olduğunu anladım genelde kararsızken ensesini kaşırdı.
"Ee bilemedim ki. Aslında güzel olurdu ama ilk önce babamdan izin almalıyım"
Dedi ve izin isteyerek sınıftan çıktı.
Bugün okulun son günü olduğu için öğretmenler tören yapılana kadar bizi serbest bırakıyordu.
Biraz telefonumu kuracalayıp bıraktıktan sonra önümdeki sıraya baktım. Adrien'ın kalktığı yere oturan Alya Nino'yla gülerek konuşuyordu.
Söylemiş miydim ? Onlar çıkıyorlar. Evet birbirlerine çok yakışıyorlardı. Keşke bende Adrien'la birgün böyle gülebilseydim...
Gözlerim sınıfın camından koridorda ki Adrien'a kaydı telefon kulağında babasıyla konuşuyordu ve surat ifadesine bakılırsa izin alamıyordu.
Bir anda çok hızlı bir karar vererek sınıftan dışarı çıktım ve Adrien'ın yanına gidip telefonu elinden alarak kulağıma tuttum.
Telefonun diğer ucundan kalın bir ses konuştu.
"Hayır Adrien izin vermiyo-"
Boğazımı temizledim.
"Merhaba Bay Agreste"
Diğer taraftan bir şaşkınlık nidası duydum.
"Ne sende kimsin ? Oğlum nerde ?"
"Merak etmeyin efendim oğlunuz yanımda"
Yan gözle Adrien'a baktım onunda her halinden şaşırdığı belliydi. Aslında kendime en çok şaşıran bendim nasıl bir cesaretti bu ?
"Bay Agreste ben Marinette büyük hayranınızım tasarımlarınıza bayıldığımı söylemiş miydim ?"
"Ah öyle mi ?"
"Evet küçüklüğümden beri idolümsünüz.
Ve sizden küçük bir ricada bulunmak istiyorum bugün iki arkadaşımız ben ve Adrien dondurma yemek için dışarı çıkacaktık izin verseniz olmaz mı ?""Bakın küçük hanım hayranım olmanıza sevindim ama Adrien sizinle gelemez"
"Bay Agreste lütfen efendim sadece birkaç saat"
Karşıdan birkaç mırldanma sesi geldi
"Pekâlâ ama sadece birkaç saat oğlumun sorumluluğu sende tamam mı küçük hanım ?"
Sevinçle dudağımı dişledim
"Siz hiç merak etmeyin Bay Agreste"
Telefonu tam kulağımdan çekmek üzereydim ki.
"Bu arada adın Marinette'ydi öyle değil mi ?
Seninle tanışmayı çok isterim doğrusu"Kocaman gülümsedim. O hem sevdiğim çocuğun babası hem de idolümdü.
"Bende sizinle tanışmayı çok isterim ve tasarımlarımı göstermeyi."
"Tamam o zaman yarın bir şoför gönderip seni aldırıyorum Marinette"
"Sağolun Bay Agreste ben kendim gelirim"
"Peki ısrar etmeyeceğim oğluma iyi bak"
"Emin olun sorun çıkmayacak"
Telefonu kapatıp Adrien'a uzattım bana ağzı açık bir şekilde bakıyordu. Bende şuan kendimi alkışlıyordum.
Utangaçlık yavaş yavaş bedenimi ele geçirirken yanaklarım yanmaya başlamıştı. Gözlerimi kaçırdım.
"B- ben şey için camdan seni g- gördüm ve yardım için babanın hayranı o-olduğumu söyledim mi ?"
Kıkırdama sesi duyduğumda gözlerimi kaldırdım ve kahkülüm altından ona baktım.
"Vay canına çok cesursun daha önce babamla böyle konuşabilen olmamıştı. Onu nasıl da etkiledin ?"
"Hee şey ben p-pek hayranıyım ya belki o-ondandır"
Kaşları havalandı.
"Demin kekelemiyordun bir sorun mu var ?"
Hayır ! Birşey yapmazsan anlayacaktı normal konuşmalıydım.
"Yo hayır yok bazen oluyor böyle"
"Pekâlâ
"O zaman sınıfa gidelim"
Dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.
"Marinette bekle"
Dönüp ona baktığımda yanıma geldi ve yeşil gözlerini gözlerime kitledi.
" Teşekkür ederim yaptığın çok önemliydi benim için "
Yanaklarım tekrar kızarırken arkama döndüm ve hızlıca sınıfa girdim....
Eveeettttt sizce nasıldı bölüm ? lütfen yorum plss bu hikâyenin gidişatı güzel olacak gibime geliyor.
Fikirleriniz neler bana söyleyin hatam varsa düzelteyim.2. Bölümü çok mu az mı merak ediyorsunuz ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Seviyorum • Adrienette
FanfictionOna ,onu sevdiğimi söylemeyi çok isterdim ama buna cesaretim olmadığını da iyi biliyordum... Adrien... * Kapak tasarımı bana aittir.