İyi okumalar....
Marinette :
Elimdeki çikolatalı sütten bir yudum daha alıp elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim.
"Ben bu çocuğu bir türlü anlamıyorum. Hayır yani yıllardır seni bir türlü göremedi."
Alya'nın telefon ekranındaki suratına baktım. Başımı çaresizlikle iki yana salladım.
"Ve asla da göremeyecek."
Alya sinirle nefes verdi.
"Yok bu böyle olmayacak Marinette. Sen orada sürekli üzülüyorsun."
Şöyle ki ; Gabriel Agreste'in beni yazın stajyer olarak işe almasının üzerinden üç yıl geçmişti. Ve bu süre zarfında ben ve Adrien çok yakın olmuştuk. Nerdeyse herşeyi beraber yapıyorduk. Bay Agreste bizim 'müthiş bir ikili' olduğumuzu söylüyordu.
Üç yıl, tam üç yıldır Adrien'a olan hislerim bir gram olsun azalmamıştı aksine artık patalama derecesine gelmişti.Ona bunca yıl seni seviyorum diyememiştim. Ve artık dizginlenemeyen duygularım yüzünden ne zaman Adrien'ın yanında birini görsem kıskançlık krizi geçiriyordum ve akşam odamda sessizce ağlıyordum.
Üç yıl önce kazandığımız liseler açıklandığında hem sevinmiş hem üzülmüştüm. Çünkü ben ve Adrien Paris'in en iyi lisesini kazanmışken. Alya ve Nino şehir dışında kalan okulları tercih etmişlerdi.
O yazın sonunda Alya ve Nino'dan ayrıldığım için çok ağlamıştım ama Adrien beni teselli ediyordu.
Alya ve Nino ile olan iletişimimi asla kesmedim. Her akşam Alya ile telefondan görüntülü konuşup durum kritiği yapardık.
Ve bugün ki konumuz da Adrien'ın bir kızla takılmaya başlamasıydı. Tabiki ben ağlarken Alya ve Nino beni teselli ediyorlardı. Evet üçlü sohbet açmıştık.
"Bu çocuk en iyi dostum olmasına rağmen onun neden bu kadar saf olduğunu anlayabilmiş değilim."
Burnumu çektim.
"Onun bir suçu yok ki ! Tüm suç ona yıllardır aşık olan bende."
"Hayır Marinette sadece masum bir aşk için kendini suçlayamazsın !"
Alya sitem dolu cümlesini söyledikten sonra sesli bir nefes verdi.
"Gelecek hafta Nino ve ben Paris'e döneceğiz. O zaman birşeyler yapabiliriz."
Kaşlarımı çattım. Hayır olay daha karışık bir halde gelmemeliydi.
Adrien ve ben aynı liseye başladığımız zamandan beri aynı sınıftaydık ve benim onların şirketinde yarı zamanlı çalışmam yüzünden sürekli dip dibeydik ve şimdiye kadar anlamadıysa bundan sonra da anlamazdı."Çocuklar gerçekten boşverin. Her seferinde kafanızı şişiriyorum."
"Marinette üzülme ben inanıyorum Adrien birgün 'gerçekten' farkına varacak."
Derin bir nefes aldım.
"Umarım Nino, umarım."
Alya bu sefer gülümseyerek bana baktı.
"Neyse haftaya ordayız diyoruz sevinsene."
Kafama yeni dank etmiş gibi kocaman gülümsedim.
"Yaa evet şu bir hafta çabuk geçsin harika vakit geçireceğiz."
Onlarla biraz daha konuştuktan sonra yarın okul olması nedeniyle telefonu kapattık. Yastığa kafamı koyduğumda yine her gece olduğu gibi aklıma Adrien'ın bir ormanı andıran gözleri düştü gözlerimin önüne. İstemsizce gülümsedim. Onu öylesine çok seviyordum ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Seviyorum • Adrienette
FanficOna ,onu sevdiğimi söylemeyi çok isterdim ama buna cesaretim olmadığını da iyi biliyordum... Adrien... * Kapak tasarımı bana aittir.