13.BÖLÜM "Aşk Cahili "

418 33 5
                                    


K

eyifli okumalar!

"Yalan söylüyorsunuz bana! İstemiyorum sizi! Annemi istiyorum, babamı istiyorum! Ben artık ailemle yaşamak istiyorum!"

"Nefes, bana bak tatlım. Hadi izin ver yanına geleyim? Bak her yerin kanamış birtanem "

" Hayır! İstemiyorum artık seni! Yaklaşmayın bana!"

Melek Hanım ve Metin Bey birbirlerine çaresiz bakışlar attılar yaşlarla dolu gözleriyle. Nefes küçükken ne kadar kolaysa her şey, büyümeye başladıkça hayatları içinden çıkılmaz bir hal alıyordu. Melek Hanım, böyle anlarda anlıyordu hep yaptığının bir hata olduğunu. Belki de en başında yapmışlardı hatayı kestiremiyordu yaşlı kadın.

Nefes ailesi ile ilgili sorular sormaya başladığında ne diyeceklerine karar verememiş, onu umutsuz bir bekleyişe mahkum etmişlerdi. Asla bitmeyecek, sonu olmayan bir serüvene itmişlerdi küçük kızı.

"Nefes? Dedecim dizlerin yara olmuş yavrucuğum. Üzme beni de yanına geleyim, bakalım şu yaralarına. Tamam mı?"

Metin Bey kıyamadığı küçük kıza yüreği acıyarak baktı. Ne yapsa bilemiyordu. Eli kolu bağlanıyor, ağır bir yutkunma hissi geliyordu kursağından.

Nefes, bugün okulunda öğrendiği aile konusundan sonra sevinçle eve gelmiş, bahçede oturan anneanne ve dedesine yine onların ne zaman geleceklerini sormuştu. Yine. Yıllardır olduğu gibi.

Aldığı olumsuz cevapla birlikte sinirle odasına koşmuş, darmadağın ettiği odasında kırılmadık eşya bırakmamıştı. Birkaç dakika öncesine kadar ağzına kadar oyuncak dolu olan odadan geriye sağlam tek bir şey kalmıştı.

Hıçkırıklarla ağlarken dizlerine batan cam kırıklarını hissetmeyen küçük kızın minik avuçlarına sığmayan, kar küresi...

Git gide solukları sakinleşen küçük kıza ufak bir adım attı yaşlı çift. Daha sonra tedirgin ama hızlı adımlarla yanına ulaştılar Nefes'in.

Nefes ise sadece elindeki kar küresine bakıyordu uysalca. Annesinden geriye kalan tek eşyaya... Az önceki öfkesinden eser kalmamış masumca oturuyordu yerde sadece. Bakışları kara bir boşluk, kalan umutları da o boşlukta dans ediyorlardı savrularak.

"Gelmeyecekler değil mi?" Varla yok arası çıkan cılız sesle gördü ilk kez Melek Hanım ve Metin Bey pes edişin beden bulmuş halini.

O gün Nefes'in ilk ve son pes edişiydi. Aslına bakılacak olursa o gün Nefes, son kez hissetti her şeyi. Son kez pes etti, son kez ağladı haykırarak, son kez isyan etti. Son kez yardım istedi ya da son kez ailesini sordu onlara. Son kez umut etti ve son kez hayal kırıklığına uğradı. Daha dokuz yaşındaydı ama son ne demek biliyordu Nefes.

Sonra son kez derin bir soluk çekti ciğerlerine küçük kız ve kar küresini ters çevirdi kanayan dizlerinin üzerinde. Artık sadece son kar tanesinin yere düşmesini bekleyecekti. İşte bu da son bekleyişi olacaktı Nefes'in sabırla.

***

"Abimden hoşlanıyor musun?"

Nefes okulun bahçesinde, birlikte oturdukları bankta hızlıca Aslı'ya çevirdi bedenini duyduğu soruyla.

"Bu söylediğin çok saçma!"

Aslı bilmiş bir gülümsemeyle arkadaşına baktı ve alayla sordu.

" Neden saçma olsun? Basbayağı hoşlanıyorsunuz birbirinizden işte. Abim dün gece anlata anlata bitiremedi."

Nefes  umursamazca omuz silkti.

Karlar Erimeden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin