6 farklı renk

En güzel Rüya'm

(Multide Mert ve Rüya)

İnstangram hesabı: 6_farkli_renk

Rüya'nın anlatımıyla

Ya bunların iş be güzel taile gittik işi pişirdiler sonrada geldik ben bu tatilden keyif alamadım tatilin yarısı salya sümük geçti. Şimdi ben terbiyeli gril ne yapıyorum? Tabiki de okçuluk derslerine gidiyorum. Maçlar ilk hafta sınavlar nedeniyle bi sonraki haftaya taşımdı o yüzden rahattım sınavlarıda geçiyordum Allah'a şükür.

Evden çıktım.ve yolda yürürken yanıma bir araba yaklaştı. Ve burma dolan kokuyla beynim uyuştu. Sonrası karanlık.

Mert'in anlatımıyla

Allah Allah Defne arıyor. Bu kız neden beni arasın ki? Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm. Defne deli divane ağlıyordu.

"Ne oldu Defne birine bişey mi oldu?"

"E-evet Rüya kaçırıldı."duyduğum şeyle her yer dondu.

"Na-nasıl yani? Arabayı gördün mü? Plakasına baktın mı? Defne cevap ver."

"Ben balkonda çiçekleri suluyordum sonra geçen araba çok hoşuma gitti bende fotoğrafı çektim. Rüya okçuluk dersine gidiyordu. Araba Rüya'ya yaklaştı ve burnuna bişey koklattı Rüya bayıldı. Ve onu götürdüler." Çok sinirli ve aynı zamanda çok üzgündüm. Ağladığımın farkında bile değildim. Ben ona daha onu sevdiğimi söyleyemeden kaçırılmıştı.ayırca ona söyleyemediğim birşey daha vardı. Ben bir mafyaydım.

"Defne hemen. O fotoğrafı bana gönder. Hemen!"dedim ve telefonu kapattım inşallah tahmin ettiğim kişi değilidir. Plakaya baktım ve admalarıma araştırmaları için verdim. Beklemekten başka çarem kalmamıştı. Oturmuş arabada mal gibi ağlıyordum. En iyisi kızların yanına gitmek bizimkilerle de konuşmam gerekli. Arabayı Eve sürdüm. Ve kısa zamanda ulaşmıştım. İlk önce eve girdim ve üstümü değiştirdim. Kapı çaldı ve kuriye bana bir paket verdi. Bir disk bu kesinlikle Ekin'in işiydi kesin. Bana Disk yollayan tek kişi o olabilir. Kızların evine gittik ve diski taktım izlemeye başladık. Rüya'nın korktuğu şeyleri ona yapıyordu. Yalnızdı ve odada tek bi cam bile yoktu. Yani kapalı alandaydı. Rüya yerde baygın yatarken bi anda uyandı ve etrafına baktı. Tek bi cam bile göremiyince odaya baktı kimse yoktu. Ve ağlamaya başladı. Kalktı ve kapıyı yumrukladı.

"Açın kapıyı pezevenkler açınn. Açın artık şu lanet kapıyı lütfenn." Dedi ve 2 dakika sonra geriye doğru sendelemeye başladı ve sonunda geri geri gitti ve sandalyeye tutundu ama nafile sandalyeyle birlikte yere yığıldı. Gözümden bir damla yaş aktı sonunda piç Ekin kadraja girdi ve Rüya'nın yanağını okşadı.

"Bu senin canını yakıyor mu Mert?"

"Piç herif" sonunda bir doktor geldi. Baktı ve kalp atışının yavaş olduğunu söyledi. Hemen. Bir sandalye geldi. Ve Rüya'yı bağladılar. Doktor Rüya'nın uyanmasını sağladı. Uyandığı zaman adama tiksinir gibi bakıyordu. Meydan okuyor. Hayır hayır yapma Rüya dik başlılık yapma o adam piskopat.

"Eee Rüya bişey sormıycak mısın? Ben kimim seni neden kaçırdım? Bu tür soruların yok mu?" Rüya bişey düşünüyordu bu belliydi sonunda idrak ettim ne düşündüğünü ayaklarını çözmüştü. Sonunda hızlı bir hamle ile ayağa kalktı ve sandalye'yi Ekin'in üstünde kırdı kolları serbest kalınca adama birkaç yumruk attı. Ardından tekme ile devam etti. Ekin'i biz güzel benzetti ama Ekin güldü ve kalktı. Bu gülüş hiç tekin değildi. Bir adama seslendi ve masa ,sandalye, çakı ve kelepçe istedi. Çocuk hemen dediğini yaptı ve getirdi ardından Rüya zorluk çıkarsada dayanamadı. Mecburen oturdu. Önüne bir masa koydular masanın üştünde çıkıntılar vardı oraya ellerini kelepçeledi. Şuan ki pozisyon Rüya'nın kolları masanın üstünde kelepçeli ve elinde çakı ile dolaşan Ekin'di. Ekin ilk önce boğazına derin den de derin bi kesik attı. Rüya bağırmamak için kendini tuttu.