Memory Two

8.7K 752 89
                                    

28.10.2015

Jungkook 💫

Tanıdık ses mekanı doldurduğunda, oyalandığım telefonumu cebime koydum ve sahneye döndüm.

"Kirli mendiller,
Güven sorunları.
Lavabodaki camlar seni iyileştiremedi."

Yumuşak melodi ve büyüleyici ses birleştiğinde, iç çekmemek için kendimi zor tutarak ciğerlerime büyük bir nefes çektim.

Alkol ve sigara kokusu genzimi yakıyordu ama aldırmamıştım.

"Yabancı bir yataktaki yalnız yastıklar
Ve kafamdaki küçük sesler."

Hyesa mikrofonu daha sıkı tutarak gözlerini kapattığında, her hareketini dikkatle izlemeye devam ediyordum. Sahnedeyken bambaşka görünüyordu, şarkı söylerken olduğundan çok daha farklıydı.

Çok daha güzel, çok daha büyüleyici.

"Kulak asmadığım herkes doğruyu söylüyor.
Ben ise doğrulara kör biriyim."

Gözlerini açarak, hemen yanında duran Jin'e kısaca baktı ve hafifçe gülümseyerek şarkıyı söylemeye devam etti.

Genelde sahnedeyken seyircilere bakmadığını söylüyordu ama mekanı taradığında, gözlerimiz buluşmuştu.

Geleceğimi bilmiyordu, kaşlarını kaldırdı ve yüzünde oluşan belli belirsiz gülümsemeyi silerek söylemeye devam etti.

"Seni sevmek acemice, vahşice ve özgürceydi
Seni sevmek güzeldi, tatlıydı ve sıcacıktı.
Seni sevmek günışığı gibiydi, sapasağlamdı.
Gardımı indirebileceğim tek yerdi

Ama ne yazık ki, seni sevmenin bedelleri vardı."

Onu ilk gördüğüm an aklıma dolduğunda, tıpkı o zaman ki gibi nefesimin kesildiğini hissettim.

Sadece en yakın arkadaşımı ciddi bir iş yaparken görmek istemiştim, geldiğim barda aşık olacağım en son aklıma gelecek şey bile olmazdı.

Hyesa sahneye çıktığında ve şarkıya başladığında, hayatımda ilk defa bir kızla tanışmak için dakikaları saymıştım.

İlk defa bir kızı merak etmiştim, tüm benliğimle ilk defa birine yönelmiştim.

Şanslıydım ki tanışmamıza yardımcı olabilecek bir arkadaşım vardı.

"Seni sevmek günışığı gibiydi,
Ama şimdi yağmur yağıyor
Ve ben hislerimden çok daha fazlasını kaybediyorum.

Çünkü seni sevmenin ne yazık ki bedelleri de var."

Gözlerini yana çevirerek, dikkatli bir şekilde gitarına odaklanmış Jin'e baktı. Bu onların klasik hareketiydi, böyle yavaş şarkıların sonunda Hyesa Jin'e dönüyordu ve sanki bitirdiklerini birbirlerine bakarak anlıyorlardı.

Büyük bir alkış koptuğunda, sahnedeki grup kısaca eğilerek sahneden indi.

Benim gözlerim ise her zaman olduğu gibi Hyesa'yı takip ediyordu.

Hızlı adımlarla benim olduğum masaya geldiğinde, kolları direkt olarak boynuma sarıldı. "Gelemeyeceğini sanıyordum." Kollarımı beline sararak, kafamı saçlarının arasına gömdüm.

Olmayı en sevdiğim yer burasıydı.

"Fark ettim, şaşkın şaşkın bakıyordun sahneden."

Gülüşünü duydum ve daha sonra kollarını çekerek, geriye doğru bir adım attı. "Sürprizlerin her zaman bu kadar güzel midir, Jeon Jungkook?" Dudaklarımı birbirine bastırdım ve omuz silktim.

"Her zaman değil, beklentiyi yükseltmek istemem."

Tekrar güldü ve arkasını dönerek, etrafı taradı. Jin bize doğru elindeki içkilerle geliyordu. "Söyleseydin sana yardım ederdik." Zar zor taşıdığı bardağı aldım, Jin ise sadece göz devirmişti.

"Sevgili Hyesa neredeyse uçarak yanına geldiği için vaktim olmadı kardeşim, kusuru bakma."

Hyesa utanarak, kendi bardağını aldı ve yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirdi. "Jungkook gelmeyecek sanıyordum, şaşırdım sadece," Elindeki bardağı göstererek devam etti. "Teşekkür ederim, sonrakiler benden."

"Ne güzel ya, barda şarkı söyleyen iki arkadaşın bedava içki kazandırdığını bilsem çok daha önceden Jin'in peşine takılırdım."

Jin omzuma güçlü bir şekilde vurduğunda, inleyerek elimi oraya koydum. "Kırsaydın." Sitemime aldırmadan, önümdeki bardağı gösterdi. "Beleşçilik yapma, bu burada içebileceğin son bedava bardak."

"Ne cimri çıktın ya." Mırıldandığımda Hyesa güldü ve bana dönerek, göz kırptı. "Merak etme, zaten o değil ben ısmarlıyorum."

"Jungkook'u görünce hemen beni sat zaten, öyle olsun Hyesa." Sahneyi göstererek, gözlerini kıstı. "Bundan sonra sahneye Jungkook ile çıkarsın."

"Ya, deme öyle!" Hyesa onun koluna dokunduğunda, ikisine de bakarak güldüm. "Neden olmasın?"

Şaşkın gözler bana döndüğünde, aldırmayarak içkimden bir iki yudum aldım. "Hadi canım, sen gitar mı çalışıyorsun Jungkook?" Kafamı iki yana salladım. "Daha da iyisi, şarkı söylüyorum."

Hyesa'nın gözleri mutlulukla parladığında Jin memnuniyetsiz bir şekilde mırıldandı. "Sadece şaka yapıyordum, sahne arkadaşımı kaptırdım iyi mi?"

"Bir gün birlikte şarkı söyler miyiz?"

Bana sabitlediği gözlerine bakarken, yüzümdeki gülümsemenin solduğunu ve gözlerinden başka hiçbir şey göremediğim o küçücük ana sıkıştığımı hissettim.

O bana böyle bakarken ve hevesle konuşurken, dediği hiçbir şeye hayır demem mümkün değildi.

"Söyleriz."

Memories² Die | JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin