Sabah yine erkenden uyanmıştım siyah saçlarım oldukça dağınıktı. Şu an onlarla uğraşamazdım kahvaltı yapıp evden çıktım.Hava güzeldi güneş evden çıkar çıkmaz yüzüme vurmuştu. Çok geç kalmadığım için hızlı yürüme gereği duymadım. Dün akşamki yağmurdan kalan su birikintilerine basarak yürüyordum. Karşıdan hızlı bir arabanın geldiğini gördüm siyah bir audi olmalıydı. Yanımdan geçerken beraberinde yerdeki su birikintisinin de üstüne boca olmasını sağladı. Arabanın arkadından bağırdım.
"Düzgün gitsene lan it oğlu it!"
Tüm aksilikler beni buluyordu. Şansıma küfür ederek yola devam ettim. İl yerime vardığımda geç kaldığımı fark ettim oysaki geç çıkmamıştım evden şu araba olayından kaynaklı farkında olmadan biraz oyalanmıştım sanırım. Kapıdan içeri girdiğimde patron kapıda bekliyordu."Hassiktir"
Kısık sesle söylemiştim be patron duymamıştı. Patronun yanına doğru ilerledim önüne geldiğimde doksan derece eğilip geri kalktım ve"Özür dilerim efendim. Yılda gelirken bir aksilik oldu kusura bakmayın bugün fazladan mesai yaparak hatamı telafi ederim."
Söylediklerim bir kulağından girip diğerinden çıkmıştı herhalde yüzüme duygusuzca baktı."Böyle büyük bir restoran böylesi bir hataya göz yumamaz. KOVULDUN!"
Fazla acımasızlardı. Alt tarafı geç kalmıştım sık yaptığım bir şey de değildi. Artık karşımdaki adam patronum değildi yani rahat bir şekilde ağzıma geleni söyleyebilirdim."Lan ağzına sıçtığım alt tarafı bir gün geç kaldım. Senin de işinin de amına koyayım ben!"
Sinirle arkamı döndüm ve dışarı çıktım çıkarken kapıyı öyle bir çarpmıştım ki herkesin kapıya bakmasına sebep oldum. Açıkcası eve gidince pişman olacağımın farkındaydım. Zar zor bulduğum işten kavgalı bir şekilde ayrılmıştım. Bunu kafaya takmamaya karar verdim.Eve geleli çok olmuştu Tae birazdan burda olurdu ve kovulduğumu öğrendiğinde büyük ihtimalle kızacaktı. Biraz daha yumuşatmak amaçlı masayı bir güzel donattım. Biraz sonra kilidin açılma sesi geldi. Derin bir nefes aldım ve kapıya ilerledim.
"Hoşgeldin~"
"Hoşbuldum da ne bu mutluluk maaşına zam mı yapıldı."
Bir anda yüzüm düştü masaya doğru ilerledim ve yerime oturdum. Ellerini yıkadıktan sonra Tae de yanıma geldi ve masaya oturdu."Anlat bakalım. Çıkar ağzındaki baklayı."
Bunu söylerken ciddiydi. Evet biraz tırsmış olabilirim ana sadece biraz."Söylediklerimden sonra kızma ama ben kovuldum."
O kadar hızlı söylemiştim ki ben bile ne dediğimi anlamamıştım. Usulca kafasını salladı bir kaç saniye sonra gözleri kocaman açıldı ve ağzındaki yemek boğazına kaçtı. Suyunu içtikten sonra diyeceklerinden korkuyordum."Ne bok yedin bilmiyorum ama git kendini affettirip geri işe gir."
"Demesi kolay sırf yarım saat geç kaldım diye kovdular. Sanki keyfimden geç kalmıştım. Şerefsizin biri arabayla yanımdan geçerken üstümü ıslattı. Geç kaldığımin farkına bile varmamıştım. Sinirle bende patrona ağzıma geleni söyleyip çıktım yani bir daha hayatta dönemem."
"Gerçekten bravo iyi bok yemişsin. Evin kirasını götünü verip de mi ödemeyi düşünüyorsun?"
Adam haklıydı bir an önce iş bulmam gerekiyordu ."Sizin işte boş var mı?"
Tereddütle sormuştum."Yarın patronla konuşurum. Ama bizim işi biliyorsun yani garsonluğa benzemez. Her türlü bokluk var. Patron işten bok. Öyle kafana esince bırakamazsın da."
Bir an emin olamadim ama yine de kabul etmem gerekiyordu. Kafamla onu onayladım ve odama gittim iyi bir uyku çekme ihtiyacı duyarak uyumaya karar verdim ve gözlerimi usulca kapattım.
~~~
END.