6 farklı renk

>Yeni ev<

(Multide Gözde)

Rüya'nın anlatımıyla

  Sabah pek güzel bi şekilde uyanamasam da inşallah günüm güzel geçerdi eşyalar gelmişti. Bir tek yerleştirmesi kalmıştı. Onuda erkekler sağolsun(!) halletmiştik.

Bu yıl okul da okçuluk yarışları olacaktı. Ve ben ona hazırlanıyordum ardından da okul içerisinde bi voleybol maçı düzenlenecek ve iyi oynayan oyuncular okul maçlarında okulumuzu temsil edecekti. Bugün çocukken gittiğim , okçuluk derslerini aldığım , be onun sayesinde odam da bir sürü kupa ve madalya bulundurmamı sağlayan adamın yanına gidiyordum. Mehmet abim gerçekten önceden çok iyi bir okçuymuş ama karşısına çıkan engeller dolayısıyla sporunu icra edememişti. Bu olay beni her zaman üzmüştür. Okçuluk dersleri aldığım sahanın önüne gelince her zamanki küçük bi klübesi olan Mehmet amcamın yanına uğrayacaktım. Klübeye doğru ilerledim kapıyı tıktıkladım ve içeri girdim. Mehmet amca şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Rüya kızım?"

"Evet Mehmet amca benim."

"Çok uzun zaman oldu nerelerdeydin?"

"Sorma Mehmet amca ailemle aram bozuldu  bu şehire tanışındım burda yeni okul yeni ev derken seni ziyarete gelmeye vakit bulamadım kusura bakma. Senden bi ricam olucak ben biraz paslanmış olabilirim de küllerimden doğmak istiyorum. Bu yüzden okçuluğa yeniden başlama kararı aldım. Hem okulumuzunda maçları var."

"Tabiki kızım seve seve istersen başlayalım?"

"Tamam başlayalım."

⏱⏱⏱⏱⏱⏱⏱⏱⏱⏱⏱

Eve geldiğim zaman saat 6 yı gösteriyordu. Bizim kızlara sabah bişey demeden çıkmıştım. Ama bir notta bırakmıştım canım. Eve girdiğimde notun koyduğum yerde değilde Gözde' nin odasında olduğunu fark ettim ama nota bi ilave vardı. 'Eve gelince bizi evde arama biz erkeklerin evindeyiz eve gelince buraya gel verilcek hesabın var!' Yazıyordu. Dedikleri gibi önce duş aldım sonra üstümü giyindindim mavi kot şort üstünede mavi bir buluz giymiştim. Ve hemen evden çıktım. Zile bastım ve Mert kapıyı açtı onu ilk kez böyle görüyordum. Sanki dağılmıştı,sinirliydi ve aynı zamanda kırgındı. Bu kırgınlık içime batıyordu.
Sert  bir dille konuşmaya başladı.

"İçeri!" Bende korka korka içeri girdim dokunsalar ağlardım şuan. İçeri girer girmez Gözde ve Defne bana baktı gözleri kızarmıştı ne oldu lan bunlara?

"Ne oldu?" Dedim lafa hemen Gözde girdi ama bu kez bağırarak konuştu.

" Ne mi oldu ananın şeyi oldu Rüya sabahtan beri neler çektim ben notunu erkeklerin evine gelmeden önce fark ettim biz buraya tam bir saat önce geldik ve biz senin saatlerdir nerde olabileceğini düşünüp kafayı yiyoruz nerdesin sen sabahtan beri neden bize bunu yaşatıyosun?" Haklılardı bunu onlara yaşatamazdım. Başımı öne eğdim ve usulca yanaklarımdan akan yaşı sildim.

"Okçuluk dersindeydim çocukken de Mehmet amcadan ders almıştım onu ziyarete gittim okulda okçuluk maçları düzenleniyor. Onlara katılıcaktım. Notta geç geliceğimi belirtmişim ama siz geç bulmuşsunuz. Geç bulucağınızı düşünemezdim." Sesim ciddi anlamda titremişti. Defne bu halime dayanamayıp kalktı yanıma oturdu ve bana sarıldı.

"Bidaha bize haber vermeden dışarı çıkarsan ayağımı ağzına sokarım." Dedi ve gülümsedi sıkıca sarıldım. Gözde hemen yanımıza ışınlandı.

"Bensiz sarılmayın oçlar!" Dedi ve sarıldı erkekler kahkaha atarken ben hala ağlıyordum ya ya kolaydı önce bağırın çağırın ağlatın. Sonra da gelin kahkaha atın kolaydı gülmek. Bu romantik ortamı dağıtmanın tam sorası.