İşe gittiğimde yorulduğumdan şikayet ediyordum şimdi de evde boş oturup canımın sıkılmasından şikayet ediyorum. Ah cidden dengesizim biran önce iş bulmam gerekiyor ve kirayı ödeme zamanı da yaklaşmıştı Tae'nin tam olarak nasil bir işte çalıştığını bilmiyordum açıkçası daha doğrusu söyleme taraftarı değildi bende çok üstelememiştim. Zor bir iş olduğu kesindi buna rağmen maaşı o kadar da çok değildi . İşi ile ilgili tek bildiğim bir şirkette çalişıyordu. Ve bir şirkette bana uygun bir iş kesinlikte olurdu. Daha önce de şirkette çalışmışlığım vardı ne de olsa.Boş oturmaktansa Tae'ye yemek hazırlamaya karar verdim ve mutfağa geçtim. Birazdan Tae evde olurdu zaten. Tae genelde yaptığım yemekleri beğenirdi elim lezzetliydi bu yönden anneme çekmiştim. Masayı hazırladım ve Tae'nin gelmesini beklemeye başladım.
Biraz sonra zil çaldı ve büyük adımlarla kapıya ilerledim. Tae her zamanki gibi yorgun görünüyordu. Onu böyle görmek çok üzücüydü. Keyfini yerine getirmek için biraz şımarık davranmaya karar verdim. Tae'nin belki de en sevdiği şey ona böyle davranmamdı. Hyung olduğunu hissediyordu ve bu hoşuna gidiyordu.
"Yah! Ne zaman benden daha yakışıklı olmayı keseceksin. Geceleri yüzünü boyamayı düşünmeye başlıyorum. "
yüzünden anladığım kadarıyla keyfi yerine biraz gelmişti."Benimle dalga geçmeyi kes. Kendini benden daha yakışıkli zannettiğini biliyorum." Duraksadı ve ardından
"Üzgünüm sadece zannedersin."
öyle bir bir kahkaha atmıştı ki benimde kahkaha atmama neden oldu. Onu böyle görmek benim için dünyalara bedeldi . Benim hayattaki tek varlığımdı onu tekrar mutlu görmek için her şeyimi verirdim. Yemek yedikten sonra akşam rutini olarak oturmaya başladık.
"Patronla konuştum. Sana bir iyi bir kötü haberim var kookie.""Hyung iyiden başla o zaman."
" İyi haber şu patron seni işe alabileceğini söyledi . "
"Hyung bundan daha iyi bir haber olamazdr sonunda sana yük olmayacağım."
"Kookie daha kötü haberi duymadın.
Kötü haber de şu şirketteki pozisyonun sekreterlik. Yani patronun sekreteri olacaksın. Herkesin yüzüne gülüp arkasından sövdüğü patron. Yani demem o ki kendine başka iş bak.""Hyunggg. Sekreterliğin nesi kötü patronun ne kadar piç de olsa altindan kalkarım bu benim için zor olmaz inan beni taniyorsun."
"Seni tanıdığım için yapmanı istemiyorum zaten. Anlamıyorsun istediğin zaman bu işi bırakamazsın. Ve bu kadarla da bitmiyor."
Bir süre sustum düşünmeye ve tüm ihtimalleri kafamda tartmaya karar verdim."Hyung düşünmek istiyorum. Biliyorsun bir haftadır işsizim ve bu benim açımdan da gelirimiz açısından da kötü. Biraz düşündükten sonra kararıma saygı duy lütfen."
Tae'nin yanından kalktım ve ona öpücük atıp gülerek arkamı döndüm. Bir şey demesini beklememiştim. Yukarı çıkıp duşa girdim ve internetten şirketi araştırmaya karar verdim. Arama kismına PARK yazmamla aşağıda 'PARK ŞİRKET ZİNCİRLERİ' yazısını gördüm ve tıkadım. Sağ üst köşede yakışıklı sarı denebilecek kadar açık renk saçları olan düzgün yüz hatlari olan genç birinin resmi vardı. Oldukça hatta olmasi gerekenden fazla yakışıklı ve bir o kadar da genç biriydi. Şirket işletmek için genç duruyordu. Aklımda hep yaşlı burnundan kıl aldırmayan biri diye hayal etmiştim.
Resimin altındaki bilgilere baktığımda adının Jimin olduğunu öğrendim. 1995 doğumluydu Memleketi Busan diyordu. Ah demek bir ortak yönümüz vardı. Biraz daha araştırdım ve yatağıma geçip düşünmeye başladım. Taehyung işe başlarsam bir daha bırakamaya bileceğimi söylerken neyi kastediyordu emin değilim ama benim istediğim de kalıcı bir iş bulmak zaten. Ayrıca bilmediğim şeyler de neydi. Hem söylemiyor hem de işe başlamami istemiyordu ahh cidden. Sekreterliğe gelince maksimum ne kadar kötü olabilirdi ki daha önce hiç sekreterlik yapmamıştım açıkçası çok bir fikrim de yoktu. Ama fikrimce zorlanmazdım garsonluk yaparken her gün farklı insanlarla karşılaşıyordum ve sürekli ayak üstündeydim. Aslında şartları düşününce bu iş benim için ideal bir işti hem Tae ile aynı yerde çalışma düşüncesi de güzeldi. Bu iş belki de son şansımdı ve deniyecektim. Yarin Tae ile birlikte işe gitmeye karar verdim. Ve gözlerimi mutlu bir şekilde yumdum.