14.03.2017
Hyesa 🌸
Kendimden yola çıkıp hiçbir yere varamadığım o yerdeydim. Ne yapsam yanlıştı, doğru bildiğimi yapmaya çalışırken daha kötüsünü yapıyordum.
Kafayı yemek üzereydim, onunla aynı yatağa girdiğim her gece nefes alamayacak kadar kötü oluyordum. Bana aşık olduğundan değildi nefes alamamın sebebi.
Bendeki değişimi fark etmişti, elinden hiçbir şey gelmiyordu ve birbirimizden giderek uzaklaşıyorduk. Bunun önüne geçmeye çalıştıkça kendimi delirecek gibi hissediyordum.
Ben ona yazmasam da, Jin bana mesaj atmaktan asla vazgeçmemişti. Her mesajında ağlıyordum, dökecek gözyaşım kalmadığında kendimi yeniden burada bulmuştum.
Her şeyin başladığı o yerde.
Onu şarkı söylerken gördüğüm ilk günü hiçbir zaman unutmamıştım. İlk görüşte aşk nasıl oluyorsa tam olarak öyle olmuştum. Onu görmüştüm ve gülüşüne düşmüştüm işte, düştüğüm yerden kalkmak için çabalamak gibi bir niyetim de olmamıştı.
Jungkook iş için görüşmeye gitmişti, şehir dışındaydı ve ben de kendimi bir anda barın kapısında bulmuştum. Tek isteğim onu görmekti, belki bana sarılmasını ya da içki içerken yirmi dakika boyunca profilden suratını izlemeyi de istiyor olabilirdim.
İçeri girdim ve çoktan şarkı söylemeye başlamış olan Jin'den bir saniye bile gözlerimi ayırmadım. Çarptığım bedenler umrumda değildi, sadece ona yaklaşmak istiyordum.
Mekanda yüzlerce kişiydik, nasıl oldu bilmiyorum ama geldiğimi anlamış gibi kafasını benim olduğum yere çevirdi. Göz göze geldiğimizde emin olmuştum.
Hayatımda olmasını istediğim tek kişi oydu.
Jungkook'la olmayı denemiştim, ona dokunmak için kendimi zorlamıştım, komik olan espirilerine bile gülemeyecek hale gelmiştim. Benim kötü olduğumu görüp o daha da kötü oluyordu, hayatından çıkmalıydım.
O geldiğinde ilk işim ayrılmayı istemek olacaktı.
Jin bana bakmayı kesmeden gülümsemiş ve şarkı söylemeyi bırakarak sahneden inmişti. İnsanların yuhlamalarıyla falan ilgilenmiyordu, sadece bana doğru yürüyordu.
Tam karşıma geçtiğinde ise ellerimin terlemeye başladığını hissettim. Vücudum onu gördüğünde değişik reaksiyonlar veriyordu, bu da onlardan herhangi biri olmalıydı.
"Geleceğini biliyordum." Ona aşık olduğumu biliyordu, bilmediğini hiçbir zaman düşünmemiştim zaten. "Geleceğimi ben de biliyordum."
Derince gülümsedi ve bizi izleyen insanlara aldırış etmeden kollarını belime doladı. O kadar sıkı sarılıyordu ki kemiklerim kırılacak sanmıştım.
Kendini bırak Hyesa.
Kollarımı boynuna çıkardım ve parmak uçlarımda yükselerek sarılmasına karşılık verdim. Hayatımda daha önce bu kadar güzel kokan bir erkek daha tanımamıştım, belki de aşık olduğum kişiye ait olduğu için böyle hissediyordum.
Hiçbir kokuya değişmeyecek gibi.
Bizi tanımayan insanlar, muhtemelen kafaları güzel olduğu için alkışlayarak bu halimize özeniyordu. Ben ise kendimden nefret ediyordum, Jungkook'a bunu yaptığım için.
Halbuki onu en iyi anlayan ben olmalıydım. Bana aşıktı, ben ise Jin'e aşıktım. Aşk acısı çekmiştim, her gün ölecek gibi hissetmiştim. Şimdi aynı acıyı benim yüzümden yaşamasına sebep olacaktım, ve o benim kadar şanslı olamayacaktı.
Ben acı çekerken Jungkook yanımdaydı, onun yanında ise gözyaşlarını silecek biri olmayacaktı.
Bu düşünceleri bir kenara bırakarak sadece Jin'e odaklandım, düşünmekten kafayı yemiştim ve seçimimi nihayet yapmıştım. Jin'e sarıldığımda ise yaptığım seçimin doğru olduğunu anlamıştım, ben ona aşıktım işte.
Gitmek istemesem bile ayaklarım benden bağımsız olarak ona ilerliyordu. Elimden ise hiçbir şey gelmiyordu.
Orada ne kadar süre birbirimize sarıldık bilmiyorum, ne zaman benim evime gelmiştik hatta ne zaman beni öpmeye başlamıştı onu bile bilmiyordum.
Sadece deli gibi onu öpüyordum ve olabildiğince kokusunu içime çekiyordum. Bedenim yanıyordu ve sanki o dokundukça rahatlıyordum.
Olması gereken buymuş gibi, aşk dünyanın en güzel şeyiymiş gibi geliyordu.
Öpüşmenin bu kadar güzel olduğunu yeni fark etmiştim.
Kıyafetlerin üstümdeki varlığı ilk defa bu kadar anlamsızlaşmıştı.
Çıplak olmak ilk defa beni korkutmuyordu.
Bir erkeğe ait olmak ilk defa bu kadar güzel hissettiriyordu.
Bir erkeğin üstümde olmasına izin verdiğim ilk andı ve benim tek düşünebildiğim gözlerinin ne kadar güzel olduğuydu.
O benim olmuştu.
Ben ise onun olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memories² Die | JJK ✓
Fiksi PenggemarSadece basit bir şarkı, Ve bizim hikayemiz tam da böyle başladı.