3.BÖLÜM "kayıp kar tanesi"

596 75 76
                                    


Keyifli okumalar...

B

ir Hafta Sonra...

Pencereden karın yağışını izlerken şu geçirdiği bir haftayı düşünüyordu. Görünüşe göre, bu kış Bursa'da sert geçeceğe benziyordu. Elif valizine birkaç kazak daha sıkıştırmaya çalışırken onunla dalga geçmemeliydim diye içinden geçirmeden edemedi. Aklına gelen görüntüyle yüzüne oturan gülümsemeye engel olamadı . Öyle özlemişti ki şimdiden. Her akşam konuşuyorlardı ama yine de hasret erken bastırmıştı iki genç kıza da.

Buradaki hayatı düşündüğünden çok daha hızlı başlamıştı. Eve ilk ayak bastığında garip bir duygu kaplamıştı içini. Bu ev ona hiç yabancı gelmiyordu. Sanki burada doğup büyümüş gibi hissetmişti. Oysa daha önce Bursa'ya bile gelmemişti.

Zeynep Hanım epey sıcak kanlı bir kadındı. Nefes'ten de esirgemiyordu elbette tüm yakınlığını. Rahat hissetmesi için elinden gelenin fazlasını yapıyordu. Aynı zamanda arkadaşının son isteğinin yerine gelmesine izin verdiği için Nefes'e ayrıca bir minnet duyuyordu.Nefes'e göre Zeynep Hanım'ın kendisiyle iyi anlaşılması ve ona çıkardığı tüm zorlukları sorun etmemesi, uzun yıllardır devam eden öğretmenlik tecrübelerine dayanıyordu. Bu da yeni öğrendiği bir şeydi aslında. O da anneannesi ve dedesi gibi emekli bir öğretmendi. Ama mesleğini bırakamamış, bütün birikimi ile bir kreş açmıştı. Dediğine göre,çocuklar yaşlı hissetmesini engelliyorlardı. Zeynep Hanım yaşına rağmen çok dinç , sıcak bir kadındı. Bazen birlikte oturup saatlerce sohbet ediyorlardı ve ona anneannesi ile olan anılarını anlatıyordu. Anneannesinin mutlu olduğu geçmişini dinlemek ona da iyi geliyordu bir bakıma. Belki de bu yüzden müsaade ediyordu bu uzun sohbetlere.

İstanbul'da dedesi ve anneannesi ile kaldığı eve benzeyen iki katlı bir evde yaşıyordu Zeynep Hanım. Ona üst katta bir odayı gösterip istediği renge boyatabileceğini ısrarla belirtmişti. Nefes için ise bu pek önem arz etmiyordu. Odanın şu anki mevcut rengi maviydi ve değiştirme gereği görmemişti. Zaten ona göre pembe yoksa sorunda yoktu.

Buraya geldiği akşam hiçbir sorun yoktu görünürde. Ta ki, sabah olana kadar. Soğuk duş etkisi yaratan asıl sürprizle sabah olduğunda karşı karşıya kalmıştı. Zeynep Hanım'ın onunla kalan bir torunu vardı ve Nefes'in yeni hayatına başlaması için çok hızlı bir giriş olmuştu bu. Onu ilk gördüğünde 'tam bir sevgi budalası' diye geçirmişti içinden Nefes.

Yiğit. Zeynep Hanımın bir tanecik torunu. Arkadaş canlısı,komik, sıcak kanlı ve Nefes'in de dediği gibi, tam bir sevgi budalası. Küçüklüğünden beri hem ailesinden hem de çevresinden gördüğü aşırı sevgiyle büyümüş,eh israf da etmemişti. Annesi ve babası doktordu ve bir süre yurtdışında olacakları için burada kalıyordu. Her ne kadar Nefes'ten istediği karşılığı göremesede çabuk ısınmıştı ona. Daha yeni tanışmışlardı ama genç kıza yakın olmaktan kendini alamıyordu. Asla ısrarcı bir insan olmamıştı hayatında. Yine de kendine hayret etmeden edemiyordu. Şu bir haftada neredeyse zorla kabul ettirmişti kendisini kıza. Nefes'e göre tam bir baş belasıydı,bunu o da biliyordu. Her şeye rağmen Nefes'le uğraşmayı çok sevmişti ve vazgeçmeye de niyeti yok gibiydi. Zaman ne gösterir bilinmezdi, yaşayıp göreceklerdi.

Genç kız düşüncelere dalmışken arkasından birisi kolunu çekti. Bir an boş bulunup, panikle arkasını dönerken dizini kaldırdı. Sadece birkaç saniye sonra Yiğit'in acıyla inleyen sesini işitti. Yiğit iki büklüm olmuş acıyla buruşturduğu suratıyla söylenmeye başlamıştı bile. Genç kız kendini tutamadan kısa bir kahkaha bırakmıştı dışarıya çoktan.

" Çok komik,çok! Kızım niye kim olduğuna bakmadan vuruyorsun? Ben sana böyle mi öğrettim ?Allah'ım genç yaşımda ne hale geldim! Ne ağır dizin varmış, vurmadın imha ettin sanki!" O sızlanmaya devam ederken Nefes yüzünde ki sırıtmayı engellemeye çalışıyordu. Gerçekten de dediği gibi olmuştu. Dün sabah öğretmişti bunu Yiğit. Kendisini savunması gerektiğiyle ilgili uzun bir konuşmadan sonra bu hareketi göstermişti.

Karlar Erimeden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin