Memory Five

5.6K 644 242
                                    

07.12.2015

Hyesa 🌸

Özenle hazırladığım sabah kahvaltısında gözlerimi gezdirdim. Jeon Jungkook'un bu sofrayı beğenmeme gibi bir ihtimali o-la-maz-dı.

Omlet bile yapmıştım, hem de hayatımda ilk kez.

Çalan kapıyla ellerimi birbirine çarptım ve koşar adımla kapıyı açtım. Beni görür görmez Jungkook'un yüzüne gülümseme yayıldı ve kollarını açarak bedenimi sarmaladı.

Sarılmayı seven bir yapısı vardı, bense saçlarımın arasına kafasını yerleştirdiği an huylanarak her seferinde geri çekiliyordum.

"Güzel kokular mı geliyor? Yok ben yanlış geldim sanırım." Sarılmayı kesip, dışarıya yöneldiğinde gülerek onu içeriye çektim ve gitmesini engelledim. "Kırıcı oluyorsun."

Kapıyı kapatıp, elinin iç kısmını yanağımda gezdirdi ve kısaca suratımı okşadı. Hava soğuk olduğu için burnu kızarmıştı ve eskisinden çok daha tatlı görünüyordu. "Bugün güzel bir şeyler yiyeceğim sanki? Gerçi ben evimde de gayet iyiydim, keşke sen bana gelseydin."

Sıkıntıyla soludum ve onu arkada bırakarak mutfağa doğru yöneldim. "Cidden biraz daha üstüme gelirsen sinirleneceğim. Yemiyorsan bile kibar olmayı deneyebilirsin."

Dolaptan çıkardığım meyve suyunu bardaklara dökerken masaya geçtiğini fark etmiştim. Ona atarlandığım an kendine çeki düzen veriyordu ve ben bu huyunu keşfettiğimden beri durumu kendi lehime çeviriyordum.

"Bu kadar uğraş tam olarak ne için?" İnanamış gibi tabakları yokluyordu ve eğilip sofraya çıkardığım peyniri bile koklamıştı. Peyniri ya, peyniri!

"Senin için."

Koklamaya çalıştığı peynirden hızla kafasını kaldırdı ve salakça gülümseyerek yüzüme bakmaya başladı. Bazen anlam veremediğim tepkiler sergiliyordu. "Hadi yesene Jungkook, boş yere mi yaptım ben bunları."

Kendim de sofraya oturdum ve  yaptıklarımı yemeye başladım. Gerçekten açlıktan ölmek üzereydim. "Şarkı söylemeye ne zaman döneceksin?"

İki dakika rahatça yemek yiyemeyecektim anlaşılan. Jin benim yerime birini bulmuştu nasıl olsa, gitmek için bir sebep göremiyordum. "Kimsenin beni aradığını sanmıyorum."

"Ben arıyorum. Şarkı söylemeni özledim." Zaten ondan başka, bir şeylerimi özleyen insan hayatımda yoktu. Belki de hiçbir zaman olmamıştı.

Ağzımda sabahtan beri çiğnediğim lokmayı zorla yuttum ve burukça gülümsedim. Her zaman yanımdaydı, bunu neden yaptığını bile bilmiyordum. Tek bildiğim benim de ne zaman isterse onun yanında olacağımdı.

"Belki yemekten sonra sana şarkı söylerim?"

Jungkook olabilecek en içten gülümsemesiyle bana baktığında gözlerinin de güldüğünü görmüştüm sanki. Tanıdık bakıyordu ama bu bakışları daha önce birinde gördüğümü sanmıyordum.

"O zaman biraz daha hızlı yemeliyim?" Güldüm ve kafamı onay vermek için aşağı yukarı salladım. "Yani boğulmadan yemen tercihim, ilk hazırladığım kahvaltıda ölürsen bu travmayla yaşayamam."

Bir müddet boş muhabbetler ederek kahvaltı sofrasında ne var ne yok yemiştik. Hatta o kadar fazla yemiştik ki, akşam yemeğinde bir şey yiyebileceğimi sanmıyordum.

"Bulaşıkları yıkamak bana düşüyor o zaman?" Kibar biriydi,  Jin benim evimdeyken bir kez bile bu teklifi bana sunmamıştı mesela.

"Ben yıkıyorum, sen de durula olur mu?" Sanki dünyanın en önemli işini onun omuzlarına yüklemişim gibi hevesle kalktığında kendi kendime güldüm. Keşke bulaşık yıkamak için ben de bu kadar hevesli olabilseydim, yani en azından hayatımın bir döneminde olsam bile yeterdi.

Masadakileri tezgaha koyup köpükleme işine başladım, Jungkook da artıkları çöp kutusuna boşaltıyor ve beni izliyordu. "Öyle bakmasan mı acaba? Odaklanamıyorum."

"Bulaşık yıkarken her zaman komik görünüyorsun." Alt tarafı bulaşık yıkıyordum, nesi komik olabilirdi ki? "Sürekli köpüklü ellerinle burnunun ucunu kaşıyorsun Hyesa."

Parmağını burnumun ucuna değdirip köpüğü sildiğinde kaşlarımı çattım. Cidden hiç fark etmemiştim, burnum zaten genelde çok kaşınırdı. Anlayamadığım Jungkook'un ayrıntıları nasıl bu kadar iyi gözlemlediğiydi.

Bazen davranışları, bazen bana olan gülüşü, bazen söyledikleri, bazen de söylediğim saçma şeylere çocuk gibi sevindiğini görüyordum.

Aklıma dolan düşünceleri hızla zihnimden silerek suyu açtım ve köpüklemeye devam ettim. Olayın benimle bir alakası olamazdı, Jungkook sadece düşünceli ve iyi bir arkadaştı işte.

İyi bir arkadaş.

Memories² Die | JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin