14.BÖLÜM "Fırında Ispanak! "

521 21 10
                                    

Herkese merhaba.. Öncelikle hepinizin bayramını kutluyorum. Biraz yalnız ve kimsesiz bir bayram oldu hepimiz için ama ne yapalım, sağlık olsun. Gezegenimiz çok ilginç günlerden geçiyor, hiçbirimizin bilmediği ve alışkın olmadığı günler. Umarım en kısa zamanda atlatırız. Ve yine umuyorum ki hepiniz iyisinizdir. Kendinize iyi bakın, sevgiyle kalın...💞

Keyifli okumalar...

"Sen içeri geç, ben üzerimi değiştirip geliyorum hemen. Her yerim un olmuş."

Nefes, dış kapıdan Evren ile birlikte girdiklerinde ne yapacağını bilememişti ilk önce. Resmen eve daha yeni tanıdığı birini alıyordu akşam akşam. Bursa'ya geldiğinden beri Nefes, hiç yapmadığı şeyler yapıyor ve günden güne kendisine daha çok şaşırıyordu.

Evren'de Nefes'ten farklı değildi o anlarda. Daha yeni sevgili edinmiş ergen veletler gibi davrandığını düşünüp kendisine kızıyordu içten içe.

"Tamam, sen işini hallet. Ben şurada oturuyorum." dedi genç adam eliyle oturma odasında gözüken koltukları işaret ederken. Nefes sakince başını sallayıp onu onayladı ve çabuk adımlarla az ötedeki merdivenlere ilerledi. Tedirgindi genç kız doğal olarak. Zeynep Hanım evde yoktu ama sormadan danışmadan evine misafir çağırmak ayıp olur diye düşünmüştü. Gerçi Zeynep Hanım asla böyle bir düşünceye kapılmaz son derece anlayışlı bir kadındı. Ama Nefes elinde olmadan çekiniyordu ve bir an önce Evren'i evden göndermek istiyordu.

Evren Nefes'in birkaç saniye önce kaybolduğu merdivenlere bir süre daha bakıp girişten görülen oturma odasına ilerledi.

Sıkkın bir nefes bıraktıktan sonra oturduğu tekli koltuktan bulunduğu odayı incelemeye başladı. İster istemez yüzünü buruşturdu gördükleriyle, genç adam. Çünkü oda tamamen seksenler kokuyordu.

Hemen tepesinde bulunan kristal avize de buna dahildi. Nefes'in kendisine bahsettiği Zeynep Teyzesi epey yaşlı bir kadındı galiba. Ya da bir 'koleksiyoner' diye düşündü, Evren. Belki de belgesellerde seyrettiği o toplayıcılardandır, olmaz mı? Bu düşündüğüne kendine engel olamadan güldü genç adam.

Oda da beğendiği bir şey varsa şüphesiz kış bahçesi olarak dizayn edilmiş boydan boya camla kaplı alandı. Şahane görünüyordu uzaktan bile. İrili ufaklı ev ağaçları ve muazzam menekşeler...

Evren, yerinden doğrulup daha yakından görmek istediği bahçeye ilerleyecekken odanın girişinden gelen adım sesleriyle bedenini oraya çevirdi.

"Fırında ıspanak sever misin?" Genç adam kendisine yöneltilen soru ile yüzünü buruşturdu.

"Pek sayılmaz." aldığı cevapla birlikte zevkle gülümsedi Nefes.

"Ne yazık! Şansa bak ki ev de sadece ıspanak var. Seni zorlamayayım şimdi, git istersen sen?" yüzüne yerleşen gülümseme ile birlikte hala odanın girişinde konuşan kızın yanına gitti Evren. Cevap bekleyen bakışlarla kendisine bakan genç kızın yanından geçmeden önce kulağına eğilip eğlence pırıltıları hissedilen sesi ile konuştu,

" Şansa bak ki bu gün yemek seçmeyeceğim tuttu!" diye onun biraz önceki konuşmasına atıfta bulundu.

"Ne harika bir gün!" diye bıkkınlıkla söylendi Nefes biraz önce kapıdan geçen adamın peşine takılarak.

"Sağ taraftaki kapı!" sol tarafa giden adamı çabucak uyardı genç kız.

Evren duyduğu uyarıyla hemen sağ tarafında bulunan aralık kapıdan içeri geçti. Davlumbazın küçük aydınlatıcısının verdiği loş bir ışık vardı mutfakta.

Karlar Erimeden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin