01.07.2016
Hyesa 🌸
"Jungkook aklıma ne geldi biliyor musun?" El ele tutuşmuştuk ve yolda yürüyorduk. Bir çayın önündeydik ve suyun sesi rahatlamamı sağlıyordu.
"Yine ne geldi? Kızacağım bir şey olmasın lütfen." Sanki sürekli onu kızdırıyormuşum gibi bana aptalca dert yandığında elimi elinden çektim ve kollarımı göğsümde birleştirdim. "Sen benden sıkıldın yalnız, farkında mısın?"
Yüzüne bile bakmadan adımlarımı hızlandırdım ve onu beklemeden yürüdüm. Şimdiye kadar yanıma gelmiş olması gerekirken onu bile yapmıyordu! Zaten regldim, karnım ağrıyordu ve sevgilim arkamdan gelirken hızlı olmuyordu!
Arkama dönmemek için verdiğim çaba Jungkook'un sesini duymamla sona erdiğinde hızla ona dönmüştüm. Daha önce hiç görmediğim bir erkekle burun buruna gelmiş ve birbirlerinin üstüne yürüyorlardı. Aramızın bu kadar açıldığını asla fark etmemiştim.
"Jungkook!" Sesimi yükselterek ona seslendim ve hızlıca birbirine girmek üzere olan ikiliye doğru koşmaya başladım. "Senin kıza demedim onu orospu çocuğu, siktirip gitsene!"
Çocuk Jungkook'u göğsünden itekledi ve o sırada olanlar oldu. Jungkook bir iki adım geriledikten sonra ona öyle bir yumruk çaktı ki, çocuk iki seksen önümde yatıyordu şu an.
"Senin gibi orospu çocukları yüzünden insanlar sokakta rahatça gezemiyor, adi şerefsiz." Jungkook çocuğa tam tekme atacağı sırada, ara sokaktan çıkan üç kişi etrafımızı sarmıştı. Yani Jungkook'un etrafını sarmışlardı desem daha doğru olabilirdi.
"Sen bizim mekanımızda kimi dövüyorsun lan, hayırdır?"
Keko tipli çocuklar beni tamamen yok saydığında telefonumu çıkardım ve sinsice arkaya doğru ilerledim. Jungkook'un dayak yiyeceği çok açıktı ve onu anca polis çağırarak kurtarabilirdim. Salak gibi ortada bağırmak manasızdı, çünkü bu sokakta bizden başka insan yoktu.
"Benim sizinle işim yok, basın gidin gece gece olay çıkartmayın." Jungkook üç kişiyi dövebilecekmiş gibi artistlik yapmaya devam ederken ben çoktan sessizce polisle konuşmamı yapmıştım. O kadar aptallardı ki kimse beni kontrol etme girişiminde bile bulunmamıştı. Tipik erkek üste çıkması falandı herhalde.
"Sen kaşınıyorsun, hak ettin bunu." Çocuk gülerek yanındakilere kafasıyla işaret yaptı ve Jungkook daha ne olduğunu bile anlayamadan iki kişi kollarından tuttu.
Ben bağırmakla bağırmamak arasında kalırken çocuk Jungkook'a ilk yumruğu çakmıştı ve sevgilimin burnu kanıyordu şu an! "Beyler!"
Hiç kimse beni siklemediğinde onlara doğru yaklaştım ve tekrar bağırdım. "Polisi aradım ve hemen onu bırakmazsanız sizin için iyi şeyler olmayacak!"
Beni umursamadan Jungkook'a daha hızlı üç beş tane yumruk attıklarında, tam bir film sahnesi gibi etrafta "Yardım edin" nidaları atmıştım. Nihayet polis sireni etrafta duyulur duyulmaz beş saniye içinde Jungkook'u bırakıp kaçmışlardı. Ben de ona doğru koşmuştum.
"Sen var ya, tam bir beyinsizsin. Hani o kadar malsın ki boş yere dayak yedin! Gerizekalı!"
Suratını ellerimin arasına aldım ve açmak için zorladığı gözlerine baktım. "Seni var ya öldüreceğim Jungkook, hele sana bir şey olsun ölümlerden ölüm beğen!"
Neden ağladığımı bile bilmiyordum çünkü kaşı ve burnu kanıyordu. Daha da sinirlenmemi sağlayan gülerek suratıma bakıyor olmasıydı. "Ne gülüyorsun gerizekalı!"
Uyarıma rağmen daha çok gülmeye başlayınca öksürdü ve yere tükürmek zorunda kaldı. Dudağı da patlamıştı! Daha yeni görüyordum. "Kes gülmeyi, aptal!"
Dediğimi yapmayıp gülmeye devam edince kendime engel olamadım ve suratına tokatı yapıştırıverdim. Tabi yaptığıma anında pişman olup ağlamaya başlamıştım ve o sırada zaten daha önceden beri ağladığımı fark ettim. "Hyesa annem gibisin yemin ediyorum, düştüğümde o da beni dövüp ağlardı."
Sanki dayağı ve tokatı yiyen o değilmiş gibi sırıtmaya devam edince gözyaşlarımı sildim ve onu kendime çekerek yanağını öptüm. Hatta üst üste yirmi kez falan öpmüş olmalıydım.
Kafasını göğüslerime doğru yerleştirdim ve onu iyice kendime çekerek saçlarını sevmeye başladım. Ne kadar aptalca gözükse de onu seviyordum, zarar görmesi ise beni mahvediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memories² Die | JJK ✓
FanfictionSadece basit bir şarkı, Ve bizim hikayemiz tam da böyle başladı.