"Yesene," dedim tepsisini ona doğru iterken. Omuz silkti. "İstemiyorum. Aç değilim."
Okuldan çıktığımızda Burger King'e getirmiştim onu. Hem yemek yiyecek hem konuşacaktık ama Kiraz geldiğimizden beri ne yiyor ne konuşuyordu.
"Tamam o zaman ciddi olma vakti." Ellerimi temizleyip ona döndüm ve masanın üstünde duran iki elini tuttum. Bunu gayet normal bir şeymiş gibi yapmıştım ama Kiraz rahatsız olarak ellerini geri çekti. "Kiraz sorun ne?"
"Sorun yok."
"Ben de Jim Carry zaten," dedikten sonra göz devirdim. "Konuşuyor musun yoksa seni konuşana kadar zorla yedireyim mi?"
Pes ederek konuşmaya başladı. "Tural attığın fotoğrafı kaldır."
"Reddedildi. Başka ne oldu?"
"Okuldakiler fotoğrafı görüp sevgili olduğumuzu sanmışlar. Senin yüzünden okulda görünmezken bir anda popüler tayfadan biriyle çıkan o kız konumuna düştüm. Ben bunu istemiyorum. Yeniden 9.sınıftaki olayları yaşamak istemiyorum ki bugün Boğaç'ın bana laf atması daha başlangıç."
Kafam karışmıştı. "Ama sen bugün ağzının payını verdin ona. Buna mı takıldın?"
"Hayır." Başını iki yana salladı. "Tek sorun o değil. Evet ona bugün karşı geldim ama herkese aynı şeyi yapamam, o kadar güçlü değilim. Ben her gün lavaboda arkamdan konuşulanları duyarak duramam. Ya hepsini döveceğim ya da seninle okulda görünmeyeceğim."
"Hepsini dövelim o zaman," derken gülümsedim. Dik dik bana baktı. "Kızlar."
"He o zaman olmaz tabi."
Ben devam etmesini beklerken o sustu. Kısa bir sessizlik yaşandı.
Sessizliği hıçkırık sesi bozdu.
"Of," dedikten sonra bir anda ağlamaya başladı. "Haklılar tamam mı?!" Patatesini tepsiye döküp yemeye başladı. "Haklılar işte!" Hem yiyor, hem ağlıyor, hem de konuşuyordu. "Bir bana bakıyorlar bir sana ve diyorlar ki yok artık! Bu çocuk o kızla nasıl çıkmış! Sen o kadar tatlı ve yakışıklısın ki benim gibi bir şişkoyu yanına yakıştırmıyorlar!"
Bir patates daha. "Onların dünyasında bu o kadar uç bir şey ki herkese öyle yansıtıyorlar! Kilolular sevemez maddesi var zihinlerinde! Şişmanlar çirkin, şişmanlar nefes almasın der gibiler! Bunu aşamıyorlar, aşmadıkları gibi bunu yüzmüze vuruyorlar! Duygularımızı düşünmüyorlar! Sadece kırıcı sözler sarf edip arkalarına bile bakmadan çekip gidiyorlar!" Ve bir patates daha. "Ben umursuyorum tamam mı?! Bundan nefret etsem de söyledikleri şeyler sürekli aklımda dönüp duruyor!"
Son patatesi de sinirle mayoneze ve ketçapa batırıp ağzına attı. "Sen de suçlusun! Neden bu kadar güzel bir çocuksun ki sanki?! Neden okulun popüler çocuklarıyla takılıyorsun ki?! Ne olur biraz gözlerden uzak olsan?! Sadece bana özel kalsan? Ha?!"
İlk defa bana böyle şeyler dediğini duyuyordum. Az çok tahmin ediyordum ama çevresindekiler onu sandığımdan daha çok etkiliyordu.
İç çekerek sustuğunda etrafımıza baktı. Bağırarak konuştuğu için insanlar bize bakıyordu. Onları da sikicem şimdi he!
Zorla ağzımı bozduruyolar.
"Önünüze dönüp zıkkımlansanıza!"
Bağırmamla hepsi önüne döndüğünde ben de Kiraz'a döndüm. Gözyaşlarını silip başını önüne eğmiş, sessizce duruyordu.
"Rahatladın mı?" diye sorduğumda başını iki yana salladı. "Biraz daha bağırabilirsin o zaman sorun yok, milleti sallama."
Bana alttan bir bakış attı. "Bağırmayacağım, ketçap."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERDİMİ ALAN | Texting ✔
HumorÇok çok nadir dertlenen bir erkek ve onun derdini almak isteyen anonim bir kız. Onların eğlenceli dünyasına ortak olmak ister misiniz? Öyleyse buyurun, Ketçap ile Mayonezle tanışın! *Wattpad'de yayımlanan Derdimi Alan isimli ilk hikayedir.