Memory Three

6.6K 673 431
                                    

04.11.2015

Hyesa 🌸

Ben buraya aittim.

Bazı insanlar sahneye ait doğardı, ben ise onunla tanıştıktan sonra sahneye ait olduğumu fark etmiştim.

Alkışlar eşliğinde beni bekleyen topluluğa baktım ve eğilerek selam verdim, sevgimi hissediyorlardı. Aşkımı kelimelere döküp, melodiyle harmanlayarak onların kulaklarına sunuyordum. Mekan yine full çektiğine göre başarıyordum da.

Arkama dönüp Jin'e gülümsedim ve şarkıya girmesi için sakince bekledim. Beklemeyi seviyordum, tabi sadece onu beklediğim zamanları.

"Seni hiç tereddüt etmeden yakaladım.
Seni soğuk bir akşamda kovalayabileceğimi düşünmüştüm. "

Kendimi melodiye kaptırmıştım, bu şarkıyı seviyordum. Söylemek istediklerimi üstü kapalı bir şekilde anlatmamı sağlıyordu, keşke o da anlayabilseydi.

"Ve her konuştuğumuzda tüm kelimeler bu anı oluşturacak.
Ve kendimi bu anı istemediğime inandırmalıyım, her ne kadar istesem de."

Hafifçe arkama döndüm, her zamanki gibi tüm muhteşemliğiyle gülümsüyordu. Gülümseyişinde saatlerce, belki de günlerce takılı kalmak istiyordum.

"Kalbimi ikiye ayırabilirsin.
İyileştiğinde ise yine senin için atacak.
Aşırı olduğunu biliyorum, bu doğru
Yapmamam gerekirken sana sarılmak istiyorum."

Ona sadece sarılmak istemiyordum, tüm benliğimle Jin'e ait olmak istiyordum.

Şarkıyı söylerken aralarda ona bakmak, gözlerimin gözleriyle buluşması sözlerime can katıyordu sanki. Ben ona baktığımda şarkılar gerçekten bir anlam ifade ediyordu, keşke bunu anlayamayacak kadar kör olmasaydı.

Her ne kadar aşkıma körmüş gibi davransa da, ona olan duygularımın farkındaydı. Buna emindim.

Benim şarkıyla orantılı olarak ona bakmalarım son bulduğunda alkışlar eşliğinde sahneden inmiştik. Elindeki bira şişeyisiyle bana yaklaşırken, gülüşünün aydınlattığı yüzünü buradan görebiliyor olduğum için şanslı olduğumu düşünüyordum.

"Muhteşemdin. Resmen sahne için doğmuşsun."

Yanılıyordu, o olmasa sahne benim için bomboş ve anlamsızdı.

"Ben de aynısını senin için düşünüyordum." Yanımdaki bar taburesine oturup açtığı biradan yudumlamaya başladı. Gecenin en sevdiğim yeri yeni başlıyordu. O, yirmi dakika boyunca içkisini içecekti ve ben de profilden onu izleyip kirpiklerinin güzelliğine bakacaktım.

"Selam, çok iyiydin." Daha önce hiç görmediğim bir kızın, Jin'in dudaklarıyla dudaklarını buluşturduğuna şahit oldum. Bu görüntüyü yıllar önce gördüğümde nasıl nefes alamadıysam yine alamıyordum.

Onun için almaya çalıştığım nefesi, başka biri araya girerek kendine yönlendiriyordu sanki. Benim olmam gereken dudaklarda başka biri yaşam buluyordu.

Bu görüntüyü daha fazla izleyebileceğimi sanmıyordum.

Masanın üstündeki içki şişesini elime aldım ve deri ceketimi kaptığım gibi kendimi soğuğun kollarına bıraktım. O kız Jin için bir şey ifade etmiyordu belki de, günübirlik bir ilişki de olabilirdi.

Benim içinse olmak istediğim yere sahip olan, dudaklarının değdiği yeri kıskandığım biriydi işte. Önemsiz gibi gözükse de o kızın yerini alabilmek için her şeyimi verebilirdim.

Elimdeki içki şişesini dudaklarıma götürdüm ve gözlerime dolan yaşların serbest kalmasına izin verdim. Sarhoş olamayan bir yapım olsa da alkol beni duygusallaştırıyordu. Uyuyana kadar ağlıyordum ve sabah kalktığımda gözlerim şişmiş oluyordu.

Telefonumu çıkardım ve Jin'in beni arayıp aramadığını kontrol ettim, tam tahmin ettiği gibi.

Aramamıştı.

Kaldırıma çökerek hızla içmeye devam ettim ve sesli bir şekilde ağlamayı sürdürdüm. Telefonumun çaldığını fark etmemse içki şişesini bitirdiğim an olmuştu.

"Efendim Koooookkkie!"

Gereksiz bağırmamla birkaç saniye Jungkook'un ses vermesini bekledim. Sarhoş olduğumda çekilmez biri olduğumu biliyordu, yüksek ihtimalle telefonu yüzüme kapatması an meselesiydi.

"İçtin mi sen?"

"Aynen amına koyayım, içtim. Siktiğimin dünyasından bıktım, erkekler ne kadar orospu çocuğu ya."

Tabi bir de içince ağzım bozuluyordu.

"Nerdesin?"

"Bağırmasına şerefsizin evladı, ağlıyorum ben burada!"

Bana kimse bağıramazdı! Hiçkimse!

"Hyesa, nerdesin?" Bana bağırmadığına emin olduğumda, ona kızmamam gerektiğini zor da olsa beynim basmıştı. "Bizim mekanın ilerisindeyim."

"Orada bekle güzelim, geliyorum."

Belki de yanılıyordum. Jungkook her zaman gelirdi, ben istesem de istemesem de.

Memories² Die | JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin