Dediğim yerde Ariana Grande - Boyfriend açarsanız daha güzel olur :)
İyi okumalar...
Şirketten çıktıktan sonra eve doğru yürüyordum. Bir kulağımda kulaklık, elimde telefonum Alya ile konuşuyordum. "Oha ! Kızım resmen bu hayatının fırsatı eminim ki Adrien'ın o gece sana dibi düşecek." Tabiki ilk işim ona defilede Adrien ile dans edeceğimizi ve elbiseyi giyeceğini söylemek oldu. Kalbim çok hızlı atıyordu, o anı hayal etmek bile ayaklarımı yerden kesiyordu. "Ben bilmiyorum... Adrien için sonsuza kadar arkadaş olarak kalacakmışım gibi."
Alya kaşlarını çattı ve elini alnına koydu. "Marinette oraya ilk geldiğimde yapacağım iş seni şu depresyon modundan çıkarmak olacak emin ol." Kaşlarım havalandı ve sırıttım. "Sahi ya Nino ve senin gelmenize son üç gün kaldı." O da gülümsedi ve sesini incelterek bağırdı. "Bekle bizi pijama partisi." Ben de ona gülerken bir anda sokakta olduğumu unutmuştum. Etrafıma bakındığımda herkes bana garip garip bakıyordu.
Elimi kafama attım ve yavaşça mırıldandım. "Alya bence sonra konuşsak iyi olur. İnsanlar hiçte sıcak bakmıyor." Elini salladı. "Pekâlâ şuan rezil olduğunu anlayabiliyorum ve kapatıyorum. Akşama görüşürüz." Gülümsedim. "Görüşürüz."
Adımlarımı hızlandırarak eve gidiş süremi azalttım.
Eve vardığımda annem pastanede müşteriler ile ilgileniyordu. Ona da defilede olacak şeyleri anlattığımda heyecanlanmıştı. Açıkçası annem Adrien ve beni çok yakıştırıyordu. Sürekli Adrien'ın yanında imalar yapıyordu. Ve ben onu engellemeye çalışırken resmen kırk takla atıyordum. Neyse ki Adrien bu imaları anlamıyordu.
Son müşteri de pastaneden çıktıktan sonra annem kasanın olduğu tezgâha elini yasladı ve bana döndü "Tatlım neden bu akşam Adrien'ı yemeğe davet etmiyorsun ? Hem bu güzel haberi kutlamış oluruz hem de onu ne zamandır göremiyoruz." Yanaklarım kızarırken kahkülümle oynadım. "Şey belki işi falan vardır Anne. Rahatsız etme-" Annem sevecen bir tavırla elini omzuma koydu.
"Marinette hayatım onun gelmesini ne kadar istediğini gözlerinden görebiliyorum hadi ara onu." Gözlerimi kaçırdım ve kafamı salladım. "Pekâlâ bir deneyeyim." Ben telefonu çıkartıp arka tarafa yürüdüğümde annem yeni gelen bir müşteri ile ilgileniyordu. Ellerim titrerken rehberimin ilk sırasında olan isme tıkladım ve kulağıma yaklaştırdım. Bir kere çaldı...ikinci kez çaldı..ve
Tahmin ettiğim gibi üçüncü çalışta telefonu açtı.
"Marinette ?" Heyecanla bir nefes verdim. "Selam ! Ne yapıyorsun ?" Nefesini hissedebileceğim bir şekilde güldü. "Biliyorsun ne zaman boş olsam video oyunu oynarım." Kıkırdadım. "Bunların hepsini beni yenebilmek için yapıyorsun değil mi ? Antrenman bunlar." "Tabiki üç yıldır bir kez olsun seni Mega Strike'ta yenmedim gurur meselesi oldu artık." Aklıma gelen düşünceyle sohbeti bir kenara bıraktım. "Neyse sana şey diyecektim. Annem bu akşam için seni yemeğe davet ediyor. Şu defile için."Sesim resmen yavru bir kedi gibi çıkmıştı. Bir süre düşünür mırıltılar çıkardı. Sanırım gelmeyecekti.
"Şey sanırım gelemeyeceksin kusura bak-" karşı taraftan küçük bir kahkaha sesi geldi. "Marinette sana daha önce çok tatlı olduğunu söylemiş miydim ?" Yanaklarım alev topuna dönerken yüzünün aldığı şekli tahmin edebiliyordum. "Ne ?"
"Sadece şaka yapıyordum güzelim, tabiki gelirim hem ne zamandır Bayan Cheng'in enfes yemeklerinden yemiyordum."Gülümsedim."Tamam o zaman geç kalma annem bu konuda katı biliyorsun." "Maalesef yakından öğrendim." İkimizde kıkırdadık. "Pekâlâ ben şimdi çıkıyorum gelince görüşürüz." "Görüşürüz tabii." Telefonları kapattığımızda içimden çığlık atıyordum. Arkamı dönüp annemin yanına gittiğimde ona Adrien'ın geleceğini söyledim. Son müşteri gittikten sonra beraber pastaneyi kapattık ve üst katta olan evimize çıktık. Annem Adrien geleceği için bir sürü güzel yemek yapmıştı. Babam bugün büyük babamın yanına gitmişti ve yarın sabah geri dönecekti. Bu yüzden sadec üç kişi olacaktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Seviyorum • Adrienette
FanfictionOna ,onu sevdiğimi söylemeyi çok isterdim ama buna cesaretim olmadığını da iyi biliyordum... Adrien... * Kapak tasarımı bana aittir.