DERDİMİ ALAN | Texting ✔

otuz beş

Tural: Error verdiğin için buradan yazıyorum

Tural: Sanırım az önce nasıl anladığımı sormaya çalıştın

Tural: Na na na demekten ileriye gidemedin de shajsgjajsh

Tural: Na na na na na Selena Selena

Tural: Neyse konumuza dönelim

Tural: Videoyu bana izlettiğin gün işkillenmiştim zaten

Tural: Sen de farkında olmadan beni baya bir aydınlattın

Tural: İlk olarak 'Şikemperver sen misin?' diye sorduğumda çarpıldın

Tural: Yanına geldiğimde nutkun tutuluyordu, güldüğümdeyse kaskatı kesiliyordun

Tural: Saflığını yediğimin kızı

Tural: Kitapçıya gittiğimizde küçükken baktığımız çizgi romana gülümseyerek bakıyordun

Tural: Kendini en çok burada ele vermiş olabilirsin ki ben de bunun için seni oraya götürmüştüm :'')

Tural: Tabi bir de şu mesaj olayı var

Tural: Bebeğim yalan söyleyemediğinin farkında mısın?

Tural: Sonra senden videoyu istedim

Tural: Kaç kez videoyu izledim, kaç kez videodaki görüntüyle bana attığın bebeklik fotoğrafını birleştirdim

Tural: O zamanları hatırladıkça ismini de hatırladım, Kiraz...

Tural: İsimler, duygular her şey tamamdı ama dış görünüşün farklıydı

Tural: Saçların kıvırcık değildi, oysaki benim Şikemperver'im hep kıvırcıktır

Tural: Bu yüzden gelip seninle konuşamadım

Tural: Eğer sen Kiraz olmasaydın ben dev rezil olacaktım

Tural: Gerçi benim bünye alışık böyle şeylere ama neyse

Tural: Son 1 haftadır seninle vakit geçirmek bana iyi geliyordu

Tural: Eski oyun arkadaşımı bulmuş gibiydim ve bunu senden başkası bana hissettiremezdi

Tural: Az önce yanıma geldin, şarkı söylerken sana baktım

Tural: İşte o an dedim abo fış aney

Tural: Bu Kiraz benim Mayonez ya la

Tural: Bugün okulda olduğundan farklısın, benim Şikemperver'im gibisin

Tural: Saçların düz değil, kıvırcık ve sevimli :)

Tural: Okulda ne zaman yanına gelsem telaşlı ve endişeli oluyordun, şuan öyle değilsin, kendin gibisin

Tural: Ve error vermiş durumdasın

Tural: Dur seni dünyaya döndürmeden önce son bir şey daha söyleyeceğim

Tural: Bugün bana trip atarken sorduğun sorulardan birinin cevabı,

Tural: Evet ben ondan hoşlaşıyorum :'')

Telefonu gülerek cebime attım ve bana yaslandığı salıncak zincirinden gülerek bakan Kiraz'ın yanına ilerledim. Hala benim oturduğum salıncağa bakıyordu.

"Bebeğim ben oradan kalktım ama yine de sen bilirsin." Hala hareketlilik olmayınca elimi omzuna koyup seslendim. "Kiraz?"

İrkilerek bana döndü. Birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra hızla ayaklandı ve göğsüme sarıldı. Ellerini sırtımda birleştirdiğinde gülümseyerek ben de başımı onun göğsümdeki başına yasladım ve kollarımla onu sardım.

Fakat hemen geri çekildi.

"Özür dilerim," derken yanlış bir şey yapmış gibi telaşlıydı. Elleriyle siyah kabanının uçlarını sıkmaya başladı. Kapalı olmasına rağmen hala kapatmaya çalışıyordu ve bacaklarını birbirine geçirip duruyordu. Bir şeylerden rahatsızlık duyduğunun farkındaydım. "Özür dilerim ben sarılmamalıydım. Seni, gözlerini kırmızı görünce ağladığını düşündüm ki kesin ben gelmeden önce ağladın. Ben dayanmadım bir anda sarıldım ama yapmamalıydım. Biliyorum, özür..."

Daha fazla saçmalamasına dayanamadım ve sıktığı ellerini tuttum. Zorlukla kendime çektim. Kilitlenmiş gibiydi. Ellerini bırakıp yanaklarını tuttum ve bana bakmaya zorladım. "Kiraz bana bak! Benden, bana sarıldığın için özür dileme. Asla yapma bunu. Benim yanımda hiçbir şeyden rahatsız olmana gerek yok tamam mı?" Başını salladı. "Unuttun mu ben sidikli donlarını gördüğün çocuğum?"

Bu kez gülümsedi.

"Ha şöyle," diyerek yanaklarını bıraktım ve yeniden ellerini tuttum. Sırtımda birleştirdim. "Sarıl ulen Ketçap'ına."

Çekinerek başını göğsüme yasladığını gördüğümde göz devirerek onu sarmaladım ve kendime çektim.

Hafifçe sallanmaya başladığımızda aklını dağıtmak için ona playlist'imden müthiş bir parça söyledim. "Niloya Niloya, Niloya derler adıma. Niloya Niloya fırçamda rengarenk boya. Niloya Niloya tospik sevimli bir kaplumbağa. Niloya Niloya oynayalım doya doya."

O da bana eşlik etti. Bir kez de beraber söyledikten sonra salak salak gülmeye başladık. Kesin kafayı kırdık biz. Benden söylemesi.

Sustuğumuzda kollarımın arasında rahattı, kasılmıyordu.

"Tural?" Birkaç saniyelik sessizliği bozan o oldu. Gözlerim kapalı mırıldandım. "Hım?"

"Seni manevi annenin yanına götürmemi ister misin?"

*

Kalbim çocuklarımı böyle hayal etmeye dayanamıyor ağğağağ....

Sizce Kiraz neden böyle davrandı?

Hikayeyi yazış amacıma yavaş yavaş girelim. Güldük eğlendik, çocukları da buluşturduk, hafiften finale de yaklaşıyoruz.

Şu konuya da açıklık getireyim. Önceki bölüm kullandığım şarkı bir filmde geçiyor, o filme özenip bu hikayeyi yazmış falan diye boş yapmayın. Ben bu hikayeyi yazmaya başladığımda o film daha piyasada bile yoktu. Hadi eyW.

Yemekle kalın, seviliyorsunuz ♥
Instagram: bbhikayeleri.